dansöz gibi kıvıran, genellikle hakemleri koruyormuş gibi bir tavır takınmaya çalışan ancak söz konusu fenerbahçe olunca mesajı veren, kendini tutamayan, sadettin saran'ın tahtının yanında dikilip çalıyla yelleyen eleman.
yönettiği radyo kanalının genel dinleyici kitlesi kahvehane dayıları olduğu için inanıyor bunun gerçekten objektif olduğuna, ama yemezler. bu sabah işe gelirken radyo spor dinledim. ki genelde 15-20 dakika civarı süren iş yolunda radyo spor dinlerim. telefonla bağlanan galatasaraylı bir abimiz, bu barış ertül ben radyoyu açmadan önce son maçlarda galatasaray'ın doğrandığını düşünmediğini söylemiş olacak ki, "neye dayanarak galatasaray'ın doğranmadığını düşünüyorsunuz? herkes bunu kabul ediyor." diye sordu.
barış dün oynanan fenerbahçe maçından
* örnek vererek fırat aydınus'un verdiği penaltının aslında yanlış olduğunu, ancak fırat aydınus "ben gördüm, penaltı" dediği için var'ın karışmadığını söyledi. galatasaray'ın doğrandığını düşünenlerin var protokolünü bilmediğini, var'ın öyle kafasına göre karışamadığını iddia etti.
galatasaraylı abimiz de hay ağzını öpeyim dedirtircesine "altay maçında aleyhimize verilen penaltıda da cüneyt çakır ısrarla pozisyonu gördüğünü, penaltı olmadığını söylemişti. onu niye var çağırdı?" diye sordu. cevap: "gak guk, eee üüü, höt döt, ama demek ki bariz hata olduğunu düşündü." çevir kazı yanmasın barış. sonra verdiği cevap kendisini de tatmin etmemiş olacak ki konuyu "galatasaray aleyhine hakem hataları olmuştur ama lehine de olmuştur. sanki hakemler yüzünden mi bulunduğu konumda? buna bağlamak yanlış" şeklinde konuşmaya getirdi.
bu herifi 70-75 yaşına geldiğinde duayen diye kakalamaya çalışacaklar. ekstra bir saygı gösterilecek. buralara bunları bırakalım ki gelecekteki galatasaraylılar bilsin ne mal olduğunu.