1602
20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçından sonra galatasaray tv'de maç sonu yayını yaptı. gayet güzel yorumlar yapıyor. beğendim ben.
1603
galatasaray tv'de yorumculuk yaparken hep biz diye bahsediyor. taraftarımız, takımımız, arkadaşlarım v.b. gibi...
galatasarayımızla öyle bütünleşmiş ki...
1606
uzun yıllar galatasaray'a hizmet etmiş ve hak ettiği biçimde kupa kaldırarak veda etmiş futbolcu. ben kendisini asla mustafa sarp, barış özbek kategorisine sokmam. sokulmasına da zamanında karış çıktım. takım kötü giderken yuhalandı. çok üzülmüştüm. tepki gösterilecek adam değildi çünkü. son yılında fiziği yetmiyordu. 34 yaşındaki adamın nesini yuhalıyorsun? ne yapmasını bekliyorsun?
1608
lan hakikaten böyle ağzımı doldura doldura yürekten adamsın demek istediğim eski futbolcumuzdur. çok yükseldim öğlen vakti.
1611
galatasaray forması giymiş, giymeye devam eden birçok futbolcu sevdim, seviyorum. her sene kral için bir tane 9 numara forma alıyorum, hagi'yi hatırlayınca efkarlandığım için hatırlamamaya çalışıp beceremiyorum, büyük kaptan'a yapılan haksızlıklar aklıma gelince ağlayasım geliyor, suat'ı tekrardan bir şekilde futbol dünyasında görmek istiyorum. remzi, mondi, prekazi, tomas aklıma geliyor, neşe doluyorum. istiyorum ki imparator'un 56 yardımcısı olsun. arif, tomas, suat, taurasi, tufan ersöz..hepsini her maç kulübede görebilelim..
yukarıdaki isimlerin hepsini çok sevdim. hep de seveceğim. daha aklıma gelmeyen böyle bir sürü de sporcu var. ama bu isimler arasında iki isim var ki onları başka seviyorum;
1-ayhan akman
2-emre aşık
hep bi başka sevdim bu adamları. belki diğer kulüplerden gelip kendilerini zor şartlar altında kabul ettirdikleri için, belki de hakları yeterince verilmediği için, belki de diğer kulüp taraftarları nefret ettiği için, belki de bambaşka bir şey. bilmiyorum. ama bu iki ismi başka seviyorum. diğerlerinden üstün değil bak. başka. başka seviyorum bu adamları.
1612
beşiktaş forması giydiği süreçte hiç sevilmezdi. hem bonservisi, hem aykırı tavırlarıyla antipatik görülürdü.
beşiktaşlısı da sevmezdi ki başkaları sevsin.
sonra galatasaray'a geldi, inanıyorum ki kendisi bile bir beklenti içinde değildi.
serdar özkan gibi, niye geldiğini bilmeyip geldi işte.
maksat "istanbul'a taşındık başkan, ayrılmayalım ne güzel şehir işte" mantık bu.
sonra baktı ki galatasaray forması başka, şampiyonluk görmek, şampiyonluğa oynamak, taraftarın sevgisi, büyüklük başka. anladı nereye geldiğini. zannetmiyorum ki o güne kadar biliyordu, gelince öğrendi. ben de bilmiyordum fatih terim'i küçükken, hala daha tanımlayamadım mesela. düşünüp duruyorum bazen, "bir insan bir futbol takımını nasıl bu kadar sevebilir" diye, çözemiyorum.
neyse, ayhan da geldi galatasaray'a ve sevdi bizi, biz de o'nu sevmeye başladık. etiketi vardı aslında, "beşiktaş'tan geldi" adlı. önce bunu ortadan kaldırdı. ne attığı golle, ne yaptığı asistle hatta ve hatta oynadığı futbolla bile değil. profesyonellikle yaptı bunu. temiz bir aile yaşantısı, temiz arkadaşlıklar, temiz duygularla...
şimdi tek galatasaraylı seviyor o'nu. bu da yetiyor o'na. ne güzel lan...
yarın bir gün eminim ki yer alacak futbol dünyasında, belki teknik direktör olacak ama içindeki o ayhan hiç bitmeyecek.
yan hakeme küfreden, son nefesine kadar mücadele eden, yıldırım demirören'i itip kupayı öpen, 55 bin şikecinin önünde omuzlarda bağıra bağıra "cimbombom" diyen ayhan hiç gitmeyecek, hiç bitmeyecek.
inşallah ömrü boyunca hep mutlu olur.
sarı sarı çocuklarıyla ve sadık eşiyle.
inşallah bir gün yine giyer galatasaray hizmeti üniformasını.
iyi ki vardı galatasaray'da, iyi ki yolu geçti sarı ve kırmızı aşktan...
1613
diyorlar ya futbol duygusal oyundur, sıradanlıkları sevmez. ayhan "abimiz" için de öyle oldu. 18. yılında kolunda kaptanlık pazubandı üzerinde 18 numaralı parçalı forması, 18. kupayı gururla havaya kaldırdı.
biraz geriye gidelim tam 11 yıl geriye. ayhan akman beşiktaş'ın verdiği yüksek bonservisi karşılayamamış ve çok cüzii bir rakama uefa kupası şampiyonu galatasaray'a gelmişti.
ayhan ağabey 11 yıl boyunca parçalıyı giymiş ve her zaman terinin son damlasına kadar mücadele etmiştir. kimi maç iyi kimi maç kötü oynasa dahi her maçta aldığı paranın kuruşu kuruşuna hakkını vermeye çalışmıştır.neden söylüyorum bunları 11 yıl boyunca galatasaray'ın arzuları,hedefleri için çalışan canını dişine takan bir adamı o hatırlamak istemediğimiz günlerde çılgınlar gibi eleştirdik. biz unuttuk o günleri ağabey ne olur sen de unut.
