2
insan kılığına girmiş hayvanlara verilmedikten sonra bana da gayet mantıklı geliyor... yani bedava bilet konusunda en önemli husus; tribüne emek veren ''insanlara'' verilmesidir...
3
1980'den beri futbol ve basketbol maçlarına giden biri olarak, bir kere bursaspor deplasman maçında bedava bilet almıştım. o da deplasman maçıydı ve bilet kalmamıştı. sene 94 dü sanırım tugay penaltı kaçırmış 2-1 yenilmiştik.
bedava bilet işini kabul etmiyorum. tabii ki belli kişilere bunlar bedava verilmeli. ama onların bedava bilet dağıtımı yapması biraz semtçilik süreci ile döndüğünden, özellikle biletlerin karaborsaya düştüğü zamanlar bu semtçi çocuklar onlara verilen biletlerini satma yoluna gitmekte. 2010 yılında ali sami yen'de oynanan fb maçında artık bu patlama noktasına geldi zaten.
bu arada tribünleri elinde tutmak isteyen cebi güçlü, iradesi zayıf kişilerinde tribüne egemen olmak için kullandığı kriterdir bedava bilet olayı.
klübün sezon başından, pankart boyama, stadla ilgilenme v.b. gibi taraftarın bireysel çabalarla yaptığı işi koordine etmesi için bir yönetici tayin etmesi (taraftardan sorumlu yönetici) durumunda, o yöneticinin de incelemeleri doğrultusunda belli kişilere bu biletler bedava pekala verilebilir. ama birilerine toplu bilet verip gencecik çocuklaırn aağğbii ağğbbii diye o kişilerin peşinde gezdirilmesi bana üzücü geliyor
4
bedava bilet dağtacaklardır kulüpler. öyle ya da böyle bu kesin. karşı çıktığmız bu davranış, kulübün taraftar organizasyonlarını desteklemesi için yapılmalıdır da.
ancak bizim ülkemizde bu sağlıksız şekilde yapılmakta.
kulüpte bir yetkili kişi olur. taraftar organizasyonlarına destek olur. misal bir kareografi hazırlanacaktır. stada bir gün öncesinden gelinecektir vs... hazırlık çalışmalarına katkısı olur. yeri gelir, kulüp kendi prestijini artırmak amacıyla kendi kareografisini kendi hazırlar ama taraftar gurplarıyla, organizasyonlarıyla birlikte çalışır başarıya ulaşması için.
taraftarsız kulüp, büyük kulüp değildir.
ama işte bazı noktalar da yanlışlıklar var. koskoca şirketlerin sahibi insanlar kulüplerin başına geçiyor ama şu işe bir çeki düzen veremiyorlar.
misal bizim kulübümüzün yönetiminde olanların hepsi galatasaray lisesi, hatta üniversitesi mezunu. galatasaray lisesi'nin ülkeye çok değerli insanlar kattığını en azından fark yaratan insanlar yetiştirdiğini bilmeyen yok sanırım.
bu adamların, nasıl olur da bu işi kıvıramadıklarını düşününce, ortaya çıkan sonuç, menfaat oluyor.
kulüplerdeki yöneticiler, çapulculara bilet veriyor ki kendilerine şakşakçılık yapılsın. ultraslan organizasyonu kulüpteki insanların elinin altındaki kukla. fenerbahçe yönetimi de tribüne hakim olamayınca belirlediği taraftar grupları haricindekileri dağıtmak için bir çok manevra yaptı. başarılı da oldu. aziz yıldırım hala başkan...
misal ultraslan'ın kendisine tek bağımsız organizasyon filan demesi kanımca, en azından bildiklerim dolayısıyla, külliyen yalan, gözboyama...
duyduğum bazı şeyler var. ultraslan kendi ürünlerini kendi grubuna pazarlayarak işte biz bu kadar olduk deyip, yönetime göz dağı vermek yoluyla daha fazla bilet, daha fazla menfaat elde ediyor olması. bir taşla iki kuş vurma durumu bir taraftan.
bedava bilet olacaktır bu kaçınılmaz. bugün kasımpaşa kulübü bile bunu yapmalıdır. taraftar kültürü oluşması adına.
ekim ayında antalya'da düzenlenen türkiye kupasının grup maçlarında, galatasaray-türk telekom basketbol maçı için, ankaragücü taraftarı geldi mesela. 13-17 yaşlarındaki çocuklar sıraya girdiler ve hepsine telekom forması dağıtıldı. 13-17 yaşlarında iki otobüs dolusu çocuğun, (5-15 lira olan bilet masraflarını da düşünersek) otobüs ayarlayayıp antalya'ya maça geleceğini düşünmek saflık olur zaten.
ancak bunun sağlıklı bir yapıya kavuşturulması lazım. çözümü nedir diye sorarsanız sanırım ben de bedava bilet dağıtılmasına karşıyım en azından kendi kulübüm için bunu söylerim. çünkü bizim taraftarlık kültürü oluşturmaya ihtiyacımız yok
5
ultraslan tarafından en sevilen şeydir.
1700 kombine satılmış.
ultraslan protestolara katılmıyor, boykotta yapmıyor.
ee?
bedava bilet yoksa ortada yoklar çünkü.