basket sahasında voleybol topuyla futbol oynamak

• 1

  şüphesiz ki türkiye'de voleybol sporunun çok fazla gelişmemesinin en büyük sebebi bu durumdur. yoksa biz de bir küba olabilirdik*
• 2

  devamında beden eğitimi hocasından dayak yemekle sonuçlanan eylem.*
• 3

  (bkz: basketbol salonunda futbol forması ile tenis seyretmek)
• 4

  (bkz: taç yok beyler)
• 5

  bu konu ile ilgili çok karmaşık bir anım var.
  dsi yıldız voleybol takımı oyuncusu olduğum yıllarda, bir idman sırasında su molası verildi.
  biz suyu içtik salona döndük arkadaşımla. baktık kimse yok, hemen ben hentbol kalesine geçtim, arkadaşım bana şut çekmeye başladı. dizimde dizlik falan olunca, yerde parke, ben oldum buffon. eleman bana gol atamıyor. o sırada bizi basketbol takımı koçu izliyormuş tribünden.
  adam beni çağırdı yanına, aha şimdi zıçtık dedim ve gittim yanına.
  bana "oğlum sen iyi top tutuyorsun, gel seni basket takımına alalım" dedi
  ben hocam ben voleybol seviyorum desemde, adam gitti beni voleybol koçumdan istedi. allahtan bizim koç beni vermedi.
  o dönem basket takımının neden yerlerde süründüğünü şimdi daha iyi anlıyorum. iyi kaleci basketçi olur teorisi ile yaklaşıyorsan olaya, git pazardan karpuzcu topla o zaman be adam!
  
  hikayede geçen dört spor dalı( voleybol-hentbol kalesi-futbol-basketbol), benim ne kadar aktif bir spor hayatımın olduğunu gösteriyor değilmi. geçiniz efendim geçiniz. o zaman taşıdığım bu göbeğin bende işi ne?
• 6

  (bkz: afyonlu katolik gay taşfırın ustaları)
• 7

  en çok lise döneminde vuku bulan hadise.
• 8

  (bkz: futbol sahasinda futbol topu ile voleybol oynamak)
  (bkz: ali günes)
  (bkz: bekir irtegün)
• 9

  topsuzluktan lise yıllarında gerçekleştirilen olay.
• 10

  (bkz: müslüman mahallesinde incil satan yahudi)
• 11

  türkiye'deki spor kültürünün aynası olan eylem.
• 12

  neresinden bakarsan bak, gerçek bir sporsevere acı veren eylem. güzelim basketbol zemininin (basket değildir o, hacim sepetten ibaret olsa koşamazsın, ühüh) amacı dışında işgal edilmesine mi yanayım; o naif yüzeyli görece hafif voleybol topunun her tekme ile ağlatılışına mı üzüleyim; ülke insanı için hayatın zaten her alanında olan futbolun, salon sporlarına hiçbir hoşgörü göstermeyerek "buralağ buralağ hep benim olacak!" tehdidiyle sahaya göz dikmesine mi sinirleneyim bilemedim.
  
  (bkz: suşicide 1,5 iskender gömüp üstüne donut sormak)
  
  ayrıca bkz: futbola fut, voleybola voley denmemesine rağmen basketbola basket denmesi sorunsalı. :(