"dışarı da seyirci var mı ? "
ah be ağabey nereden söyledin de kalbi kırık taraftarın damarına bastın, silerler adamın o maçtaki mücadelesini, yaptığı her şeyi ve kimileri 10 yıllık emeğini bile silerler ağabey,tek kalemde silerler. maziye gidelim gözlerimizin önüne getirelim o maçı sahada kazanmak isteyen tek isim sendin be ağabey, olsun sıkma canını biz seni biliyoruz en azından ben biliyorum.
diyorduk ya;
bazen vefa, semt adı değildir
14 yıl kan kusup, ölümüne arkasında durmaktır
her şartta, yıkılmaz bir duvarcasına
affet bizi be ağabey duramadık arkanda her seferinde, emeklerinin hepsini hiçe saydık da vurduk sırtına balyozla. senin rengin hep belliydi be ağabey hep belliydi. islıklandın, zamanın kaptanı gibi küsmedin taraftara, şanlı armayı öptün işte o zaman vefasızlığımızdan dolayı gözümüzden akan her damla yaş senin büyüklüğünü gösterir.
hep galatasaray için koşturdun ağabey ancak sezan aksu da diyor ya "şimdi bir semt adı vefa". futbol bu bugün ne olacağı belli olmaz ama sen yarın bizimle ol ağabey. ayrılma hiçbir yere elbet vardır sana göre de bir görev.
hakkını helal et ağabey sen de bu takımın bir efsanesisin artık.
yazımı takım arkadaşlarının,can dostlarının kendisi için yaptığı besteyle bitirmek istiyorum belki ben onlarca satır yazdım ama takım arkadaşları bir dizede anlatmış her şeyi zaten bu birliktelik sayesinde gelmedi mi şampiyonluk ?
yakışır sana,yakışır sana
şampiyonluk yakışır sana
alemde teksin,değişilmezsin
ayhan akman sen bizim her şeyimizsin.
1615
o fiyasko sezonda açıkçası barış özbek ve mustafa sarpın yanında pirlo olsaydı bpm üçgeniyle dalga geçerdik, kendini feda etti bile diyebiliriz.diğer profesyonellik yönünden bakarsak, biz böyle profesyoneliz böyle ekmek parası diye konuşan tipler x kişi ve onun kıymetli abisi ayhan ve emre aşığın hayatını hatmetse yeridir, zira bu adamlar şu topraklardan çıkan 3 5 profesyonelden ikisidir.
1616
"zaman her seyin ilacidir" sozunu tek basina kanitlayan futbolcu. 1 sene ayrilik nasil ozlettiyse kendisini benim bildigim ayhan gitmis, bambaska bir ayhan konu olmus entrylere. kendisinin tek olayi 2011-2012 sampiyonlugunda sirtinda tasidigi sampiyonluk sayimizla esdeger 18 numara ve yildirim demiroren mevzusudur. geriye kalan ayhan akman benim icin koca bi hicten ibaret. 47559 macta bir iyi oynayan, ki bu 47559 mactan biri de mutlaka eften puften bi rakibe karsi olmustur, bi adami "cohiyadamdihe" diyerek savunabilmek...
valla ne desem bilemedim.
o degil de servet ne defansti be...
1617
aile yaşantısına kadar övülmeye başlanan eski futbolcu. abi hayatım ayhan'ı çapkınlık yaparken görmekle geçti. yıllarca çeşme'de kadınlarla kol kola ve sarhoş gördüm. galatasaray manisa maçına izmir'e geliyordu, ayhan usul usul alsancak sokaklarına akıyordu, maçtan 1 gün önce. bu adamın sezonda 2-3 maç parlayıp, sonra kayıplara karışması boşuna değil, yaşantısıyla alakalı. kendisini iyi hatırlarım ancak asla iyi bir profesyonel olarak hatırlamam.
1619
ne zaman bir orta saha oyuncumuz geri pas yapsa kendisini anarım. bu yıl orta saha oyuncularimizin içine ayhan kaçtı diye defalarca soylendim. efsane degildi, dunyanin en pahali amator liginde oynadi, takimin sampiyon oldugu sezonlarda katkisi muhakkak oldu. ancak yeteneklerini gelistirmeyen oyuncular kervanında onun da ismi var. sorun yönetim sistemlerinde, yetenek geliştirmeyen mevcut tembel sistemlerde. almanya'da doğmuş olsa ve bir alman olsa hala top oynayacaktı.
1620
beşiktaş'tan bize geldiğinde bir ofansif ortasahaydı. luce ile birlikte sol kanatta görev yaptı. daha sonraki süreçte ofansif orta saha olan ayhan defansif yönünü geliştirerek bir defansif orta saha olarak kariyerini sonlandırdı. ama bu adam bunları yaparken zerre çalışmadı tembelin tekiydi biz edit'e girip bazı özelliklerini yükselttik. yoksaaa ayhan kim kendini geliştirmek kim?
1622
kendisini kötü gittiğimiz dönemlerde de severdim. o hatırlamak istemediğimiz felaket sene kısıtlı yeteneğiyle sorumluluk almaktan hiç kaçınmadı. arda turan bile toptan kaçarken ayhan akman her topta vardı. bu yüzden çok göze battı ve haketmediği şeyler yaşadı. ama hakketiğini son senesinde aldı. yolu açık olsun. kendisini galatasaray çatısı altında tekrar görmek dileğiyle.
1623
okana efsane diyenler ayhanın daşaklarından heykel yapmalılar. hiç bir zaman çok üst düzey değildi ama hiç bir zaman satmadı. hep elinden gelenin herşeyini takıma verdi. hele sol kanatta oynadığı bir sezon vardır ki tam "efsanedir".