resim
Armindo Tué Na Bangna
Takım:Braga
Mevki:Sol Kanat
Yaş:29
Boy:1.73
Uyruk:Portekiz
  • 2778
    yüzde 60'na 12 milyon euro verildiyse messi'nin kayıp ikizi olması gereken futbolcumuz. şimdi biz bu çocuğu 10 milyon euro'ya araplara falan satsak ki kendisi bu performansı ile ancak böyle bir transfer yapabilir bizim kasamıza 6 milyon euro mu girecek?

    eğer böyle bir şey varsa kendisinin menajeri ve sporting lizbon kulübüne asrın girişimcisi ve şirketi ödülü verilmesi lazım.

    umarım yalandır bu yüzde 60 hikayesi ntvspor yani passat medyasının bir yalanıdır inşallah yoksa büyük bir skandal olur.
  • 2781
    ısrarla vurguluyorum, 1 tane kurumsal düşünen adam yok mu şu camiada?

    - bu çocuğun özgüvenini kazanabilmesi için kulübün bir "psikolog"dan yardım alması, psikolojik destek sağlaması şart. çocuğun tek problemi özgüven eksikliği...

    ne yetenek, ne fizik, ne de zeka olarak sıkıntısı yok... (zeka kısmında "son hareketi yanlış yapması" vurgulanacaktır, fundamental eksiklik ve zeka eksikliği farklı şeylerdir)

    sadece psikolojisini düzeltecek ve güvenini geri getirecek bir çalışma yapmamız gerekiyor. 10 milyon euro'luk genç bir adam için bunu yapamayacak kadar köy takımı mıyız?
  • 2783
    burak 8 yaşındaydı. ilkokul 1. sınıfta matematik dersindeki hızlı düşünme ve hatasız çözümleri ile akranlarının arasından sıyrılıyordu. kesinlikle farklıydı. bu farklılık da onu hem sevindiriyor hem de strese sokuyordu. her hafta bir özel okuldan transfer teklifi geliyordu. bize gel, eğitim hayatını bize teslim et diyordu. artık karar vermesi gerekiyordu çünkü okulu çok kalabalıktı ve şehir merkezine de biraz uzaktı. şimdi şehir merkezindeki bir okula gitme vaktiydi. gideceği okulun müdürü kendisinin gelecek için en büyük umutlarını olduğunu bildirdi ve fuat terli hocanın sınıfına verdi. fuat hoca, artık hem bir futbolcu hem de benim bir oğlumsun diyerek gayet sıcak karşıladı. burak da çatır çatır problemleri çözerek hocasının güvenini boşa çıkarmıyordu. derken okul müdürü ve sınıf öğretmeninin arası açıldı ve müdür sınıf öğretmenini okuldan kovdu. burak o çocuksu mutluluğu ve güveni bulduğu hocasının gözlerine son kez beşiktaş dersanesinin yaptığı seviye belirleme sınavındaki başarısıyla gülümsedi. artık yeni bir dönem başlıyordu mülayim hocayla.

    mülayim hoca yurtdışında doğup büyümüş ve sınav sistemini iyi bilen bir hocaydı.yalnız burağın gözleri fuat hocadaydı. mülayim hoca her hafta okulda düzenlenen bilgi yarışmalarında burağı değil daha üst sınıftan abilerini kullanıyordu. bu durum burağı araştırmacılıktan etti ve hevesi biraz da köreldi. tam bu dönemde bir bilgi yarışması olacaktı ve 2. sınıf bir öğrenci katılması zorunluydu. mülayim hoca burağa hazır ol dedi, burak da tabi ki hocam dedi. tam ilk soru gelecekken burağın gözleri karardı ve yere düştü. kendinde değildi, hemen hastaneye gidildi. teşhis konulmuştu. ağır bir hastalık geçiriyordu. hem eğitime ara verecek hem de sağlıkla uğraşacaktı.

    derken burak kendisini yaz tatilinde toparladı. sene başındaki seviye belirleme sınavında sınıfının ortalamasını yükseltmesine rağmen sınıfça yan şubenin gerisinde kaldılar. yine de ümitliydi kendisinden. çünkü takımın başına ışık aldığı öğrencilerden iyi yararlanan bir ipranhim hoca vardı. ipranhim hocanın eşi vefat etmişti ve karakter gösterip bir daha evlenmemiş, her sınav sonrası başarılı olan öğrencilerinin başarısını gökyüzündeki eşine armağan ediyordu. işte böyle başladı eylül ayı. ekim kasım aralık oldu, malesef ipranhim hoca müfredatı takip edemedi ve müdür tarafından gönderildi. burak hiçbir şey anlamamıştı. hem sınıfta pek söz hakkı alamıyor, hem bilgi yarışmalarına çağrılmıyordu hem de daha bir kaç ay önce helen hoca gitmişti.

    umutsuzluğa kapılmıştı burak. istediği gibi bir hocayla çalışamıcam diye. fuat hocayı özlüyor da olabilirdi. tam o sırada okul müdürü de değişmişti. kendisine sözler veren kimse kalmamıştı, artık kendi ayakları üstünde durmalı ve kendi şansını kendi yaratmalıydı. derken yeni bir öğretmen ve başkanla manisada bir yarışmaya gitti. sorulan tüm sorulardan 100 tam puan aldı. yeni hoca havzalı hacı, kendisinden çok memnundu. ancak burağın eski özgüveni yoktu. ürkekti bir yuvasından düşmüş kuş kadar, annesinin elini bırakıp yürümüye çalışan bir çocuk kadar. burak işte bu durumda yarışmalara gitmeye başladı. düzenli olarak gidiyordu ancak bu sefer psikolojis ibiraz değişikti. sadece 2 yılda 5 değişik hoca ve 2 okul müdürüyle çalışmıştı. teknik kapasitesini her taktiğe göre değiştirmekten bazı özelliklerini tekrar kullanmadığından, aksaklıklar oluyordu. tek bir şeye ihtiyacı vardı burağın, güvenilmek.

    evet beyler. burak bruma bu hikayede. fuat fatih terim, mülayim mancini, ipranhim prandelli, havzalı hacı da hamza hoca. bu adam 2 yılda tam 5 hocayla çalıştı. 1 sporting 4 galatasaray hocası. siz 2 yılda 5 defa ilköğretim hocanızı değiştirseydiniz, okumaya devam edebilir miydiniz? nerede kaldı istikrar? biz hep eleştirmeyi seviyoruz. bu yüzden muhalifleri pek sevmem. sonuç üretmekten yoksundurlar.

    benim ürettiğim çözüm yolu mu? önümüzdeki sene, stres olmayan ilk 10 lig maçında ilk 11 başlaması ve kendisine son bir şans verilmesi. arkasında da buldozer gibi bir sağ bek ile.

    sen üzülme burak, sana söz yine derslerin iyiye gidecek aslan kardeşim.
  • 2784
    bu entryi bir ara açılmış olan ama sonradan silinen bruma düşmanları başlığına yazmıştım buraya da kopyalayayım

    eğer bu sezon ısrarla oynatılmaya devam ederse tribünde yuhalayacağım, küfür edeceğim ve eğer olur da tutturursam kafasına birşeyler atacağım ki küssün oynamasın eminim ki takıma a2 de daha yararlı olacaktır.

    burda ligin kaderini değiştiren fenerin 4. yıldızını bu seneye kadar erteleyen-inşallah aslanım bu sezonda erteleyecek- selçuk inan'a tahammül edemeyenler asıp kesip sallandıranlar oynamadığı her maçta takımın hücum gücünün %50 azaldığı burak yılmaz'a sallayanlar sikimsonik bir çelimsizi savunup duruyor.

    yok kardeşim yok olmuyor ulan işte olmuyor adam bizi hücuma taşıması gerekirken teslim olmuş başakşehir'e hayat verdi daha hala neyin mağlubiyetini yıkmayacağım üzerine nesini savunucam. zaten 80 maçtır zemin kötü arkasında bilmemkim oynuyor diye savunuluyordu çünkü bizim takımda geçen seneye kadar daniel alvesler ashley coleler cirit atıyordu bi bruma'nın arkasında sabri-tarık oynadı bütün maçlar wembley kıvamında stadlardaydı bir bruma'da patates tarlası

    olmamışsa ama olacaksa -ki zerre umudum yok- verin kardeşim 3 sene kiraya gelince bakın bir daha nedir yani !? galatasaray ulan burası galatasaray kimsenin deneme tahtası değil ! ya bu takımda oynayacak kapasitedesindir ya değilsindir bu kadar.

    bendeki ve benim gibi düşünenlerdeki bruma düşmanlığı değil çünkü afedersinizde sokayım bruma'ya bruma kim ? bizdeki galatasaray sevgisi -ha bu burdaki herkeste vardır illaki- ve ben bu adamın göz göre göre elimizdeki şampiyonluğu götürmesine göz yummayacağım. bu konuda elimden geleni yapıcam her platformda her muhabbette bruma'nın kalan 10 maçta yedek dahi olmaması gerektiğini yazacağım/söyleyeceğim.

    26 sında burak yılmaz olsun da o zaman konuşalım geri kalan kısımlarını. tanımı da (bkz: atanamayan değil formasyonu bile almamış keita) olsun !
  • 2787
    haftalardir anlatmaya calistim, iyi bir seri yakaladigimiz maclarda nasil bir kilit rolde oldugunu. ne zaman hamza hoca stratejiyi degistirdi puan kaybetmeye basladik. bruma gol atmiyor asist yapmiyor diye elestirmek futbol acizligidir demeye calistim ama adama kufur edilmeye devam etti. olcan oynasin ucar gideriz dedi ayni zamanda bruma'ya kufredenler. peki simdi sonuc?

    olcan'i sag onde seyredince ne demek istedigimi anlayabildiniz mi acaba? defansa yardim getirmezsen sabri gibi deli bir bekle ne hale gelecegimizi anladiniz mi?

    maci seyredip bu adamin koridor yardimini anlamadiysani cizerek anlatsam anlar misiniz?

    sadece bu adam da degil, koray'in neden oynamasi gerektigini de anladiniz mi? hava toplarinda ilk topu karsilayabilen tek oyuncumuz koray o olmayinca kasimpasa nasil da topun sekmesini bekleyip her topu aliyor di mi?

    bruma'nin bitirici vurusu yok diye itin bir tarafina sokanlar yasin ve olcan'i seyrediyor musunuz 21 mart kasimpasa macinda?

    20 yasinda cocuk 30 yasindaki olcan'dan, 28 yasindaki yasin'den daha iyi defans yapiyor, futbolun abc'sini daha iyi biliyor ama siz az calim atiyor, sut atmiyor diye adami asmaya niyetliydiniz.

    buyurun efendim, kazanan takimi bozan hamza hamzaoglu'yla siz getirdimiz bu takimi bu hale. isleyen tek bir stratejimiz vardi, artik o da yok.
  • 2788
    çok kötü oyuncu değil mi?

    a.q bunun yerine kanada koyduğumuz olcan adın'ın ne boklar yediğini açıklasana bana? adamın "zaten alamam lan" diye kasmadığı her top pozisyon oldu.
    bruma en azından gelen topu kontrol etmeyi biliyor.

    bu olcan ne bok yiyor ya? ne bok yiyor?
    takım boku yiyor, şampiyonluk elden gidiyor...

    (bkz: 21 mart 2015 kasımpaşa galatasaray maçı) devre arası...
  • 2790
    ne kadar ilginc degil mi? geldiginde takir takir top oynayan, ham olmasina ragmen rakipleri allak bullak eden bruma bugun geldiginden daha geri noktada.

