samimi olarak yapamadığımdır. şimdi bakın çok enteresan; 35+ yıllık hayatımda zaten hepi topu izlediğim çok az rakip takım maçı vardır ki, adım gibi biliyorum, hiç bir tanesini 90 dk. izlememişimdir.
ne zaman böyle bir maç denk gelse, desteklemek istiyorum, ancak ne zaman gol yeseler, kendimi içten içe sevinirken buluyorum. ya da tam tersi durumda, gol attıklarında, iyi oynadıklarında bir şey rahatsız ediyor beni. istiyorum ki; rakip bunları parçalasın... darmadağın etsin.
hani samanyolu dini programlarında olurdu ya, insan bir şey yapacak olur, bir tarafında şeytan, diğer tarafında melek, biri yap der biri yapma... ben hep destekleme diyeni dinledim.
bunca senelik yaşanan yurt içi rekabette başımıza gelenler, bunda etkilidir muhakkak. belki de egolar. istiyorum ki, hep
galatasaray başarılı olsun. en çok
galatasaray başarsın...
mesela,
galatasaray yazdığımda muhakkak
gizli bakınız veriyorum. ama diğerlerini yazdığımda,
şikeci,
at şikecisi vb. yazarsam veriyorum, ama adlarını yazacaksam asla vermem, vermemeye dikkat ederim.
sevmiyorum arkadaş. zorla mı?