626
gerçek bir hikaye anlatacagım, faşist moderasyon silmezse sevinirim.*
çarşı değil de sıradan beşiktaş taraftarıdır konumuz. karda kışta bir taksiye bindim istanbulda akşam saatlerinde. taksi şöförü bir amca, yaşı 65'miş sonradan öğrendim. ve ilk önce 65 yaşındaki adamın takside çalışmasına sebep olan düzene küfür ettim içimden. neyse efendim, baba radyoyu açtı, atilla gökçe konuşuyordu.
c: captano
tş: taksi şöförü*
c: abi hangi radyo bu?
tş: lig radyo.
c: hımmm
tş: futbolla ilgili misiniz?
c: çooookkkk *
tş : maa istifa etmiş
c: duydum, beni tff başkanı yapmak isteyenler var.
(baba bana bakmaya başladı)
c: bakma öyle, tanınmış biri degilim, internette makarasını yapıyor gençler.
tş: hangi takımı tutuyorsunuz?
c: galatasaraylıyım*
tş: ya bu fenerbahçe bu işleri çok karıştırdı, tff de işi halledemedi.
c: normal abi, hepsi aynı bunların. sen hangi takımı tutuyorsun?
tş: beşiktaşlıyım.
c: sizin başkan da bunların peşinden gidiyor ama.
tş: ben onun anasını...neyse...
(abi rahatsız oldu tabii)
tş: galatasarayda kuyruk acısının peşinde.
c: baba ne kuyruk acımız olacak. yönetimin derdi önce avrupaya gitmemizin engellenmemesi.
tş: ya ne olacak ki 2 sene avrupaya gitmese.
c: baba olur mu, şike yapmış adamlar, cezasını biz niye çekelim.
tş: galatasaray kadar şikeci takım var mı, ergün gürsoy elinde çantalarla dolaşmadı mı?
c: ohooo, abi bu işin içinden çıkamayız. ergün gürsoy'a tamam diyelim. kemal ulusu'yu ne yapıcaz?
tş: ne kemal ulusu'su?
c: baba, sen yapma bari. gençler hatırlamaz eyvallah ama sen semra özal, tff başkanı kemal ulusu zamanını iyi hatılarsın. hani beşiktaş devreyi berabere ya da mağlup kapattığında semra hanımın yanından hakem soyunma odasına inen tff başkanı kemal ulusu'yu.
tş: ya ne alakası var?
c: nasıl ne alakası var, senin dediğin mevzudan 1-2 sene önce oldu diye, üzerinden 25 sene geçti diye yok mu sayıcaz.
tş: (sinirle) türkiye'nin en şikeci takımı galatasaraydır.
c: baba beni çok sinirlendirdin, kenara çek de rakı alayım.(bahane de güzel di mi?)
rakıyı aldım, arabaya bindim.
tş: bişey söyleme.
c: ne söyliycem, aynı benim kayınpeder gibisin.*
tş: bişey söyleme dedim ya. zamanında juventus galatasaray'la maç yapmaya gelmek istememişti. sonra geldiler. ben de kahvede oturuyorum, bunların havalanındaki görüntülerini gördüm. bir şiir yazdım:
ey galatasaray, sen şimdi sadece galatasaray değilsin, bizim milletimizi, şehitlerimizi, türkiye'yi temsil ediyorsun, görevini iyi bil....
diye başladığı taksimetreye 5,5 lira eklenene kadar bitmeyen ve hatta parayı verdikten sonra bile kolumdan tutarak bitirdigi ve asla teklemedigi bir şiirdi.
hayırlı işler dileyip indim taksiden.
kemal ulusu dediğimdeki suratını görmeniz lazımdı. sözlüğümüzün arşivcileri ve büyükleri konuyu detaylandırırsa güzel olur.*
küçük bir bilgi vereyim. ankaradaki cumhurbaşkanlığı kupası maçında* merhum turgut özal'la eşi papatya kraliçesi zevcesi semra özal şeref tribününe geldiginde galatasaray tribünleri o....semra diye inlemişti. bakın inlemişti önemli kelime. hani maçta bir şey olur ve bir anda ibne hakem....ibne hakem patlar ya, aynen öyle bir hırsla söylendigini düşünün. elbette polis tribüne joplarla dalmıştı. aramızda o joplardan nasibini almışlar olabilir.
o maçta o jopları yemişler anlatırsa daha gerçekçi ve heyecanlı olur. bekliyoruz.
