resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 16782
    başakşehir tarafından gönderilmek istenen futbolcu. muhtemelen arda'yı fatih terim'in elini öpsün diye ikna eden de göksel gümüşdağ'dır.

    arda'yı galatasaray'a gönderebilseydi hem maliyetten kurtulacaktı hem de galatasaray'ın kucağına bombayı bırakacaktı. düşünsenize yaşanacak kaosu. ilk alınan mağlubiyette fatih terim'e söylenecekleri, yaşanacak tartışmaları, ikiye bölünmeleri...
  • 16786
    galatasaray'a bonservisi üzerinden bir kuruş dahi faydası olmayan futbolcu eskisi. transfer döneminin kapanmasına birkaç gün kala 13 milyon € karşılığında atletico madrid'e transfer oldu. alelacele albert riera geldi. karşılığında 3 milyon € bonservis ve yıllık 2.7, 2.9, 3, 3 milyon olmak üzere yüklü bir kontrat verildi. maç başı 7.5 bin € da cabası. diyecekler ki, maaşı niye sayıyorsun? arda yangından mal kaçırır gibi gitmeseydi bu transfer yapılmazdı. yapılsa da bu paralara yapılmazdı. bu bonservis, ssk primi gibi emeklilik için geçiyordu diyorsanız orası bilemem. buyursun arda bey alsın emeklilik ikramiyesini.
  • 16787
    aslında dördüncü fatih terim dönemini hazmedebilen her galatasaraylının paşa paşa hazmetmesi gereken koca kafalı ufak karakterli top tepici.

    ki zaten benimki dahil burda kopan yaygaralar da boş bir yerde. götümüzü yırtıp başımıza da giysek birilerinin egoları uğruna, başka birilerinin de ricası sonunda gelip formamızı giyecek. kazara bir gol falan atarsa tribünler adıyla bile inler.

    kim bilir sırf fatih terim istiyor diye ultraslan arda'ya sövenlere saldırıp dayak falan atar yine tribünde.

    hayat, neden olmasın?
  • 16790
    devre arasında galatasaray forması giyeceğini hiç sanmıyorum. hatta, ileriki dönemlerde, kulüple ilgili bir bağı olacağına da ihtimal vermiyorum. ancak çok büyük bir sürpriz olur ve galatasaray'ın başındakiler büyük bir ihanette bulunarak bu ahlaksıza, aşağıladığı galatasaray formasını giydirirlerse, galatasaray artık benim ahlaki normlarım ve değerlerimle örtüşmüyor diyerek çok uzunca bir süre sarıyla kırmızıyı hayatımdan çıkartır kendime başka meşgaleler bulurum.
  • 16792
    terim'in iddiasina gore gelmek icin bir talebi, ricasi olmamis. e, o zaman mesele ne? arda gelmek icin herhangi bir istekte bulunmadiysa konu acilmadan kapanmis olmuyor mu? cunku bizim arda'yi istememizi gerektirecek bir performans ortada yok; ancak arda gelmek isterse oturup dusunuruz; e o da gelmek icin herhangi bir dilekte bulunmadiysa burada mesele ne terim hocam?
  • 16793
    hoca kendisine saygısızlık yapılınca, formda falan dinlemeden milli takımdan kesti.. sonra arda , gazeteciye başka başka insanlara da saldırı ve saygısızlıkta bulundu.. ama dönüp milyonların önünde hocanın elini öpüp, özür dileyince hop birden galatasarayda futbolu bırakmaya layık bir insan sıfatına büründü. başkanımız da kendi bildiği doğrular kriterinde ilgilenmiyoruz dedi. fakat hoca başkanın bu görüşüne katılmadığını ifade etti. yani hoca, milli takımdan kesme sürecinde ''benden değil türk milletinden özür dilesin'' demekle, ardanın kamuoyuna bir saygısızlığı olduğu imasını vermesine rağmen, şahsından özür dilenmesini bir af kriteri olarak belirledi. büyük tutarsızlıklar içeren bir durum....
  • 16795
    7 ocak 2019 gece 02:00 saati itibariyle uyumadıysa şayet; kendi kendine bir yerlerde keyifleniyordur, "ulan daha gelmeden karıştırdım camiayı." diye.

    fatih terim'e de hayret ediyorum gerçekten. katkı veren ama iş ahlakı olmayan serdar aziz'i ve yetersiz gördüğü eren derdiyok'u takımdan gönderirken gayet profesyoneldi. hem eren derdiyok her şeyi yok sayıp babanın cenazesine de geldi. maç öncesi el öpmekten daha değerli olsa gerek. buyrun hadi, koyalım teraziye eren ile arda'yı. mevcut durumlarıyla hangisi daha futbolcu? zorlanırım cevaplamakta ama yine de eren derim.

    hocanın kafasında olan şey; emre belözoğlu gibi takımı sahiplenecek, ruh katacak bir isim arayışı desek buradan da tutulmuyor, elde kalıyor. arda bu karakter yapısıyla galatasaray'ın herhangi bir oyuncusuyla kavga etmeden, huzur bozmadan söz geçirebilecek bir karakter değil. kaldı ki galatasaray'a saha içi lideri lazım. saha dışında zaten hoca ne derse o. yardımcıları bile söz hakkına sahip değil ki futbolcu olsun.

