25
x'i topluluk notları ve dezenformasyon konusunda eleştirenlerin yeni adresi.
topluluk notları, sosyal medya platformlarında kullanıcıların paylaşımları ve içerikleri hakkında geri bildirimde bulunmalarını sağlayan bir sistemdir. bu, bilgi doğruluğunu sağlamak ve kullanıcıları yanlış bilgilendirilmekten korumak amacıyla bir araç olarak kullanılmaktadır. ancak buna kim karar verir? topluluk notları uygulamasının doğru işleyebilmesi için, kimlerin içerikleri denetleyeceği ve hangi kriterlere göre değerlendirme yapacağı çok önemlidir. yanlılık veya belirli bir ideolojik görüşün etkisi altında yapılan değerlendirmeler, gerçeği ortaya çıkarmak yerine yanlış bilgiye yol açabilir.
ikinci konu dezenformasyon konusu. dezenformasyon, bilerek yanlış bilgi yaymak anlamına gelirken, yanlış anlaşılmalar veya yanıltıcı içerikler de bu kapsamda yer alabilir. ancak her hatalı bilgi dezenformasyon değildir. bazen yanlış bilgi yayılsa da bu, kötü niyetli bir amaçtan kaynaklanmayabilir.
dezenformasyonun yayılmasının yalnızca kötü niyetli kişilerle ilgili olmadığını, aynı zamanda geniş çaplı bir hegemonya mücadelesinin de parçası olduğunu da söyleyebiliriz. özellikle büyük medya kuruluşları, devletler veya sosyal medya platformları bazen kendi ideolojik veya ekonomik çıkarları doğrultusunda içerikleri yönlendirebilir veya manipüle edebilir. zaten hepimiz farkındayız manipüle edildiğimizin. ama musk manipüle edemez, öyle mi?
bazı ideolojik gruplar belirli düzenlemelere veya kısıtlamalara daha olumlu yaklaşabilirken, diğer gruplar bu tür uygulamalara karşı çıkarak özgürlükçü bir bakış açısının savunucusu olabilirler. birçok kişi, özellikle toplumsal cinsiyet, ırk ve haklar gibi hassas meselelerde, ifade özgürlüğü ve düşünce çeşitliliğini savunarak, ne olursa olsun kendi ideolojilerine karşı çıkanların da söz hakkı olması gerektiğini vurgular. aksi halde, "gerçek" yalnızca bir tarafın görüşü haline gelir, bu da toplumsal kutuplaşmayı derinleştirir. türkiye'yi sallayın ama dünyada işte böyle bir ayrışma var. sol daha da sola gittikçe marjinalleşti ve iş artık ifade özgürlüğüne müdahaleye kadar geldi. obama amerika'sının ve ardıllarının 16 yılda dünyayı getirdiği nokta işte burası.
bu noktada, aşırıya kaçan veya nefret söylemini içeren yorumlar ile fikir ayrılıkları arasındaki sınırların belirlenmesi de önemli bir meseledir. örneğin, bir tarafın "nefret söylemi" olarak nitelendirdiği bir ifade, diğer taraf için yalnızca politik bir görüş olabilir. bu tür çelişkiler, sosyal medya platformlarında ve daha geniş toplumsal yapıda denetimlerin karmaşık hale gelmesine yol açtı.
musk masum mu elbette değil. sonuçta, sosyal medya platformlarında dezenformasyonla mücadele etmek için doğru denetim mekanizmaları kurulmalı, ancak bu denetimlerin ideolojik ya da siyasi olarak manipüle edilmediğinden emin olunmalıdır. toplumun her kesimi için adil bir denetim süreci ve eşit fırsatlar sağlanmalıdır. bunun yanında, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim de korunmalıdır. buradaki sorun belirsiz yasalar ve regülasyonlardır. belirsiz veya geniş kapsamlı yasalar, tek taraflı uygulamalara yol açabilir. örneğin, "nefret söylemi" gibi belirsiz tanımlamalar, siyasi veya ideolojik farklılıkları suç kapsamına alabilir, bu da ifade özgürlüğü üzerinde baskılara yol açar. musk’ın ifade ettiği gibi "uzun yasa, belirsiz yasa hiledir" görüşü, yasal belirsizliğin potansiyel olarak manipüle edilebileceği endişesini taşır. bu tür yasaların, yalnızca belirli gruplara yönelik değil, tüm toplum kesimlerine yönelik adaletli ve şeffaf bir şekilde uygulanması gerektiği açıktır. musk da açığını bulursa böyle at koşturur işte. bu zamana kadar neredeydiniz sol liberaller? yaprağını yerken kıtır kıtır sapına gelince me durumu yani.
trump'ın seçilmesi çok şeyi değiştirecek. ve bence birçok yönden aynı platformları paylaşan insan toplulukları artık iyice ayrışmaya başlayacak. bu iş sportif organizasyonlara kadar gidecek. rusya'nın dünyada tamamen dışlanması bunun ilk adımıydı mesela. yakında iki ayrı dünya kupası, iki ayrı olimpiyat görürseniz şaşırmayın. yeni dinimiz sol liberalizm bunu emrediyor çünkü.
