• 1551
    üç büyüklerin üçüncüsü, spor kulübü.. bu tanım yeter onlara..

    yani geçen haftaya kadar bire bir kaldıkları şampiyonluk yarışında `istanbul başakşehir futbol kulübü` 'ne pek de şans vermiyordum ama durup dururken işi zora sokmaları, üstüne hala türkiye'nin en büyük kulübü oldukları nakaratları, hadi başarısızlıkla dolu yılların birikmiş enerjisiyle abuk subuk konuşan - garip garip karşılaştırmalar üreten taraftarı da bir dereceye kadar anlayabilirim ve çok da umursamam ama artık bunların başkan düzeyinde yapılmasının son bulmaması, hatta daha da artması, eski bir gelenekleri olarak gene son birkaç haftada şampiyonluğu vereceklerse bana bu durumun fazlasıyla müstahak olduğunu düşündürecektir..

    akılları başlarına başka türlü gelmeyecek zira.. hoş hiç gelmeyecek, ben de saçmalıyorum pardon..

    (bkz: fikret orman zevzekliği)

    not: bu arada buraya yazıyorum, o yere göğe koyamadıkları bilge kralları `şenol güneş` 'i kuyruğuna teneke bağlayarak gönderecekler, görürüz..
  • 1552
    başkanı kupadan elenince süt kupası der,
    ikinci başkanı hakemle alınan maçtan sonra pişkince bırakalım bunları der,
    hocası mütemadiyen ağlar, ona göre beşiktaş yenerse felsefe her şeydir, kaybederse yıldızlar, güneş ve bilimum tabiat olayı suçludur. bi de mustafa denizli.
    oyuncusu kendini yere atar, yıldız dedikleri adam rakibin canına, sağlığına kast eder, kaptanı karlı havada yüzüne gelen(!) tükürüğü 10 dakikada temizleyemez, her şeyde hakeme gider, her pozisyonda rakiple dalaşır.
    taraftarı madde bağımlısı, nalburlarca tineri bir öğünde çekip sabah akşam kafa ütüler. tesadüfi başarıları, destan tadında anlatır. rakiplerinin ölmüş kurucusuna söver, yenilince sahaya iner.

    anlatırken ciğerim soldu, bu nasıl bir camia arkadaş. fenerbahçe tabi daha sempatik gelir bana.
  • 1553
    kendisine en ufak sempati duyan insanı bile kendilerinden soğutmuş olan topluluktur.

    beşiktaşı seviyorum diyemem ama nefret derecesinde de kendilerine karşı bir garezim yoktu ta ki bugüne kadar.

    puan kaybedince hakeminden tut rakip takımın yönetimine kadar ağız ishali açıklamalar yapan,
    futbolcusu rakip oyuncuya kasten yaralamak için müdahale eden,
    hakemler tarafından kollandıkça kollanan ancak biz bir tane verilmeyen penaltımızı sorduğumuzda bunlar futbolun içinde olan şeyler diyen,
    küçüğünden büyüğüne fark etmeksizin dünyadaki en kendini beğenmiş, görgüsüz ve aptal taraftar topluluğuna sahip olan rezil bir camiadır.

    aslında çok daha fazlasını da söylemek istiyorum. eminim diğer yazar arkadaşlar da bugünden sonra aynı hisleri paylaşıyordur.

    ama haddini bilmez bir takım yüzünden sevdiğim sözlüğü kaybedemem.
  • 1557
    tebrik ederiz, galatasaray'in 3. yildizi alisinin 15. sene-i devriyesinde 3. yildizi takmislardir.

    2002, 2017 arasi kac sene var? 15
    3 yildiz icin totalde kac sampiyonluk gerekir? 15
    4 yildiz icin kac sampiyonluk gerekir? 20
    2015'e 20 ekle, kaldi mi 2035?
    4. yildiz kutlu olsun, hatta izmir'de kutlayin.

    gerci federasyon ani kararla kac sampiyonluk ekler "eskide vardi yhaa" diye o da mechul.

    acayip bi camia. adamlar bir 3 yildiz sampiyonlugu sayisi kadar sene sonra almis yildizi, efendi gibi kutlama yapacagina galatasaray'a satasiyorlar.
  • 1558
    taraftarlarından yöneticilerine, camialarını çok net biçimde tanımlayan bir sıfat olan kulüp;
    görgüsüz.

    bu çekilmez iticiliklerinin temel sebebi de budur. ben bu durumu yıllardır süregelen ezilmişlik kompleksine bağlıyorum. bundan 4-5 yıl öncesine kadar adamların büyüklük kavramı bile sorgulanmaya açılmıştı. millet artık iki büyük* var gözüyle bakıyordu nerdeyse. derbilerde statları* endişe duyulan bir deplasman olmaktan çıkmıştı. bu ezilmişliklerin ve çok net olan geride kalmışlığın dışavurumudur bu görgüsüzlük.

    yine de nezdimde saygıyı hakediyorlar. çünkü doğru ve mantıklı adımlar attılar ve sabrettiler, bir yıl olmadı iki yıl olmadı ama sonunda karşılığını almaya başladılar. burda yapmamız gereken özeleştiri biz neden egomuzu törpüleyemiyoruz. başımızdaki belaya* oyuncuların maaşlarında indirime gidecekmisiniz diye soruyorlar, galatasaray'da öyle şey olmaz, biz feda demeyiz gibi aptalca egoist bir argümanla karşılaşıyoruz, ki hoş muhtemelen bunun başka sebepleri de var muhtemelen ama, o ayrı bir rezilliğimiz.*

    yaptıkları transferlerden, harcadıkları paralardan, kadro mühendisliklerinden ders çıkarmamız lazım. tabi bunun için öncelikle başımızdaki nefret paratonerini defetmemiz lazım.

    (bkz: dursun aydın özbek)

    #yönetimistifa

    edit: imla
  • 1561
    neden büyük bir takım olmadıklarını bizim burada sayfalarca tartışıp, partizanlık yapıp laf sokarak anlatmamıza hiç gerek yok. iyi takım kötü takım şu kadar yıldız şu kadar şampiyonluk, yok biz size 10 attık yok biz 7 yedik olaylarına girmeye gerek bile yok.

    kendi yöneticilerinin verdiği demeçler yeterli.

    beşiktaş kulübü genel sekreteri ahmet ürkmezgil :

    "...beşiktaş artık çok farklı konumda. en iyi olduğumuzu gösteren çok veri var."

    http://www.sabah.com.tr/...k-cok-farkli-konumda

    fikret orman:

    "beşiktaş, artık şampiyonlukları istikrarlı yaşayacak. bize inandınız, güvendiniz. inanın sizi hiç mahçup etmeyeceğiz."

    https://twitter.com/...s/346375550979420163

    fikret orman:

    "beşiktaş'ın artık kimseye borçlu olmadığını da sözlerine ekleyen orman, "beşiktaş zor bir süreçten geldi. burada başkan olarak bunu söyleyebilirim. artık beşiktaş'ın kimseye borcu yok. ne futbolcusunun ne de malzemecinin bizden alacağı var. kimseye borcumuz kalmadı. beşiktaş sonunda ayağa kalkmıştır. iyi günler bizi bekliyor." ifadelerini kullandı."

    http://www.goal.com/...a%C4%9Fa-kalkt%C4%B1

    artık, artık, artık, artık.

    beşiktaş büyük bir takım değildir. beşiktaş olsa olsa büyük bir takım olma yolunda giden bir takımdır. ben değil, kendileri söylüyor.
  • 1564
    dursun aydın özbek her ne kadar göt korkusundan "bişiktiş şimpiyinliği hikitmidi dimiyirim" diye açıklamalar yapsa da bana göre şampiyonluğu haketmemiş takımdır. zor duruma düştüğünde hakemler imdadına koşmasa, galatasaray'ın hakkı bu kadar yenmese şampiyonluk yarışı son güne kadar 3 takım arasında sürerdi. fakat mevcut yönetimi nedeniyle galatasaray'ın potayı hiç bir şekilde göğüsleyemeyeceğini düşünürsek başakşehir'in hakettiği şampiyonluğu kutlamaktadırlar 16/17 sezonunda.
  • 1565
    şu anda sanki cenk ergün ve metin albayrak yolda yürürken çarpışmış da içinde transfer planları ve sözleşmeler olan çantaları karışmış gibi gidiyor işler.

    titi,orkan çınar*, burak yılmaz(u: dönersem bu takım galatasaray olur (:), krize yürüyen bir şenol güneş-fikret orman*, fikret orman-metin albayrak(u: metin albayrak kendini izole edilmş görmeye başlamış, transferlerde sözünün dinlenmemesi, kulüp etkinliklerinden haberdar edilmemesi gibi anlamsız durumlar vs. istifa etti dyorlar.)uyuşmazlığı; diğer yandan sabri'nin ayrılışı, süper lig'den kimseyle görüşmeyen, listesinde potansiyelli yıldızlardan, futbolunun en olgun çağında marka adamlara kadar bir liste...

    dipnot: biri burak yılmaz ile ilgili biri şenol güneş ile ilgili paşalar gibi ofsayt manyağı yapılmış entry'm var, guruluyum.
  • 1566
    ffp gereği transfer yasağı olduğundan sattığı kadar oyuncu alabileceğinden sıkıntı yaşayan kulüp. marcelo'yu satıp oradan gelen parayla hamle yapmaya çalışıyorlar.