    görünen köy kılavuz istemezken fatih hocam ille de kaybolacağım ben diye tutturmuş. bedavaya gelse bile yer kaplayıp zarar verecek adamdan ne beklentin var be hocam. kıyakçılıktan başka çıkarımı yok bu transferin. halk arasında sıkça söylenen "kıyakçılığın sonu ayakçılık." sözünü de arda tarafından milli takımda tecrübe etmiş biri olarak ne demeye inat ediyorsun ki...
  • 16797
    2019 - 2020 ara transfer sezonunda gündemimizde olup olmadığı anlaşılmayan, taraftarın isteyip istememekte kararsız kaldığı, galatasaray kulübü başkanı ve teknik direktörünün kendisi ile ilgili kelimeleri seçme konusunda medya üzerinden göndermelerde bulunduğu galatasaray kulübünün eski futbolcusu.

    daha gelmeden başımıza bu kadar dert açmaya başlayan oyuncunun zararı faydasından çok olacaktır bu haliyle. barca'dan galatasaray' a gelmiş olsaydı bu kadar tepki görür müydü tartışılır.

    zaten transfer dönemi bitse de tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
  • 16799
    işsiz kalmasından dolayı son çaresi galatasaray olan futbolcu.

    evet bu adam atletico madrid ve barcelona kariyerine rağmen işsiz kaldı. şuanda piyasa değeri 800 bin euro. kimse takımında bu adamı görmek istemiyor. galatasaray kendisi için son çare. süperligin herhangi vasat kulubu bile kendisine transfer teklifi yapmazken elinde galatasaray'da oynama fırsatı var ve bunun için tüm çevresini bu uğurda kullanıyor. acun abisi, rıdvan amcası ve sosyal medyadaki ergen fanları bunun için ziyadesi ile uğraş veriyor.

    bence acun abisine biraz daha yaklaşıp, elindeki sermayeyi biraz daha arttırmanın yollarına baksın. ona futboldan ekmek yok, medya sektörü onun için büyük fırsat. hem espirili sempatik de bir kardeşimiz, güldür güldür' de falan iş kovalasın. zevzek espirilerini en iyi orası kaldırır.
  • 16800
    ''arda turan gelsin'' diyen tayfaya bir sorum var. arda gelecekse malum emre'de gelsin beyler, kabul mü?

    arda'nın hikayesini biraz daha benimsemek adına şöyle örneklemek istiyorum.

    bir evladın oluyor. haliyle insan evladını sever, sımsıkı sarılır. yemeyip içmeyip büyütüyorsun. okullar eylül'de açılacak, kıyafetlerini haziran'dan alıyorsun. her gece uyumadan evvel düşünüyorsun oğlunu yeni önlükleriyle. ama oğlun okulların açılmasına 10 gün kala geliyor ve diyor ki ''baba ben x iline gideceğim, orada okuyacağım''. peki diyorsun istemeye istemeye. gidiyor, ilk seneler seni gururlandıran notlar alıyor. ama sonra, bir iş teklifi geliyor oğluna. ''ana ocağına döneceksin, döner misin?''. senin evlat yapıştırıyor hemen cevabı ''komik bir öneri bu, geçiniz efendim''. boğazın düğümleniyor, ses edemiyorsun. uzunca bir süre geçiyor, artık hafızandan bir evladının olduğunu bile unutacak duruma geliyorsun. bir akşam yemeği ardından oturma odasından hanım sesleniyor ''bey, koş gel. oğlan çıkmış televizyon'a''. heyecanla koşuyorsun ekran başına, bir izliyorsun ki senin o soyadını gururla taşıyan evlat, milletin karısına sarkmış, yetmemiş kocasına silah çekip darp etmiş. tv başındaki koltuğa gömülüyorsun o an. dünyalar başına yıkılıyor. başka birgün tv başında meyveni kesmiş, ailecek sohbet ederken gözün yine tv'ye ilişiyor. senin evlat bu sefer de patronuna saldırmış, tüm medya karşısında üstüne yürüyor. üstelik haksız yere, komik düşercesine. birgün internete giriyorsun, kafa dağıtmak amacıyla. açıyorsun bir sosyal medya hesabını, gözlerine inanamıyorsun. senin evlat, ailecek bugüne kadar yarıştığın, hiç haz etmediğin bir ailenin soyadını yazmış adının sonuna. neymiş, yükselen soyadı o ailenin soyadıymış. bak sen! daha aklıma gelmeyen neler neler yapmış senin evlat, yaptıklarını sayacak kadar hiçbirimizin vakti yok, hafızası yok. sonra günün birinde diyorlar ki, ''senin oğlan yuvaya dönecekmiş, kapıyı aç veysel efendi''

    kusura bakmayın beyler, açamam. o kapı arkasında da mutlu bir şekilde hayatına devam edeceğini ben biliyorum. evlatçılık bir yere kadar. ben kendimi zor doyuruyorum zaten, malum ekonomi ortada. telefonlaşalım, görüşelim yine ama evde ne yatacak ek bir yatak var, ne de önüne koyabilecek yemek.

    bazı sevdalar uzaktan güzeldir. uzaktan sevsin yuvasını evladımız. bizim kalbimiz kırık. allah'a yakın ol kocakafa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın