1
15 mayıs 2009 cuma günü gerçekleşen olaydır. nasıl bir yüzsüzlüktür anlamak mümkün değil.
tesisleşme konusunda başarılı olduğu bir gerçektir. fakat bir başka gerçekte şudur: aziz yıldırım'ın sportif başarıları tam bir rezalettir. galatasarayımızın uefa kupasına tesadüf diyen başkanın, kendi takımının çeyrek finale çıkmasını büyük bir başarı olarak nitelendirmesi büyük bir çelişki değil midir? galatasaray 4 sene üst üste şampiyon olup, uefa kupasını aldı. süper kupayı aldı. ondan sonraki sezon çeyrek finale çıktı. süper kupa deyip geçmemek gerekiyor... süper kupa maçı, uefa şampiyonu ve şampiyonlar ligi şampiyonu ile oynanıyor. uefa'ya tesadüf diyen zihniyet, süper kupaya da tesadüf demek istiyordur.
her neyse, aziz yıldırım 11 senelik başkanlığında sportif açıdan taraftarına beklediklerini verememiştir. kendisinin de belirttiği gibi kulüp finansal açıdan çok büyüdü ve artık kim başa gelirse gelsin bu kulübü gayet güzel idare edebilir. sportif başarıları bu kadar sınırlı olan bir başkanın hala aday oluyor olması büyük bir utançtır. rezilliktir.
özhan canaydın bu kulübün başına geçiğinde, kulüp borç batağındaydı. kulüp borç batağındayken ne stat yapılabildi ne de yıldız oyuncu alınabildi. sportif başarı da olmadığı için taraftarın büyük tepkisine maruz kaldı. özhan canaydın çok düzgün bir duruş sergiledi benim gözümde. amacını gerçekleştirdi, borçları biraz azalttı, stat projesini onca şeye rağmen harekete geçirdi. sportif başarı olarak biraz sıkıntı çekti. sonunda başkanlığı adnan polat'a bıraktı. adnan polat'ın da yaptığı icraatlardan, transfer ettiği isimlerden de anladığımız kadarıyla amacı büyük. amacı belki yeniden uefa, belki de şampiyonlar ligi.
galatasaray kulübü onca şeye rağmen, milyonlarca dolar borca rağmen, şampiyon olabiliyor. ligi hala fenerbahçe'nin önünde bitirebiliyor. peki aziz yıldırım, sen hala hangi yüzle bu kulübün başkanlığına aday oluyorsun? yıllar önce televizyona çıkıp hüngür hüngür ağlayıp, bunu bırakacağım diyen sendin. sonra tükürdüğünü yalayıp tekrar başkan olan yine sendin. zaman geçti, bu sefer yine aynı triplere girdin. bu sefer* kendin için yürüyüşler düzenlettin. milletin seni bir şey sanmasını sağladın. şimdi ligi neredeyse 7.sırada bitireceksin ve buna rağmen başkanlığa aday oluyorsun. bravo sana. iyi ki varsın...*
(bkz: dünya üzerinde görülmüş en yüzsüz başkan)
tesisleşme konusunda başarılı olduğu bir gerçektir. fakat bir başka gerçekte şudur: aziz yıldırım'ın sportif başarıları tam bir rezalettir. galatasarayımızın uefa kupasına tesadüf diyen başkanın, kendi takımının çeyrek finale çıkmasını büyük bir başarı olarak nitelendirmesi büyük bir çelişki değil midir? galatasaray 4 sene üst üste şampiyon olup, uefa kupasını aldı. süper kupayı aldı. ondan sonraki sezon çeyrek finale çıktı. süper kupa deyip geçmemek gerekiyor... süper kupa maçı, uefa şampiyonu ve şampiyonlar ligi şampiyonu ile oynanıyor. uefa'ya tesadüf diyen zihniyet, süper kupaya da tesadüf demek istiyordur.
her neyse, aziz yıldırım 11 senelik başkanlığında sportif açıdan taraftarına beklediklerini verememiştir. kendisinin de belirttiği gibi kulüp finansal açıdan çok büyüdü ve artık kim başa gelirse gelsin bu kulübü gayet güzel idare edebilir. sportif başarıları bu kadar sınırlı olan bir başkanın hala aday oluyor olması büyük bir utançtır. rezilliktir.
özhan canaydın bu kulübün başına geçiğinde, kulüp borç batağındaydı. kulüp borç batağındayken ne stat yapılabildi ne de yıldız oyuncu alınabildi. sportif başarı da olmadığı için taraftarın büyük tepkisine maruz kaldı. özhan canaydın çok düzgün bir duruş sergiledi benim gözümde. amacını gerçekleştirdi, borçları biraz azalttı, stat projesini onca şeye rağmen harekete geçirdi. sportif başarı olarak biraz sıkıntı çekti. sonunda başkanlığı adnan polat'a bıraktı. adnan polat'ın da yaptığı icraatlardan, transfer ettiği isimlerden de anladığımız kadarıyla amacı büyük. amacı belki yeniden uefa, belki de şampiyonlar ligi.
galatasaray kulübü onca şeye rağmen, milyonlarca dolar borca rağmen, şampiyon olabiliyor. ligi hala fenerbahçe'nin önünde bitirebiliyor. peki aziz yıldırım, sen hala hangi yüzle bu kulübün başkanlığına aday oluyorsun? yıllar önce televizyona çıkıp hüngür hüngür ağlayıp, bunu bırakacağım diyen sendin. sonra tükürdüğünü yalayıp tekrar başkan olan yine sendin. zaman geçti, bu sefer yine aynı triplere girdin. bu sefer* kendin için yürüyüşler düzenlettin. milletin seni bir şey sanmasını sağladın. şimdi ligi neredeyse 7.sırada bitireceksin ve buna rağmen başkanlığa aday oluyorsun. bravo sana. iyi ki varsın...*
(bkz: dünya üzerinde görülmüş en yüzsüz başkan)