resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 2429
    iyi bir insandım lan ben, ciddi söylüyorum iyi bir insandım. insanların kötü yanları bana batmazdı, yanlış bir şey gördüğümde nefretle dolmazdım, denge sahibiydim, sıradan bir insandım. ve mutluydum anasını satayım. tamam belki mutlu değildim, ama beni rahatsız eden bir şey de yoktu hayatımda. zaman üzerimden akarken hissetmiyordum. şimdi zaman akarken ruhumu zımparalıyor, her insan kötü niyetli gibi geliyor, yanlış bir şey gördüğümde saldırıya geçiyorum, dengesizim, ve öfkeliyim.

    son zamanlarda nasıl yazdığımı bilip, hala yazdıklarımı okuyacak kadar benden tiksinmemiş kimse var mı bilmiyorum, yoksa da sallamıyorum. "iyi değilim" cümlesini o kadar fazla kullandım ki, artık cidden iyi değilim. onlarca kez kamikaze pilotu olmayı düşündüm. japon konsolosluğuna da başvurdum ama uzağı göremiyorum diye seçmelere almadılar. nefes almakta bu aralar zorlanıyorum, çok konuşuyorum, saçmalıyorum, sıkıyorum, kabak tadı veriyorum.

    ve bu ülkedeki binlerce arda turan'dan biri benim. yaptığım hatalar benim suçum değil gibi davranıyorum, bana saldıranlara saldırıyorum, kimse yardım etmeye çalışmadığı için biraz daha düşüyorum. düştükçe sesim daha yüksek çıkıyor, daha yüksek çıktıkça biraz daha uzaklaşıyor etrafımdakiler, "çok sesin çıkıyor, yeter" diye. e düşüyorum ulan, düşüyorum yani. çakılmadan önce bile bağırma özgürlüğüm yoksa ne zaman olacak. hala yerin dibine sokuluyorum, hala "ben" yanlış yapıyorum.

    evet ben arada bir yanlış yapıyorum. en son bana insan olduğum söylendiği için yanlış yapabileceğimi düşünüyorum. ben büyük yanlışımı yapalı da bir hafta oluyor. metafor kullanmadan yazma yeteneğimi düşüreli en az 2-3 ay oldu. o yüzden şöyle anlatayım; bir uçurumdan aşağı atladım, bunu çakılma ümidiyle yaptım, ve bana kızıyorlar düşüyorum diye. işte bunu anlayamıyorum, bunu anlamadığımı söyleyince de kızıyorlar. evet bana bu aralar kızıyorlar.

    akıl vermek iyi bir şey ya, seviyorum yani. öyle ara sıra sanki bir halt biliyorum gibi insanlara akıl veriyorum ben. bilmiyorum beni dinliyorlar mı, veya söylediklerimi dikkate alıyorlar mı. cidden ne anlamı var ki, akıl vermek genelde işe yaramaz sonuçta. "dikkat et hata yapıyorsun" diyen insanları dinlerse hata yapacağını düşünüyor insan. çoğu zaman da bu düşünce doğru çıktığı için bir içgüdü haline geliyor.

    işte arda bunu yapıyor, söylenenleri dinlemiyor, dinlerse asıl hatayı yapacağını düşünüyor. geleceği görme gibi bir yetim olmadığı için kendisine hak vermek zorundayım. insan düşecekse kendi isteğiyle düşmeli, "buradan aşağıya atla, çıkış oradan" diyen biri yüzünden değil. yani arda'nın arkasındayım, sevilmemek için her türlü şeyi yapan arda'yı seviyorum, başarılı olup olmaması beni ilgilendirmiyor. arda'yı seviyorum, kendimi sevmiyorum, ve ben bir arda turan'ım. garip.
  • 2430
    bu entry uzun olacak. simdiden soyluyorum, uzun uzun okumak istemeyen kendini kurtarsin diye.*

    gecen sezondan beri* kendi yerinde, yani sol kanatta duzenli oynamama durumu vardi. ilk once kewell geldi. degisimli oynadilar. arda sag kanatta oynamam demedi ama verimi dustu. keza kewell de oyle. asla sag kanatta oynamam demedi ama sag kanatta daha az verimli oldu.

