1
rıdvan dilmen repliğidir. genellikle messi'nin damga vurduğu maçlarda güntekin'in messi övgüsünden sonra rıdvanın kısa bir messi girizgahından sonra sarfettiği söz ve türevleri de bu kapsamda düşünülmelidir. ancak rıdvan dilmen'in kendini dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biriyle kıyaslaması pek tabi çok komiktir. bu çalışsaydım ben de harvard'da okurdum, profesör olurdum demekten farksız. reelde belirtilen seviyenin yanına varamayanlar ne yazık ki genellikle potansiyellerine vurguda bulunurlar. potansiyel, adı üstünde açığa çıkmayan ya da kendisini tamamen muhataplarına gösteren bir şey olmadığı için potansiyel söyleminin arkasına sığınan elemana muazzam bir manevra alanı sağlar. artık her şeyi kendi meşkuk ve mevhum potansiyelinin çerçevesinden yorumlar. rıdvanı da böyle değerlendirmeli.
adam 25-26 yaşında fenerbahçe'ye gelmiş. messi dediğin adam ta henüz ergenliğine girmişken hem de barcelona yolunu tutmuş. üstelik bu gencecik topçunun milli takımda giydiği forma sayısı rıdvanın kariyeri boyunca milli olduğu sayı kadardır. messi kim sen kim a rıdvancığım. fenerbahçe'de oynadığın zamanlarda da hep sakattın. doğru dürüst bi izleyemedik ki seni. üç beş maç oynadın mahalle maçlarındaki gibi elemanları ipe dizdin, lakabın şeytan oldu; fenerbahçeli olup da üç beş kelime kurabilen hafiften objektiflik kisvesi de takınarak yorumcu olarak gösterdin sen kendini daha ziyade. teknik direktör olarak da asla bir tolunay kafkas ya da ertuğrul sağlam olamadın. yeni dönem güvenç kurtar-yılmaz vural-hikmet karaman-mesut bakkal olacakken tez uyanıp kapağı ntv'ye attın.
hepiciği bu rıdvancım. sen türkiye sınırlarını aşamamış bir futbolcuydun, teknik direktörlük kariyerin ise futbolculuğuna kıyasla daha sönüktü. yani kendini bize öyle olduğundan farklı gösterme. bursaspor bursaspor diyorsun, büyükşehir belediye yenilgisinde tuhaf biçimde belediye övgüsüne geçiyorsun. sözü rıdvan dilmen'in kulağına küpe olabilecek bir sözle bitirmek niyetindeyim. istemek ve yapmak farklı şeylerdir rıdvan dilmen. iktisatta dahi maddi güçle desteklenmeyen isteğe talep gözüyle bakılmaz. olmasını istediğin durumu realiteymiş, gerçekmiş gibi sunmak düşünmeyi bilmemek demektir.
adam 25-26 yaşında fenerbahçe'ye gelmiş. messi dediğin adam ta henüz ergenliğine girmişken hem de barcelona yolunu tutmuş. üstelik bu gencecik topçunun milli takımda giydiği forma sayısı rıdvanın kariyeri boyunca milli olduğu sayı kadardır. messi kim sen kim a rıdvancığım. fenerbahçe'de oynadığın zamanlarda da hep sakattın. doğru dürüst bi izleyemedik ki seni. üç beş maç oynadın mahalle maçlarındaki gibi elemanları ipe dizdin, lakabın şeytan oldu; fenerbahçeli olup da üç beş kelime kurabilen hafiften objektiflik kisvesi de takınarak yorumcu olarak gösterdin sen kendini daha ziyade. teknik direktör olarak da asla bir tolunay kafkas ya da ertuğrul sağlam olamadın. yeni dönem güvenç kurtar-yılmaz vural-hikmet karaman-mesut bakkal olacakken tez uyanıp kapağı ntv'ye attın.
hepiciği bu rıdvancım. sen türkiye sınırlarını aşamamış bir futbolcuydun, teknik direktörlük kariyerin ise futbolculuğuna kıyasla daha sönüktü. yani kendini bize öyle olduğundan farklı gösterme. bursaspor bursaspor diyorsun, büyükşehir belediye yenilgisinde tuhaf biçimde belediye övgüsüne geçiyorsun. sözü rıdvan dilmen'in kulağına küpe olabilecek bir sözle bitirmek niyetindeyim. istemek ve yapmak farklı şeylerdir rıdvan dilmen. iktisatta dahi maddi güçle desteklenmeyen isteğe talep gözüyle bakılmaz. olmasını istediğin durumu realiteymiş, gerçekmiş gibi sunmak düşünmeyi bilmemek demektir.