    talisca ve abubakar'ı tekrar kiralayamazlarsa ciddi bir sıkıntıları var ve talisca'nın kiralanıp kiralanmayacağı 31 ağustos'a kadar belli olmayabilir. dilerim en azından talisca'yı birisi satın alır da bjk futbol takımı o bölgeyi dolduramaz. sosa'dan sonra olmaz dedik ama adam şampiyon yaptı takımı.
  • 1568
    ntvspor'un haberine göre transfer yapmak için futbolcu satmak zorundalarmış. talisca'nın kiralama bedeli ve caner'in bonservisi alınınca finansal fair play çıkmazına girmişler. muhtemelen marcelo'yu satacaklar, 10 milyon euro civarı bir meblağa. zaten yaşlı bir kadroları vardı. bir de üstüne takımın mihenk taşlarından marcelo'yu kaybedince iyice bocalayacaklarını düşünüyorum. kazandıkları paranın hepsini stoper transferi yapmak için kullanmayacaklardır. bu nedenle stoper mevkisinde hata yapma ihtimalleri çok yüksek. gelecek sezon ligi ummadıkları bir yerde bitirebilirler.
  • 1570
    şuana dek rhodolfo'yu satarak 1.5 milyon euro gelir elde etmiş takım. zamanında 2 milyona aldıkları marcelo'yu da 8-10 milyona satacak gibiler. o parayla vida + kiralık iyi bir stoper alırlarsa talisca'nın parasını da çıkaracaklardır hatta üstüne para kalması bile muhtemel. ellerindeki kullanmadıkları bir iki parçadan da gelir elde ederlerse forvet transferi de yapabilirlerse seneye yine çok iddialı olacaklardır. çoğumuz sevmesek de adamların hocası ligin anahtarını elinde bulunduran şenol güneş her şeyden önce. he ayrıca da senelerdir bizim ve fenerin harcadığı paranın çeyreği ile 2 senedir şampiyon oluyorlar. nitekim bu transfer sezonunda da bizim belhanda'ya verdiğimiz miktarla yepyeni takım kurabilir mevcut yönetimleri. çünkü bir transfer aklına sahipler.

    yani şu takımın başlığı altında böyle kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım dağılıyorlar ediyorlar diye. kendimize bakalım. başkalarının başarısızlık ihtimalleri üzerinden kendimize pay çıkartmayalım.
  • 1571
    bir ara feda dediler daha sonra 2 sene şampiyon oldular, lig/cl gelirleri falan. yeni stada da geçtiler bu da önemli bir gelir kapısı. öyle çok astronomik maaş ve bonservis de ödemediler kimseye. hatta bu sezon kara geçen tek türk kulübü oldular.

    buna karşın oyuncu satmadan transfer yapamıyorlar. borçları da arttı.

    galatasaray da ileride bu durumlara düşebilir ki düştü geçen yıl. eğer riva'dan gelen para fahiş transferlere giderse (gitmeye başladı) daha toparlayamayız.
  • 1572
    çok enteresan bir takım. yani evet fikret orman bu kulübü kar amacı güden bir işletme gibi yönetmeye çalışıyor denebilir, iyi tklif gelirse kendimi bile satarım diyebilir ama futbolcuları hiç ama hiç sadık değil takımlarına. yani mesela gomez olsun, sosa olsun kariyerleri bitmek üzereydi geldiklerinde birer ikişer sezonda nerdeyse kariyer rekorlarını kırdılar. oğuzhan yetenekli ama çalışmayan kayıp yetenekti ve umutlar artık kesilmişti biliç döneminde, bu çocuk adam edildi. talisca desen benfica nerdeyse siktir etmiş, çok da önemsenmemişti. ama çok ciddi bir kısmını sakat geçirse de gol asist sayısı belli. bu futbolcuların hepsi bunu beşiktaş'ta yaşadı. ama ne zaman bitleri kanlandı, saçları başları oynadı, ayrılmak için yol yaptılar. düşün en bayıldıkları adam quaresma. o bile zamanında galatasaray'a, yakın dönemde de fenerbahçe'ye sözleşme şartlarını gönderdi. beşiktaşlılar çok da umrumda değil ama eğer ki bunlar galatasaray'da olsa benim çok zoruma giderdi. yani düşünsene adam en biten kariyerine yeni bir ivme kazansın sayende ama seni beğenmesin. tabi bu durum kulübün, camianın prestiji, büyüklüğüyle de alakalı. saygı duymuyorlar sanırım.

    edit: talisca'nın kiralama sözleşmesindeki bedeli biliyorum. o bedele bakarak benfica kendisini önemsemiyor denebilir ama öyle olsaydı benfica kendi oynatır 25 yerine portekiz liginden 50 milyona satardı. o bedel bence kendilerini her ihtimale karşın güvene almak içindi.
  • 1573
    erkek voleybol, kadın voleybol ve kadın basketbol şubelerini dondurma kararı almışlar.

    türk sporu için oldukça üzücü bir durum. yüz küsür yıllık camia branşlarını kapatıyor.

    malesef sponsor olmadan amatör branşlar kulüplere yük olmakta. beşiktaş ve galatasaray da futbol dışındaki branşlara iddialı kadro kurabilecek bir sponsor bulamıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın