türk milli takımının euro 2008 destanının başlamasını sağlayan goldür.
5
hayatımda aldığım en güzel doğumgünü hediyelerinden biridir. tuncay arda'nın önüne yuvarladığı pasın şiddete ve yönünü çok iyi ayarlamış, arda ise klasına yakışır hareketlerle sersemlettiği isviçre defansının arasından o vuruşu yapmayı başarmıştır. isviçreli futbolcularda biri yine de topa ayağını koymayı başarmış, ancak bu hareket belki de topu kaleye sokan asıl unsur olmuştur.
6
milli takım defanstan çıkarken top arda ya geldiğinde gol olacağını hissetmiştim sanki. eminim milyonlarca türk ün de bunu hissettiği gol.
7
daha önce aynı yerden hagi'nin dordmund'a , lincoln'ün sion'a gollerini izlemiş biri olarak bana tv başında " ulan vursa da defansa çarpıp gol olsa " dedirtmiş ve aynı şekilde gol olmuştur. golden daha önemli olan genç bir futbolcunun o dakikada sorumluluğu alıp kaleye şut çekebilmesidir, gerçi aynı top hakan şükür'e gelse ceza sahasına girmeden 10 metre önce diğer kanattaki adama topu verip içeri orta yapılmasını beklerdi. demek ki neymiş, hem yetenek hem soğukkanlılık hem de şans aynı kişide toplanınca gol olurmuş.
8
arda için ilham kaynağı olmuştur. o günden beri taç çizgisinden ceza sahası ön çizgisine dik inip sık sık kaleyi deniyor. şut çekmediğinde de çok güzel ara pası atabiliyor. kısacası, onu iyi düşündün kaptan.
ha bi de, arda çizgiden aynı şekilde inerken eski açık'ta biri "isviçre geliyooo" diye bağırırsa bilin ki o benim.
9
euro 2008'deki comebacklerimizin başlangıcı olan gol. bunun arkasından çek cumhuriyeti*ve hırvatistan*maçlarında da geri dönüş yaparak turnuvanın en çok konuşulan takımı olmuştuk.