ben chilwell, andrew robertson ve trent alexander-arnold gibi oyuncularin mevkisi. he bir de, hasanali kaldirim, mariano, yuto nagatomocnun mevkisi.
futboldaki bek kavraminin onemini bugunlerde herkes goruyor saniyorum. (bkz:
10 kasım 2019 liverpool manchester city maçı)
cem uzanin zamanindaki istanbulspor'un altyapisinda bir iki antrenmana ciktim, en ise yaramaz gorunen bolge sag ve sol bekti.
fakulte takiminda oynuyordum universitede. en kazmalar bekte oynatiliyordu.
hoca sorardi bir iki antrenmandan sonra, herkesin teknigini az cok gorurdu:
hoca:muhittin nerde oynarsin?
muhittin: sag acik hocam.
hoca: tamam, sag bek basla.
hoca:sen nerde oynarsin şaban?
şaban: on libero hocam.
hoca: tamam sol beksin.
goygoy olsun diye soylemiyorum, abartiyor gibi gorunebilirim fakat sag veya sol acik oynayan adamin ucup kacmasi, tek basina taraftarlari bile calimlayip gol atmasi beklenirken sag veya sol bek kademe yapsin, araya adam kacirmasin yeter gozuyle bakiliyordu. simdilerde degismis olabilir mantalite, bilemiyorum ama benim zamanimda boyleydi.
he bi de, top gecer adam gecmez kafasinda, uzun boylu, sert eleman (kasap) varsa kesin stoperdi.
neyse, liverpool ve city ayri gezegenin takimlari da, leicester'a bakiyorum, salzburg'a, genk'e, leipzig'e bakiyorum, iki tane iyi bek oyuncusu takimin her seyini degistirebiliyor.
bizde de her seyi bozabiliyor.
simdi teknik taktik detay kismina giremiyorum fakat yukaridaki takimlarin bekleri her mac 2-3 sut denemesi, 3-4 kez rakip ceza sahasinda topla bulusma veya gol pozisyonu, en az 4-5 tane forvet oyuncusunun kafasina pas (orta denemez) atmaktalar.