• 1
    muhasebeci taraftarların pek sevmeyeceği söz. açıkçası ben de geçmişte bu ekiptendim. özellikle önceki dursun aydın özbek yönetiminin çöplere bile kapıyı 2 milyon eurodan açtığı, açlık sınırının bu kadar yüksekten belirlendiği dönemde çokça eleştirdim.

    ama ne dedik her zaman, kadroda saçma sapan adamlara 2'şer milyon verene kadar iyisini alalım 4 verelim vs. ana fikir kaliteli oyuncuyu oynatmak yani.

    e kalite de hiçbir zaman ucuz değildir.

    o yüzden forvetinde mauro icardi'yi oynatacaksan yıllık maaşını sorun etmeyeceksin. mauro icardi sahada beklenenden de fazlasını verirken, saha dışında bir nesli galatasaraylı yapmakla meşgul.

    maddi, manevi, sportif olarak katkısı aldığı ücretin çok üzerinde.

    şimdi "bonservisi elinde" sergio ramos için alacağı ücret üzerinden yangın yapılıyor.

    bu dönem büyük transferlerde sponsor katkısını kenara koyarak konuşuyorum, bazı isimler vardır, senin formanı giymesi bile paha biçilemezdir.

    bugün didier drogba, wesley sneijder gibi isimler sahada verdiği katkıların yanı sıra galatasaray markasına verdiği katkıyla da büyük transferlerdir.

    drogba 1.5 yılda 10 m euro para aldı ama 10 sene sonra bile "galatasaray benim kulübüm, ben bu kulübün bir parçasıyım, elçisiyim" diyor. zaha'yı galatasaray'a gelmesi için ikna ediyor.

    juan mata eksik olan şeyi tamamlayayım diyorum diyerek geldiği galatasaray'da tek lig şampiyonluğunu kazanarak ayrıldı ve bizim bir parçamız oldu, 1 sayfa veda mektubu yazdı. çok sevdi, sevildi. bu adamların vereceği şeyler sahada sınırlı kalmaz.

    sergio ramos da böyle bir isimdir. tek başına markadır. stoperlerin ronaldo'us, beckham'ıdır.

    bana kalırsa kendisi bambaşka bir mevzudur, kendine hastır.

    akhilleus'tur. bir savaşçıdır, gladyatördür.

    https://gss.gs/UMG.jpg

    bu adam galatasaray'a her şekilde sahada veya dışarıda çok büyük katkı verecektir ve bunun para ile ölçüsü ölçülemez.

    bazı şeyleri ayırt etmek lazım, kulübün tapusunu vermek değil bahsettiğim, parayı kendi kuruşları gibi harcayan adamlara güvenmek ve kalitenin ucuz olmadığını unutmamak.

    o yüzden aslan besliyorsan yemine bakmayacaksın.

    https://gss.gs/yQd.jpg

    ekleme: bakıyorum ki birçok kişi yanlış anlamış. galatasaray'ın parasını israf etmekten bahsetmiyorum. kalite istiyorsan, karşılığını vereceksin diyorum. bu bazen bonservisi elinde olan sergio ramos'a bir tık yüksek maaş vermek olur, bazen de bir oyuncuya 15-20 m euro bonservis vermek olur.

    geçmişte saçma sapan adamlara dağıtılan birer, ikişer milyon eurolar yüzünden kupasız geçen yılları unutmayın. büyümek için, yatırım yapmak için para harcamanız gerekir.
  • 2
    çok doğru bir önerme olmasının yanında aslan kategorisinin çok iyi belirlenmesi şarttır. mesela sergio ramos bir aslandır ama yemine bakılmayacak kadar da değil. erden timur da böyle düşünüyor ve bunu açıkladı. icardi bir aslan oğlu aslandır ve yediği her lokma helaldir. ancak talisca aslan değildir. 1.5 yıl bjk ile türkiye'de performans vermek kimseyi aslan yapmaz. sörloth ne kadar aslansa talisca o kadar aslandır. yani talisca olsa olsa vaşak olur.
  • 3
    çok değil 6 yıl önce şampiyon olmasına rağmen ffp anlaşması yapmak zorunda kalan galatasaray için söylenmemesi gereken bomboş cümle. maaş bütçesinin artması çok da iyi bir şey değil. her transferde bir sponsor katkı sağlıyor anlamadım bu işi. hem kulübe ciddi para veriyorlar mevcut ekonomik koşullarda hem de oyuncular için destek veriyorlar. bana açıkçası inandırıcı gelmiyor. yine oyunculara çok ciddi maaşlar vermeye başladık. bunun sonunda eğer başarısız olursak 2-3 sene sonra orta sahada yine etebo, aytaç falan oynar sonra yönetime kızarız niye topçu getiremiyorsunuz diye. dikkatli olunması lazım. fazla açılmamak lazım. şımarıklığa gerek yok.
  • 4
    (bkz: donu yok giymeye, atla gider sıçmaya)

    felsefeci slavoj zizek'in bir lafı vardır, "bilge sözlerden nefret ederim. bir konunun iki tarafıyla da ilgili ataöszü bulabilirsiniz. risk alıp başarısız olunca, insanlar bilmşi bilmiş 'rüzgara karşı işeme' der. risk alıp başarılı olunca başka bir atasözü bulurlar."

    eğer geriye doğru bakmıyorsanız, gelecekle ilgili çıkarımlarda bulunuyorsanız tek bir doğru yok. tam da bu tip stratejik kararlar için yönetime güvenmemiz gerekiyor. bütün taraftarlar kendi açısından subjektif olarak haklı. bir kesim diğerini "muhasebeci" diye suçluyor, ötekiler de ilkine "şımarık" diye karşılık veriyor. aslında herkesin tek derdi galatasaray'ın başarısı. bunun da pek çok yolu var, başarı ne demek önce onu ve vadesini belirlemek lazım. mali başarı mı, sportif başarı mı, 1 yılda mı, 3 yılda mı, 10 yılda mı? kime göre, neye göre? fener'e göre mi, napoli'ye göre mi, ajax'a göre mi?

    günün sonunda yönetimin ve teknik ekibin vizyonu, heyecanı ve iradesi bizim kaderimizi belirleyecek.
  • 6
    bugünün kedisi cüzi bir masrafla yarının aslanına dönüşebilir, tam tersi şekilde bugün aslan gördüklerimiz ve devasa masrafla beslediklerimiz üç gün sonra kedi çıkabilir. bu tuzaklara düşmemek için de futbol adamlarına ihtiyaç var. öyle bize karşı iyiydi gelsin falan değil, her türlü istatiksel veriyi inceleyen ve çıplak gözle de oyuncuyu analiz edebilen bir futbol aklı lazım. tek bir kişi de değil, bir ekip lazım. bizde var olduğu söyleniyor. göreceğiz bakalım var mı yok mu. birkaç hafta değil, birkaç ay lazım bunu tespit etmeye. şöyle ilk yarının sonlarına doğru mevzu ortaya çıkar. maliyetleri üst üste toplar, aldığımız verimleri de yanlarına yazarız. maliyetle alınan verim arasında uçurum çıkarsa da hiç lafı eğip bükmeden eleştirilerimi yaparım şahsen.
  • 9
    belirlediğin bir bütçe varsa ve o bütçenin içinde kalıyorsan geçerli olan önerme. misal bu yıl maaş bütçesini 40 milyon euro olarak belirlediysem, düşünmeden icardi'ye 10 veririm. zaha'ya 5 veririm. ramos'a 5 veririm. finansmanım, sponsorlarım varsa ve ayağımı yorganıma göre uzatıyorsam ''aman icardi çok alacak dengeler bozulmasın'' diye düşünmem. çünkü böyle oyuncular aslandır, pastanın büyük dilimini yer. karşılığını da dibine kadar verir.

    yok bu mottoyu fütursuzca para harcamak olarak yapacaksak o zaman geçerli olmayan önermedir. 2 bilemedin 3 yıl iyi oyuncular izler akabinde ffp imzalayıp 5 sene bilal kısa, eren derdiyok, josue vs. ile ceremesini çekeriz.

    mevcut yönetimin vizyonu ve kariyerini düşününce bizim ilk ihtimale daha yakın hareket ettiğimizi düşünüyorum.
  • 10
    allah korusun bu harcamalardan sonra basarisiz olursak kimsenin tekrar soylemeye cesaret edemeyecegi cumle. boyle beylik laflar kulaga hos geliyor ama bizim finansal gerceklerimizle ne kadar ortusuyor ona da bakmak lazim. ıster sponsorlu olsun ister sponsorsuz olsun biz icardi gibi bir istisna disinda hic kimseye 5 milyon eurodan fazla maas verebilecek bir kulup degiliz. sonra yarin obur gun yine uefa kapilarinda surunuruz.

    baska bir laf daha var bunun icin:

    fazla acilma sabri, bogarlar adami…..
  • 12
    aklıma rahmetli başkanımın açıklamasını getiren mal atasözü.

    --- alıntı ---

    “bugün biraz rahatsızım. hastanede üst üste üç terapi birden oldum. bu beni biraz yordu. yine de dimdik ayaktayım. bir galatasaraylı gibi! çok önemli, sevindirici bir müjde vermek istiyorum. özellikle bu müjdeyi camiama vermek istiyorum. geldiğimiz günden beri uefa financial fair play ile uğraştık. 2+1 ceza alacaktık; fakat uefa’da çok iyi sunumlar yaptık. bizi çok iyi dinlediler. kendimizi çok iyi ifade ettik ve ceza almak yerine uefa ile iki artı bir yıl yerine dört yıllık yeni bir yapılandırma anlaşması imzaladık. uefa’nın bir üst komitesi itiraz etti bu karara ve dava cas’a gitti. cas’ta dört aylık büyük bir mücadele sonunda orada da kazandık. her hafta uğraştık. yazışmalarımızı saysam bin sayfa kitap olur. başarılı olduk; fakat bizi sınırladılar. transfer konusunda oyuncu satıp almama kuralı bizi çok sınırladı. bunu belki tam ifade edip taraftara anlatamadık. neden santrfor, defans almadınız tarzında eleştirilerde bulundular. onlara da hak veriyorum. eleştiriye asla kızmam. haklı bir eleştiri ise ders almaya çalışırım. yapıcı, olumlu eleştiri insanı sıcak tutar. bugünleri de geçirdik. üç yılda iki şampiyonluk ve iki kupa aldık. ne mutlu bize. bu, galatasaray camiasının gücünden geliyor. sadece bizim çalışmamızdan değil, taraftarın, tüm camianın çalışmasından geliyor. size vereceğim müjdeli haber; bugün itibarıyla tam bir yılımız olmasına rağmen finansal fair play’den erken çıkış yaptık. burada uefa’ya çok teşekkür ederim. üç-dört aydır bununla uğraşıyoruz. savunmamıza ikna oldular. diğer kulüpler altı aylık denetlenirken biz üç ay denetleniyoruz. kendi denetçimiz ernst&young harici denetlemeler bunlar. bugün itibarıyla bizi bir yıl önceden serbest bıraktılar. uefa’ya, sayın disiplin komitesi başkanı leterme’e. aleksander ceferin’e ve tüm uefa çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. bir günde olmadı bu, çok çalıştık. sizi buraya bu mutlulukla çağırdım. yatağımdan kalktım. camiam mutlu olsun diye. dünyada hem iki yapılandırma anlaşması yapıp çıkış yapan tek türk kulübü sanırım galatasaray oldu. bununla onur duydum. iyi ki varsınız. benim gücüm galatasaray camiası. sizlerin varlığı bana her zaman güç verdi. kötü söyleyenler de oldu. canları sağ olsun. herkes kendi destanını yazar.”

    --- alıntı ---

    nur içinde yat canım başkanım.

    ben de çekleri doğramasını bilirim demisti.
  • 13
    bu söze karşı çıkıyorsan bil ki arkandan insanlar sana şöyle söylüyor; üçün beşin hesabını yapan, bardağın boş tarafına bakan, ortamlarda moral bozan...

    senin yıllık maaş bütçen 50 milyon avro. on yıl bu paraları ödedin futbolculara ortada ne var hiç. örnek; fenerbahçe
    şimdi diyelim ki senin maaş bütçen 50 milyon avro sen iyi bir hoca bulmuşsun, her mevkiye iyi oyuncular getirmişsin. şimdi bir sekiz numara ve bir de stoper ihtiyacın var. sponsorların katkı verecek ve sen iki oyuncu için + 10 milyon daha ödeyeceksin. yani 50 yerine 60 milyon ödeyeceksin. karşılığında aldığın oyuncuların muhtemel katkısıyla şampiyonlar liginde çeyrek final hayal edebileceksin. takımının popülaritesi artacak. ödediğinden çok daha fazlasını kazanabileceksin. ben on yıl boyunca ortada hiç olacağına umudu seçerim.
  • 16
    hiç katılamayacağım cümle. muhasebeci miyim? eh.

    aslan besleyen yemini düşünmez de, aslan besleyen adam ilkokul öğretmeniyse istediği kadar düşünmesin, bi noktada tüm servetini kaybeder, aslanı besleyemez ve o aslan bi noktada kendisini yutuverir.

    aslan beslemek istiyorsan önce yavaş yavaş, sakin adımlarla gelirini bi yaratacaksın, ama öyle 1 sene, 3 sene sonra kaybetmeyeceğine emin olduğun bir gelir modelin olacak. sonra aslan besleyeyim derken evindeki kangalı falan satmak zorunda kalıp, hayvan sevgimi karşılasın diye kedi falan kiralamak zorunda kalabilirsin.