    1.5 senede tam 4 teknik direktorle calisti bu cocuk.
    galatasaray 3-1-4-2'ler, 4-2-3-1'ler, 4-4-2'ler neler neler oynadi.
    yabanci siniri dolayisiyla surekli disarida kaldi.
    yerine hajrovic, ontivero, olcan gibi transferler yapildi.
    galatasaray bruma geleli beri tam 8 farkli sagbekle oynadi: eboue, semih, salih, dany, sabri, veysel, tarik, yasin...
    terim ayrilali beri duzenli bicimde oturmus bir takimda oynayamadi- galatasaray hep ama hep sallandi.
    diz baglarini kopardi, yarim sezon zaten oynayamadi.
    simdi de taraftar yuhalamaya basladi bruma'yi.

    biraz insafli olmak lazim. taraftarin kesinlikle sirt donmemesi gerekiyor bruma'ya.
    galatasaray 2 senedir ilk defa biraz istikrar yakaliyor gibiyken, seneye de yabanci siniri kalkiyorken bruma kesinlikle ilk 11 oyuncusu muamelesi gormeli.
    cok ciddi potansiyeli var, destege, forma giymeye ihtiyaci var. yapilmis cok ciddi bir yatirim da var.
    biraz sabir, biraz inanc, bruma olacaktir.
  • 2791
    olcan'ın istikrarlı kötü oyunu ile birlikte artık hamza hoca'nın sağ kanadı ona emanet etmes gerekiyor.
    maç içinde özellikle arada snayder'in yanına sol kanada da geçtiğinde dah da fazydalı olur. ben ideal ön-alanın yasin - burak - bruma - snayder olduğunu düşünüyorum.
    bu çocuk 2 yıldır 4 teknik adamla çalıştı. ağır bir sakatlık yaşadı. ve şimdi taraftar da yuhalıyor. çok yanlış bu!
    bu hafta karabük maçında ilk 11 çıkarsa bence patlama yapacaktır. karabük maçında futbol şov bekliyorum bütün forvet hattından. takımın bence ideal 11'i

    muslera - telles - hakan - chejdou - sabri - hamit - selçuk - yasin - snayder - bruma - burak.
  • 2795
    o kadar eleştirildi ki, top ayağına gelince, elinde ustura olan rum berbere teslim edilmiş rauf denktaş gibi gergin hissediyor kendisini. son bir kişi kalırsa bu adamı destekleyecek o da benim.

    çünkü bruma demedi, bana 0 milyon euro ödeyin bonservisim için diye,
    çünkü bruma demedi, beni alın 2 sene sonra 20ye satın diye,
    çünkü bruma demedi, ben 2 yılda 4 hocayla çalışırım, farketmez diye.

    devam et sen kara oğlan. en fazla sabretmiş ama yanılmış oluruz. ancak eğer bir gün formunu tutup, esersen sahalarda,
    senin nimetini yiyenler, külfetini taşıyanlara ettikleri laflardan umarım utanırlar.
  • 2797
    bir rus kulübüne satılması gündemde olan futbolcu.

    hala bruma'nın kendisini eleştirenleri okuduğunu falan düşünenler var yahu bruma aldığı paraya bakıyor sizin yaptığınız türkçe eleştirileri değil okumak kendisine yapılan tezahüratlara bile tınlamıyor açın bakın instagram sayfasına galatasaray farklı yenildiği şampiyonlar ligi maçından sonra adam evinde parti veriyor ve bunun fotoğrafını paylaşıyor.

    ben bazı arkadaşlarımız adına üzülüyorum bruma'nın kötü performans göstermesini bile taraftara bağlıyorlar. yahu bruma galatasaray'a gelirken aldığım para az galatasaray bana çok para veriyor ben galatasaray'a gideceğim demedi mii?

    sporting lizbon'dan transferi öyle kolay olmadı beyler bruma disiplinsizlik vs yaparak takımını satmaya ikna etti.

    yahu bazı arkadaşlar s.lizbon forumlarından falan paylaşımlar yaptılar hepimiz gördük.

    bruma sadece ama sadece kendini düşünüyor merak etmeyin sizin ne düşündüğünüz onun zerre umrunda değil.
  • 2798
    sporting lisbon'dan disiplinsizlik yaparak ayrilmamis futbolcu.

    kendi futbolcumuza bok atacagiz diye gercekleri de carpitin, oh mis.

    sporting lisbon adamin deger kazandigini anlayinca ozel madde koymak istedi adama, elden ucuz cikmasin diye. adama zorla kontrat imzalatmaya kalktilar, adam manchester'a gitmek istedi. portekiz federasyonu da karisip is boka sarinca manchester transferden vazgecti. bu esnada galatasaray araya girip transfer etti bruma'yi. manchster 10 milyon'a degil daha ucuza kapatmaya calisiyordu. isin icinde bokluk varsa bunu yapan oncelikle manchester, sonra adam elden gidiyor diye kendisine mal muamelesi yapan sporting lisbon.

    yanlisim varsa biri gelir duzeltir.

    bizim ne dusundugumuz tabi ki cocugun umurunda, bu sene basinda cocuk resmen agliyordu konusmak icin bile kimsem yok diye. 20 yasindaki cocuk, annesi babasi yok, bilmedigi ulke, bilmedigi dil, kendisini sallamayan bir suru insan etrafinda. 34 yasindayim, annem babamin verdigi gunven hissi olmadan bilmedigim bir ulkede, bilmedigim bir dilde yasamak zorunda kalsam aptal olurdum.

    taraftar bu cocugun ebeveyni olmadiysa bu da taraftarin ayibi. ayni ebeveyn gibi hatasinda da destek olmamiz gerekir, basarili oldugunda gurur duyacak yuzumuz olsun.
  • 2800
    yollarımızı mantıklı bir şekilde ayırmamız gereken futbolcumuz.

    futbolcuya yatırım bilhassa büyük kulüplerimiz açısından taraftar beklentisini de göz anına alırsak pek müsait değil. futbol ekonomimizde nakit akışı her ne kadar avrupa'nın en üst liglerinden biri olsa da bunu gelen-giden futbolcu açısından büyük meblağlı transferlere değil sirkülasyona borçluyuz. dolayısıyla x milyon bütçe ortaya konularak yapılan transfer taraftar için y büyüklüğünde bir beklenti yaratıyorsa bunu tek bir transfere harcayınca beklentinin tümü o futbolcunun üzerine kalıyor.

    bu beklenti seviyesi futbolunun olgunluk çağında olan veya emekli olmaya yaklaşmış futbolcular için çok fazla bir sorun teşkil etmiyor (sneijder, drogba vs. ) çünkü zaten halihazırda potansiyellerini ulaşmış bir şekilde ülkemize geliyorlar. bruma gibi oyuncular için ise alınacak çok mesafe ve oluşan beklenti dolayısıyla kısa zaman var. bunun üstesinden gelebilmek için süper bir yetenek ve güçlü bir mental farkındalık gerekiyor.

    ilk geldiğinde bruma süper yetenekli (rizespor maçını hatırlayacaksınızdır) bir oyuncuydu. mental durumunu haliyle bilemiyorduk. yaşadığı sakatlık onu da anlamamıza yardımcı oldu.

    sakatlık sonrası yeteneğini kaybetmiş, zaten mükemmel olmayan hücumda final kararlarını sağlıklı verebilme özelliği körelmiş, kendine güvensiz bir bruma izledik. italyan hocalar da kendisine güvenemedi. hamza hamzaoğlu ona birçok fırsat verdi ama bu konularda bir gelişme kaydedemiyor maalesef.

    dış faktörler açısından ligimiz gerek futbol ortamı, gerek zeminler, gerekse de rakipler düşünüldüğünde böyle bir oyuncunun kabuğundan böyle bir durumdayken sıyrılması için uygun değil.

    tüm bunlar göz önüne alındığında oyuncuyu sonraki satışından pay vs. gibi bir opsiyonu sözleşmesine koyarak daha uygun bir lige göndermek en isabetli karar gibi gözüküyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın