yine bir sapla saman ayrımı...
neyin karşısında olduğunu bilmesi lazım insanın. zira bir fikri bilmeden onun karşısında durmak, ya da onu savunan insana "sen şöyle düşünüyorsun aslında" demek fazla önyargılı bir tutum.
öncelikle fenerbahçelilerin iddialarından başlamak lazım.
cemaat fenerbahçeyi bitirmek istiyor.
* cemaat fenerbahçeyi ele geçirmek istiyor.
* bir ihale varmış aziz yıldırım ihaleyi almış başbakan rencide olmuş.
* şike yapmadık, hepsi cemaatin oyunu, kanıtlar uydurma. (u: %/+&(=/+')
fenerbahçe cumhuriyetin son kalesi, fenerbahçe halktır, haklıyız kazanacağız...
* vs. vs...
bunlara artık gülmüyorum bile. başta gülüyordum, şimdi fenerbahçelilerin bu fikirleri gerçekten inanarak, şizofrenik gel-gitlerle çemkirmeleri beni üzüyor. çünkü artık taraftardan çok, aziz yıldırım adlı çobanları nereye çekerse oraya giden birer kapı kuluna dönüştüler. sahiplenmeye çalıştıkları ideolojiyle bu kadar ters düşmeleri, böylesine biat edip; "biz özgürlükçüyüz, biz halkız, boyun eğmeyiz" demeleri, ironik, hatta trajikomik. aziz yıldırım ne isterse, neyi işaret ederse ona inanıyorlar. toplu bir akıl tutulması yaşıyorlar adamlar resmen. kendilerince "cemaate" ve "iktidar partisine" boyun eğmiyorlar. iyi hoş da, aynı mantıkla gidersek koskoca kulübü kendi oyuncağı gibi kullanan, kendi çıkarlarını kulübünün, senin ve geri kalan her şeyin önüne koyan adama boyun eğiyorsun? o nereye isterse oraya gidiyorsun? yürü diyor yürüyorsun, otur diyor oturuyorsun, adamı hapishaneden başkan seçtiriyorsun. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
neyse, bu kısmı çok uzatmamak lazım, çünkü bu adamların taraftarlık profili hakkında daha önce de çok düşündüm, tamamen başkan/yönetici odaklılar. bu şekilde biat etmeden var olabilecek kadar güçlü değiller.
gelelim esas konuya. "aziz yıldırım'a yapılanlar siyasidir" diyen galatasaraylı. burada ne mallığı kalmış, ne fenerbahçe taraftarının aziz yıldırım'ı ilahlaştırma saçmalıklarıyla yaftalanmadığı kalmış... yazık olmuş.
bakın şimdi ne diyeceğim;
aziz yıldırım'ın şu anda yargılanıyor olması siyasidir. bu şike yapmadığını mı gösterir? hayır. bu fenerbahçelilerin yukarıda örneklerini verdiğim ve her gün garipleşen iddialarının 100'de 1'inin bile doğru olduğunu mu gösterir? hayır. aziz yıldırım'ın alabileceği olası bir x yıl cezayı haketmediğini mi gösterir? hayır, yine hayır.
aziz yıldırım şu anda yıllardır yolunu yaptığı ve kişisel görüşümce tamamen
hakettiği yerdedir. bir mafya, silahlı örgüt kurucusu-lideri ve şikeci olmakla yargılanmaktadır. ki bütün bu "iddiaların" doğruluğuna inanıyorum. şike soruşturması başlamadan önce de pek çok şey aleni yapılıyordu zaten, 2000li yılların başlarında "sizin başkanınız mafya, hem de fenerbahçe üzerinden kara para aklıyormuş" dediğimi bilirim fenerlilerle kavga ederken. bugün konuşulanların hiçbiri yeni şeyler değil.
mesele de burada zaten. daha doğrusu meseleyi siyasileştiren şey burada. karşı çıkan kişiler kendi ağızlarıyla şöyle söylüyorlar; "adam yıllardır neler yapmış!"
neden bugüne kadar göz yumuldu öyleyse? kabak gibi ortada olan şeylerden kimsenin haberi yok muydu yoksa?
bana dokunmayan yılan bin yaşasın, yeter ki ayağıma dolanmasın dendi bugüne kadar. takip edilmedi, üstünde durulmadı...
burada yine bir düzeltme yapmak lazım; aziz yıldırım bazı fenerbahçelilerin iddia ettiği gibi ne cemaat karşıtıdır, ne cumhuriyetçidir, ne de fenerbahçe cumhuriyetin son kalesidir. aziz yıldırım'ın cumhuriyet değerleriyle yakından uzaktan bir alakası yok. zaten öyle bir siyasi duruşu olsa, kendi görüşlerini aklanma aracı olarak kullanmaya, taraftarını bunları kullanarak etkilemeye çalışmazdı.
yani insan kendi siyasi görüşüne, onu kişisel çıkarlar için sömürmeyecek kadar saygı duyar herhalde değil mi?
aziz yıldırım dini imanı para olan bir adamdır ve bugün geldiği nokta da tamamen bunun eseridir. ne cumhuriyet için ne fenerbahçe için, salt kendi çıkarları için yaptıkları yüzünden, bugün yıllardır herkesin gözü önünde apaçık yapılanların hesabı sorulmaya başlandı. iyi de oldu.
kanıtlar "fenerbahçeyi ele geçirmeye çalışıyor" denilenlerin önlerine geldiğinde, izlenebilecek 2 seçenek vardı; soruşturmayı başlatmak, ya da yıllardır olduğu gibi rafa kaldırmak, görmezden gelmek... ülkede genellikle pek çok yüz kızartıcı suç için 2. yol izleniyor. her gün suçların üstü örtülüyor, suçlular dışarıda cirit atıyor. bu yüzden de 1. yola gidilmesi, şaşırtıcı ya da buradaki söyleyişle "siyasi" olmuş oldu. yoksa kimsenin bir tarafından kanıt uydurduğu, fenerbahçeyi ele geçirmeye
* falan çalıştığı, fenerbahçeye karşı olduğu yok. fenerbahçeliler hala inkar etseler de; şike var, teşvik var, tarla/inşaat var, silahlı örgüt var, tehdit var,
suç var. birden fazla suç var. öyleyse lütfen ceza da olsun, kimse de kusura bakmasın. ne demiştik, sapla saman.
edit; fenerbahçe ve aziz yıldırım'ı burada ayırmak lazım. fenerbahçe o "bizi bitirmeye çalışıyor :(" dediği cemaat tarafından fena halde kollanmaktadır çünkü.
