güzel bir duygudur. iş yerinde en itici olduğunu düşündüğüm adamın bile galatasaray'lı olduğunu öğrenince farklı bakmaya başlarım. hele ki maçlara gidiyorsa hakikaten sevmeye başlarım. yolda galatasaray ürünü giyen birini görünce kardeşim gibi hissederim. maç çıkışı metroya girerken akbili olmayan galatasaray'lıya yardım ederim.
bu insanlara tek olumsuz davranışım, tanımıyor olsam da tribünde yanımdaysa yaşına, fiziğine bakmadan attığımız gollerden sonra ağır hırpalamamdır. istisnasız kontra bir hareket olarak ikinci golden sonra hemen cevabını verirler :)) son örneği
9 aralık 2017 galatasaray akhisarspor maçında gerçekleşti. fernando'nun golünde yanımdaki abiyi hırpaladım. gomis'in golünde kendisi de karşılık verince bir ön sıraya istemeden salça olmuş olduk :)
geçtiğimiz yıllarda bir bjk derbisini kuzey üstte merdivene yakın, ayakta izliyordum. yan tarafımda iri bir sivil polis vardı. bir süre sonra maçı dikkatli izlediğini, ataklarımızda heyecanlandığını ve galatasaray'lı olduğunu fark ettim. bu başlıktaki sevgi anında oluştu. sneijder ve selçuk yay civarında aynı anda topa hamle yapıp, selçuk bırakıp sneijder topu bjk kalesine sapladığı an bu iri abimize sarılıp kendisini savurmaya başladım ki sağ bacağımdan ameliyat olmama 1 hafta vardı ve doktor fazla hareket etmememi tavsiye etmişti. abimizin de karşılık vermesiyle muazzam bir kaotik sevinç ortamı oluştu. üst sıradan yüklenen üniversiteli kardeşlerimle beraber ortalığı toz dumana kattık :))) seviyorum amk. hastayım.