17 şubat 2014 antalyaspor galatasaray maçı sonrasında bir kez daha gördüğüm, artık sırıtarak entry'leri okuduğum o hal.
- maçta oynayanlar arasından 2 3 isim dışında, takım beş para etmez ilan edilir, hırssızlıktan dem vurulur, oyuncuların kaliteleri tartışılır.
- muhakkak bir günah keçisi seçilir, toplu şekilde ona yüklenilir.
- daha belki de 1 ay bile üzerinden geçmemiş olmasına rağmen, bu takımda nasıl oynuyor, biraz daha oynarsa tahammül edemeyeceğim denilen oyuncuların yokluğundan büyük kayıp olarak bahsedilir. onlara duyulan özlem satırlarca yazılır.
- karşılaştırmalar bolcana yapılır, mağlup kadrodaki oyuncular hep bu karşılaştırmalarda kötü olan taraftır.
- geleceğe umutla bakanlar ve bir maçta tüm umudunu kaybedenler olarak ikiye bölünülür.
bu hafta için konuşayım, son iki lig maçında, yani bursaspor ve eskişehirspor maçlarında, sahadaki 8 9 isim aynıydı, birinde 6 diğerinde 3 çektik. çoğu oyuncu yere göğe sığdırılamıyordu, takım kusursuzdu, şampiyonluk şarkısı dillerdeydi, hatta şampiyonduk. 1 günde ne değişti ? ne değişmiş olabilir ? bugün kötüydük ve olmadı. daha önce de deplasmanda çok puanlar bıraktıgımız oldu, ancak çok pozisyona giriyorduk, bugün giremedik 2 puan yitirmedik aksine 1 puan kazandık. neden bu pesimistlik ? takımın konsantrasyonun dağılmasından daha doğal ne olabilir ? haftaya içeride beşiktaş hemen o maçtan 3 gün sonrada chelsea maçı var. bu maçta orta sahamız, kalbimiz sarı kart sınırında oynadı. onlarsız olmazdı, ancak selçuk ve melo kendilerini biraz sakındıkları için onlarla da olmadı ne yazık ki bugün. talihsiz bir ilk gol, ve ofsayttan yine çok çok talihsiz bir ikinci gol yedik. futbolda var bunlar, bu sezonki en kötü toplarımızdan birini oynadık ve maçtan bir puanla ayrıldık.
yeter. durun soluklanın, saldırmayın sağa sola. haftaya haftasonu takım beşiktaş'a çakınca gelip sayfalarca methiyeler yazmayın ya da buraya !?
son 1 haftada yine bin bir yerden yüklenildi galatasaray'a. bu takım söke söke şampiyon olacak sezon sonunda.