çarşı değil de sıradan beşiktaş taraftarıdır konumuz. karda kışta bir taksiye bindim istanbulda akşam saatlerinde. taksi şöförü bir amca, yaşı 65'miş sonradan öğrendim. ve ilk önce 65 yaşındaki adamın takside çalışmasına sebep olan düzene küfür ettim içimden. neyse efendim, baba radyoyu açtı, atilla gökçe konuşuyordu.
c: captano
tş: taksi şöförü*
c: abi hangi radyo bu?
tş: lig radyo.
c: hımmm
tş: futbolla ilgili misiniz?
c: çooookkkk *
tş : maa istifa etmiş
c: duydum, beni tff başkanı yapmak isteyenler var.
(baba bana bakmaya başladı)
c: bakma öyle, tanınmış biri degilim, internette makarasını yapıyor gençler.
tş: hangi takımı tutuyorsunuz?
c: galatasaraylıyım*
tş: ya bu fenerbahçe bu işleri çok karıştırdı, tff de işi halledemedi.
c: normal abi, hepsi aynı bunların. sen hangi takımı tutuyorsun?
tş: beşiktaşlıyım.
c: sizin başkan da bunların peşinden gidiyor ama.
tş: ben onun anasını...neyse...
(abi rahatsız oldu tabii)
tş: galatasarayda kuyruk acısının peşinde.
c: baba ne kuyruk acımız olacak. yönetimin derdi önce avrupaya gitmemizin engellenmemesi.
tş: ya ne olacak ki 2 sene avrupaya gitmese.
c: baba olur mu, şike yapmış adamlar, cezasını biz niye çekelim.
tş: galatasaray kadar şikeci takım var mı, ergün gürsoy elinde çantalarla dolaşmadı mı?
c: ohooo, abi bu işin içinden çıkamayız. ergün gürsoy'a tamam diyelim. kemal ulusu'yu ne yapıcaz?
tş: ne kemal ulusu'su?
c: baba, sen yapma bari. gençler hatırlamaz eyvallah ama sen semra özal, tff başkanı kemal ulusu zamanını iyi hatılarsın. hani beşiktaş devreyi berabere ya da mağlup kapattığında semra hanımın yanından hakem soyunma odasına inen tff başkanı kemal ulusu'yu.
tş: ya ne alakası var?
c: nasıl ne alakası var, senin dediğin mevzudan 1-2 sene önce oldu diye, üzerinden 25 sene geçti diye yok mu sayıcaz.
tş: (sinirle) türkiye'nin en şikeci takımı galatasaraydır.
c: baba beni çok sinirlendirdin, kenara çek de rakı alayım.(bahane de güzel di mi?)
rakıyı aldım, arabaya bindim.
tş: bişey söyleme.
c: ne söyliycem, aynı benim kayınpeder gibisin.*
tş: bişey söyleme dedim ya. zamanında juventus galatasaray'la maç yapmaya gelmek istememişti. sonra geldiler. ben de kahvede oturuyorum, bunların havalanındaki görüntülerini gördüm. bir şiir yazdım:
ey galatasaray, sen şimdi sadece galatasaray değilsin, bizim milletimizi, şehitlerimizi, türkiye'yi temsil ediyorsun, görevini iyi bil....
diye başladığı taksimetreye 5,5 lira eklenene kadar bitmeyen ve hatta parayı verdikten sonra bile kolumdan tutarak bitirdigi ve asla teklemedigi bir şiirdi.
hayırlı işler dileyip indim taksiden.
kemal ulusu dediğimdeki suratını görmeniz lazımdı. sözlüğümüzün arşivcileri ve büyükleri konuyu detaylandırırsa güzel olur.*
küçük bir bilgi vereyim. ankaradaki cumhurbaşkanlığı kupası maçında* merhum turgut özal'la eşi papatya kraliçesi zevcesi semra özal şeref tribününe geldiginde galatasaray tribünleri o....semra diye inlemişti. bakın inlemişti önemli kelime. hani maçta bir şey olur ve bir anda ibne hakem....ibne hakem patlar ya, aynen öyle bir hırsla söylendigini düşünün. elbette polis tribüne joplarla dalmıştı. aramızda o joplardan nasibini almışlar olabilir.
o maçta o jopları yemişler anlatırsa daha gerçekçi ve heyecanlı olur. bekliyoruz.