    sonra 2009-2010 sezonu geldi. sag kanada keita transfer edildi. sol kanatta kewell ve arda olacakti. orta sahada ise simdilik hucuma donuk birisi olmadigindan arda oynadi orta sahanin ortasinda. kewell gecti usta oldugu sol kanada. sagda keita vardi. arda'nin mevkisi icin tepkiler geldi. yok arda solda oynamaliymis, yok ortada verimi dusermis. ama gorduk ki arda ortada sezonun en verimli oynunu oynadi. goller atti ve daha cok gol attirdi.

    sonra elano geldi. ortada artik elano oynamaya baslayacakti. kewell ekonomik kullanirarak yedek bekleyecekti ve arda asil yeri, sol kanada gecti. sanirsam fenerbahce macindan beri boyle oynanmaya baslandi. sonra olanlar zaten belli. birden arda hakkinda yok efendim neden verimli oldugu orta sahada oynamiyormus hikayeleri basladi.

    devre arasi geldi gecti. takimda forvet kalmadi. bu sefer dos santos ve keita kanatlarda ve arda forvette. arda forvet basliyor ama devamli yer degistiriyor keitayla ve bazen de santosla. forvette katkisi yuzde yuz duser ama baska uygun kimse yoktur ve arda takim icin elinden geleni yapar. kupada 2 macta 1 golu ve bir asisti var. avrupada 2 macta bir assisti var. ligde 2,5 macta* 2 golu var. bu forvet olmayan birisi icin bence gayet iyi bir istatistik.

    sonra arda'nin sakatliklari basliyor, oynayamiyor. iyilestikten sonra lig elden gitmis oluyor ve protestolar basliyor. arda'nin morali bozuluyor. son maclar ise maglubiyetlerle kapatiliyor.

    sezon bitti ve arda abd milli kampina gitti. orada maclar oynadi. sol kanatta oynadi ve guzel performans sergiledi. hatta sezonun ikinci yarisindan beri en guzel oyunlarindan birisi diyebiliriz. 3 macta 2 gol ve 1 asist yapti arda. ozellikle ridvan dilmen tarafindan "arda kafasi rahat olunca guzel isler yapiyor" denildi. "emre* ile birlikte oynamayi seviyor" denildi.

    "kafasi rahat olunca" konusuna gelince...
    arda gezen, tozan birisi. bunda yanlis olan fazla birsey yok. sevgilisi var ve sevgilisi unlu birisi. bu ardanin isini biraz daha zorlastiriyor ama yanlis olan birsey yok. arda'nin sezon basi sinem kobal'la iliskilerini saklamasi, inkar etmesi sonra ispat edilince saklamamalari kisacasi iliskileri her gun medyada haber olarak yapiliyordu. bu beni acikcasi basta rahatsiz etmese de yavas yavas rahatsiz etmeye baslamisti cunki arda artik kendini yuzde yuz futbola vermiyordu. elbette gezecek. hepimiz gezip egleniyoruz ama arda is ve ozel hayati balans edemedi. ben boyle dusunuyorum. katilmayan elbette olacaktir.

    abd kampinda bir roportaj vermis arda. demis ki "ben sadece futbola konsantre olmak istiyorum". ben de diyorum ki: biraz gec kaldin kaptan! gelecek sezon onun kalmasini isterim ama kendisinin dedigi gibi futbola konsantre olarak, baska birseyle gundeme gelmesin. kendisi de dedi medyaya "roportaj yapmak icin sirada bekliyorsunuz ve ben kirmak istemiyorum ama konusunca arda cok konusuyor oluyor". gerektiginde roportaj bile yapmayacaksin arda. kiracaksin medyayi. onlar* zaten seni kirmadi mi?

    son olarak transfer konusu.
    arda ben galatasaray'in kaptaniyim diyordu bir zaman. simdi ise topu bize taraftara atmis durumda. "taraftar artik benim takima faydali olamayacagimi dusunuyor"diyor. ben galatasaray'in sozlesmeli futbolcusuyum diyor. galiba gitmek istiyor ama kalirsa mutsuz olmaz. neeskens diyor ki "arda gidebilir" "durumu belli degil".

    arda kalirsa solda mi oynamali? sol kanatta oynarsa keita, emre colak, serdar ozkan gibi kanat oyunculari varken
    stoch ve veli kavlak gibi transferler niye yapilmaya calisilir? ortada oynarsa daha mi verimli olacak? bu konuda kafam cok karisik.

    galatasarayda ortada milli takimda ise solda en iyi performans gosteren arda, gelecek sezon nerede oynayacak.*. galatasaray'da kalirsa kafasi artik rahat olacak mi? sadece futbola konsantre olabilirmi?

    duygusal bir yapiya sahip arda. kaptanlik konusunda tecrube edinse de morali cabuk bozuluyor. sinema tazahuratina bende karsiydim ama arda'nin da o tezahuratin sadece kendisine yapilmadigini anlayip bilmesi lazimdi. sinema konusunu ise taraftarin sinema kapatmasina karsi olmadigini, sadece magazinden biraz daha uzak kalmasini istedigini anlamasi lazimdi. kolay konusuyorsun diyebilrisiniz ama arda futbolcu. onunde bir cok ornek varken dogruyu yapmadi. yanlislari olmustur diyor ama artik soyle duzeltecem o yanlislari demiyor.

    cok sey istemiyorum ardadan. isiyle gundeme gelsin, sinemle degil. takimi kenetlesin, ayrimcilik yapmadan. bazi seylerin yanlis anlasilacagini bile bile demesin dusunduklerini*. bunlar kucuk seyler. yapabilir yeterki yapmak istesin. sanmasin ki biz her cikan habere inaniyoruz. sanmasin ki biz onu istemiyoruz. kimse mukemmel degildir, yeter ki hatalardan ders cikarsin arda. bazi seyleri uzatmasin.

    edit: imla
  • 2432
    2006/2007 - 34 maç, 7 gol, 12 asist
    2007/2008 - 57 maç, 10 gol, 24 asist
    2008/2009 - 58 maç, 13 gol, 18 asist
    2009/2010 - 49 maç, 11 gol, 28 asist

    istatistikler bir oyuncunun kalitesini ortaya koymaz ama ivmesi hakkında ciddi bir bilgi verir.
    o yüzden, maç başı ortalamalarını alıp, bunu grafiğe döktüm.

    http://i1005.hizliresim.com/2010/5/22/1009.jpg

    bu grafikten gözüken çok net bir gerçek var.
    arda, yılda ortalama 10 gol atıyor.
    ve bu büyük istikrarsızlıklarla ortada buluşan bir ortalama değil.

    asist konusunda ise, her yıl kendini geliştirir bir halde olduğu ortada.
    işte en çok eleştiri oklarının saplandığı bu sene maç başına yarım golden fazla gibi bir istatistik yakalamış.
    yani, ilk 11’de arda varsa, maça yarım-sıfır önde başlıyorsun demek oluyor bu.,

    şimdi arda turan neden ruhsuz ?

    3 tane örnek var ;

    volkan , kıçıyla topu stop ettiğinde ona öylesine baktığı için, müdahale etmediği için ruhsuz !
    semih şentürk’e yumruk salladığında ise tecrübesiz, cahil !
    baroni’nin üzerine yürüdüğünde, kaptan adam maçtan evvel böyle oyuna gelmemeli !

    bu ne ya ?
    bu işlerin doğrusu nedir ?

    galatasaray kaptanı tabi ki o volkan’nın ucuzluğuna düşmeyecektir.
    tabi ki kale almayacaktır o hareketleri.
    mesele, volkan, ömer olayı değil, mesele taraftarın izansızlığı.
    taraftar, sadece arda’ya mı tavır alıyor ?
    taraftar, kendi içinde, diğer tribünlere de tavır alıyor.

    mesela, ‘’ eski açık sarı desene ‘’ diye bağıran, yeni açıkla dalga geçiyor.
    mesela, protestoların tadı kaçtığı için, ‘’ re re re ra ra ra tezahuratı ‘’ yapan numaralıya tehdit tezahuratı yapılıyor.

    taraftar izansız da, yönetim çok mu izan sahibi ?

    bu olaylar gerçekleşiyor, bitiyor ve her yerde ‘’ arda’ya, protestoyu haldun üstünel yaptırdı. ‘’ diye haberler çıkıyor.
    haberler hızını alamıyor ve haldun üstünel’in ağzından bir de açıklama yayınlanıyor. ‘’ protestolardan haberim vardı ama ben organize etmedim. ’

    bu arada ne yönetim bir açıklama yapıyor, yalanlıyor, hiç birşey ama hiç birşey yok.
    arda turan’ı kaybetmek için sanki bir kumpas kurulmuş.
    böyle bir şey olamaz.
    bu sene ki başarısızlığın suçlusu arda turan değildir ama resmen onun üstüne yıkılmıştır.
    arda turan’da bu göçüğün altında kalmıştır.
    galatasaray’da ki istatistiki olarak en başarılı sezonun da, sakat sakat oynayıp kaybedilen bir maç sonrası, ruhsuz diye tezahurat yapan taraftarlar tarafından resmen satılmıştır.
  • 2441
    an itibari ile çok pis küsmüş bulunmak üzere olduğum kişidir.

    sebep mi?

    al sana sebep:

    (bkz: #288820)
    (bkz: #290364)
    (bkz: #292128)
    (bkz: #294511)

    ya adım gibi biliyorum arda okuyosun bu sözlüğü!

    peki sen bilirsin gelmiyosan gelme!

    yok sana tavuklu pilav!

    yok sana zerde!

    yok sana ev baklavası!

    yok sana yaprak sarması!

    ama ben bizim ufaklığa yine de senin giydiğin ayakkabılardan alacam sünnet hediyesi...

    "ağda tuğan'ın ayakkabısı" diye başımın etini yiyo pezevenk...

    (u: arda nike mercurial mi giyiyo? bilen varsa haber etsin yav?)
  • 2449
    bu fanatiklikle, bu galatasaraylılıkla, bu taraftar ruhuyla galatasaray sözlükü kesinlikle takip etmesi gerektiğine inandığımdır.

    eğer burayı takip edebilseydi hem ne kadar sevildiğini ve el üstünde tutulduğunu, hem ondan beklentilerin ne kadar büyük olduğunu, hem de artniyet beklemeksizin tespit edilen eksiklerini ve eleştirileri görebilecekti.

    bi şekilde arda'ya burada "sırf galatasaray için ve galatasaraylılık kavramı için" arda'yı ve galatasarayı konuşanların olduğunu duyurmak şart. galatasaray'ın kaptanı bizden haberdar olmalı.
  • 2450
    şöyle bir açıklama yapmıştır resmi sitemizde.

    --- alıntı ---

    13 haziran 2010 pazar tarihli bugünkü hürriyet gazetesi'nin kapak sayfasının manşetinde "as plakalı cipe maymun fıkralı cevap" başlığı altında şükrü kızılot imzası ile yayınlanan yazıda yer alan hakkımdaki diyalogların tamamı bir senaryodan ibarettir.

    ne benim ne de kız arkadaşım sinem kobal'ın as plakalı bir cipi olmadıgı gibi, herhangi bir kişiye de bu konuda yapılmış yorumum yoktur. var olmayan bir cipe, var olmayan diyaloglar yaratıp hayal ürünü yazılarla haftasonu gazeteciliğini mesnetsiz öykülere dayandırmanın; yazının içeriğinde yer alan fıkradan da komik olduğu ve hürriyet gibi bir markayla uyuşmadığı kanaatindeyim.

    ayrıca bir süredir hürriyet gazetesi'nde benimle ilgili yer alan bu ve benzeri yalan haberleri şaşkınlıkla karşılıyorum.

    arda turan
    galatasaray profesyonel futbol a takımı kaptanı
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın