ederi 10 000 000 avro olmayan adam.
büyük bir transfer kazığıdır kendisi. romantizm denizinde yüzmek hoş ama, böyle olmaz bu iş. bu tarz bir adamın ederi şu haliyle en fazla 3 veya 4 milyon avrodur.
cristiano ronaldoyla kıyaslanması da ayrı komik. bu komedya geçen sene de burak - ronaldo kıyaslamalarında hasıl olmuştu. he evet, bu tür adamların iyi olmasından ziyade piyasada yarattığı algı önemli ama brumadan iki tane birleştirirsen belki ronaldo olur. kaldı ki, ronaldo dediğimiz adam başlı başınadır, numunedir. manuya geldiği ilk sezonlarda nasıl ağır eleştiriler aldığını bilen bilir. sonradan sonraya hem hoca etkisi hem kendi azmiyle bugünkü terminatöre döndü.
bruma bir kere 173 cm boyuyla belki ribery ile kıyaslanabilir. illa biriyle kıyaslanacaksa tabii, esasında buna gerek de yok.
şimdi, insan ilişkilerinde de "caydırıcılık" diye bir olgu vardır. bu caydırıcılık dediğimiz olgu esasında pek çok şeyin anahtarıdır. didier drogbayı ele alalım. yolda görsen kendine bir çeki düzen verirsin. sahada da haliyle bu adam top aldığında rakipte dengesizlik yaratıyor. bazı yapamayacağı şeyleri de o caydırıcılıkla yapıyor.
bruma bir kanat oyuncusu olarak en ufak bir caydırıcılığa sahip değil. evet hızlı, aşırı hızlı. fakat geldiğinden beri bir maç hariç kolayca adam geçebildiğini gören var mı? rakip defans bu adamdan çekinmiyor.
burak yılmaz bile daha büyük caydırıcılığa sahip. topu alıyor, önüne geçen defans adamı alabildiğine sağlam duruyor karşısında çünkü adam ortalama altı bir boya sahip, güçsüz, kolayca yolu kapanabilir. bu boya sahip olduğu halde yapılı birisi olsa yine bir nebze. o da yok. adam bildiğin çiroz. üflesen düşüyor. top ayağına yapışıyor desen, o da yok. hatta çoğu zaman topun hızını bile ayarlayamıyor.
bu özelliklerin hepsi gelişime açık. bu gelişimin ilk aşaması da fiziksel gücü ve kapasiteyi arttırmakla olacak. olacak da, bu adamı bu yöne kim sevkedecek? o küçümsediğimiz aydını bile bu sezon yapılanmış ve bulka girmiş şekilde gördük, yaşı 25. ronaldo manuya transferi sonrasında inanılmaz çalıştı. ilk hali tam bir çirozdu. yıllar içinde anladı ki yeteneklerini göstermesinin en kestirme yolu önce fiziğini geliştirmek.
futbol her şeyden önce bir spordur. bir sporda fizik gücünüz rakiplerinizle mücadele edecek kadar gelişmemişse istediğiniz kadar yetenekli ve zeki olun. kapasitenize asla ulaşamazsınız. bruma da bu fizikle en fazla burada dingilder, birkaç sene içinde de rizespora falan transfer olur. ben galatasarayda bruma tarzı bir adamın kapasitesine ulaşacağını düşünmüyorum. çok çok zor bu. böyle prof. kulüp yok bu ülkede. olsa bile brumayı da tanımıyoruz, ne kadar buna niyetli, bilmiyoruz.
tek bildiğimiz bu adam yetenekli, oynarsa açılır diyor herkes. ben diyeyim, bu fizik yapısı gözle görülür biçimde gelişmediği sürece en fazla aydın yılmaz etkisi yaratır. sırf bu sebepten bile bu tür bir adama 10 milyon vermek büyük bir hataydı.
bu tarz bir büyük etki
giovani dos santosta da olmuştu. şimdi
villarrealde sürünüyor. nerede yüz bin milyon dolara satacağımız adam? hele ki barça altyapısından çıkmış bir adam?