    (bkz: mustafa cengiz yönetimi)
  • 19
    her transfer, kalitesi ölçeğinde risk barındırır. tutar ya da tutmaz. idare eder kavramına ben inanmam. kimimiz marcao transferi ister. 4 e alalım 12 ye satalım, scout başarısı olsun. bu tip arkadaşlar genelde fm oyununu seven ve ucuza oyuncu alıp kar etmeyi seven arkadaşlardır. sirkülasyonu severler mali duruma tıkladıklarında paranın artıyor olmasını görünce mutlu olurlar. yine oyuncu ile sözleşme pazarlığı yaparken verebileceği minimum maaşa ikna etmeye çalışıp butona bastıklarında yeşil ışık görüp mutlu olan, bonservis pazarlığında olabildiğince taksitle anlaşmaya çalışan arkadaşlar aynı kişilerdir. ve de yüksek maaşlı papazları oyunu açar açmaz takımdan gönderip ne kadarlık bütçe açılmış diye kontrol eden kişilerdir ayrıca.

    kimisi babamın parası mı arkadaş nasılsa oyun bu der ve kafasına göre çar çur eder, reel hayatta göremeyeceği oyuncuları almak ister peşinde koşar. kulübün sınırlarını zorlar 3 kere devam et butonuna bastıktan sonra yönetimden ekstra maaş ve transfer bütçesi ister durur. bu arkadaşlar scout transferleri ile çok ilgilenmeyen marka isimleri takımda görüp onları izlemek isteyen arkadaşlardır.

    her ikisinin de ortak sevdası galatasaray'dır. gelinen noktada mevcut yönetim hem marka isimleri almış, hem sponsor destekleri ile oyuncu özelinde makul kontratlar imzalamış, sanal alemde olmayacak işleri reel hayatta gerçeğe dönüştürmüştür. nasıl bir seviyeye çıktığımızı görmek için verrati,barella ve ramos başlıklarına uğramamız kafi.

    yalnızca 20 ay geriye gidelim;

    25 aralık 2021 galatasaray antalyaspor maçı sahaya çıkan 11'imiz şöyle:
    kalede ismail çipe,
    defans hattımız: oğulcan, nelsson, marcao, pva
    orta saha:soso, aytaç, berkan, kerem
    forvet: momo ve halil dervişoğlu

    o günki maçın ve takımın yıldızı kerem'i bugün 11'e yazmakta zorlanır hale geldik. biz bunun tadını çıkarmak yerine olmaz işler peşinde koşuyoruz. verratti, ramos beğenmiyoruz. ya da yıllık şuna oynayacaksa ve 1+1 kabul edecekse buyursun gelsin diyip lütfediyoruz.

    yazımın başında belirttiğim gibi her transfer risk barındırır. falcao olmadı ve ciddi mali buhrana sebep oldu doğrudur. el tigre hayatının en çok maçını bizde kaçırdı. luyindama'ya 8m bağladık adamın hali ortada. hayatında sakatlık görmemiş ciğersiz adam tobias linderoth'un futbol hayatı bitti. bu durum sadece bize özgü de değil. premier ligin en iyi topçusu unvanı ile real'e giden eden hazard bugün henüz 32 yaşında olmasına rağmen onu takımda görmek isteyecek kaç kişiyiz?

    yaşı yüksek, çok para ister, aradığımız tipte oyuncu değil, ismini hiç duymadık, olsa şimdiye kadar şu arenada oynardı bla bla... gerçekten ne istiyoruz biz? hem iyi olsun hem ucuza oynasın, hiç sakatlanmasın, sürekli performans versin. yönetim iyi ve izlemeye değer bir kadro kursun bizde keyifle seyredelim yeterli. detaylarla uğraşmak onların işi. bizim işimiz desteklemek.

    bu denli şımarıklığımızı açıklayacak tek bir cümle aklıma geliyor;

    hem ayranım dökülmesin, hem g..m bipilmesin.
  • 21
    bonservis gelir ve giderlerimiz arasındaki fark parası olmadığı için güya ayağını yorganına göre uzatan beşiktaş ile aynı. bu sene 14 milyon euro fazadan harcamışız. buna gelecek sene elimize geçecek olan "opsiyonlu kiralıklar" dahil değil.

    gelecek sene bu transferler gerçekleşirse
    berkan kutlu (5milyon)
    yunus akgün (9 milyon)
    nicolo zaniolo (22,5 milyon)

    bu senenin transfer dönemini ciddi kar ile kapatıyoruz. üstelik boey, nelsson, kerem, barış alper, tete, torreira diye bir çırpıda satabileceğimiz değerleri de takımda tuttuk.

    beslediğimiz aslan da 30 milyon euroluk şampiyonlar ligi geliri.

    hadi diyelim seneye 2. olduk. yine sorun değil cl elemelerinde play off'a kalsak ve orada elensek bile oradan 5 milyon avrupa liginden 10 milyon geliyor. maç günü gelirleri vs. derken yine ciddi gelir elde ediyoruz. yeter ki klasik haline gelen çöküş sezonlarından birisini yaşamayalım ligi hep ilk 2 içinde bitirelim. bu istikrarı yakalarsak aslan yoksa bile leopar var puma var çita var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın