resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 16051
    transfer döneminin son gününde galatasaray’a döneceğini düşünüyorum. fatih terim’in ünal aysal ile malum ayrılışından sonra sözlüğün çoğu ahımız var hocam diyordu. fakat dursun özbek’in yaptığı tek olumlu hareket olan fatih terim hamlesiyle galatasaray’a geri döndü ve kendini yeniden taraftarın önderi konumuna getirdi. arda’nın transferi fatih hocanın yuvasına dönmesi, emre’nin fenerbahçe’ye, burak’ın beşiktaş’a dönmesi ile aynı şey olmayacaktır. burak performansı ile beşiktaş taraftarına kendini affettirdi. emre ise bildiğimiz saha içi liderlik vs. gibi vasıflarıyla fenerbahçe taraftarı için önemli bir figürdü. arda ise galatasaray’dan gidişi ve daha sonra teklif komikti ama seviyoruz, gazeteci olayı, berkay olayı gibi birçok konuda hata yaptı ve yapmaya devam etti, arda duygusal bir çocuk. erman toroğlunun seks muhabbetinden dolayı romanya maçında attığı golden sonra gazetecilere savaş açmış bir çocuk ne fatih terim, ne burak yılmaz ne de emre’ye benzer bu psikolojik savaşı kazanması çok zor.
  • 16053
    takımımıza katılması durumunda her zaman söylenen ; " hoca istiyorsa bize desteklemek düşer" tarzı düşüncelerin bile çalışmayacağı 3- 4 insandan biri. şahsen ben maçlara giden bir galatasaray taraftarı olarak tribünde bunun adını her duyduğumdan, yüzünü her gördüğümde yuhalar küfrü basarım. yediği bütün naneleri geçiyorum, her şeyi bütün problemleri çözülür de, en zor zamanımızda arda turan' ın 6 ay futbol oynamadığı dönem için yaptığımız teklife medya aracılığıyla herkesin gözü önünde "komik" demiş olması geçilebilecek, aşılabilecek bir problem değil. medyada çıkan haberlerin gerçeklik payı olduğuna zerre kadar inanmıyorum ve fatih terim' in bu sahte kabadayıyı istediğini nasıl yazarlar gerçekten aklım almıyor. kendisini galatasaray formasıyla görmektense emre belözoğlu' nu bile görmeyi tercih ederdim. arda turan' dan nefret ediyorum fakat medyada rastladığım zaman şöyle bir bakıp üzülüyorum kendisi adına. galatasaray taraftarının sevgilisi, milli gururumuz, galatasaray kaptanlığı yapmış bir futbolcu iken, kendisini bu hallere nasıl düşürdüğü aklıma geldikçe gerçekten içim buruluyor ve üzülüyorum. şu yaptıklarını düşünürsek futbolu bırakması gereken kulüp galatasaray değil fenerbahçe' dir. acun ve emre abisiyle takılsınlar karşı kıyıda. sonuç olarak bizden uzak allaha yakın olsun.
  • 16056
    galatasaray bazı değerleri paylaşan insanların takımıdır. galatasaraylıyım diyen adam formasına hakaret etmez.* galatasaray teklifini komik buluyorum demez. hadi bunları unuttuk affettik camia olarak. babası yaşındaki gazeteciyle kavga eden, hastaneye silahla giden, elin karısına yürüyen 'adam'ı, öyle takımsız kalınca galatasaraylı olan değil, bazen on dakika televizyondan maç izlemek için karda kışta kilometrelerce yolu tepen galatasaraylı olarak istemiyorum.

    burası beşiktaş değil. fenerbahçe hiç değil. burada bazı şeyler sineye çekilmez. gündüz baba boşuna his takımıyız demiyor ya.
  • 16057
    sadece futbolculuğu için değil, bundan sonraki hayatı için kulübümüze gelmek isteyen futbolcudur. açıkçası ben değerlerimiz açısından gelmesini hala istemiyorum, ancak içimden gelen bir ses de şartlı olarak gelebilir diyor. en büyük şart tüm galatasaray camiasından özür dilemesidir. öyle önüne bir metin konarak değil, gayet içinden gelen şekilde yapmalıdır bu özür dilemeyi. ayrıca sırf bizden değil, sosyal hayatındaki saçmalamalarından ötürü ve milli takımda yaptıklarından dolayı halkımızdan da özür dilemelidir. sözleşmesine bedelsiz fesihe neden olabilecek sosyal medya ve açıklamalar içeren maddeler konmalı, ücreti de türk lirası üzerinden uçuk kaçık olmayacak bir bedel olmalıdır.

    zaten bu yazdıklarımı egolu bir insanın kabul etmesi çok zordur. kendisini burayı okursa demek isterim ki, 2012 yılında gol attığı getafe maçı sonrasında ona uzattığım arda yazılı atletico formasını “galatasaraylı arda turan olarak imzalıyorum” diyen bir insan bütün egolarını bir kenarıya bırakıp önüne bakabilmelidir. orada gördüğüm insan hala içinde varsa ve gerçekten o ise tabi..
  • 16058
    kendisi takıma dönerse (ki bu, haberlere göre mehmet ağar emriyle olacak) fatih terim de dahil, karar verici konumda olan herkes, alsınlar başlarına çalsınlar canım galatasaray'ı. orda burda aslolan galatasaray'dır muhabbeti de etsinler. ederler, ettiler de. sarı ve kırmızıya karalar çalıp ederler.

    ben kendi adıma bu futbolcu artığı gelirse galatasaray'ımı izle(ye)mem, enerjim düşer. yenilince asla sevinmem ama kazanınca da sevinmem. bu aymazlığa ve kara lekeye sebep olan herkes (fatih terim dahil) defolup gidene kadar buruk, aldatılmış hissiyle dolanır dururum. n'apalım, naçarız, ama affetmem.

    ben ve benim gibi düşünenler sarı ve kırmızıyı çok seviyor. karalar çalmayın sevdamıza.
  • 16059
    bir dönem parçalı üzerindeyken 10 numara giymiş ve kaptanlık yapmış futbolcu.

    aslında başlığına o kadar olay koparken hiç yazmama nedenim açıktı. çünkü kendisi ile ilgili yazabileceğim her düşüncemi zaten yazmıştım. ama hepsini toplayarak bir kez daha hatırlatmakta her zamanki gibi fayda görüyorum.

    bir çoğumuz mleda boleslav'la oynanan maçta tanıdık kendisini. sami yen'deki 5-2 biten maç hani. hatta açık söyleyeyim, ben o maçı yazlıkta sırf "carrusca diye birini almışız arjantin'den çok yetenekli diyorlar dur bir izleyeyim" diye izlemiştim. ama dönemin hocası gerets onu tercih etmiş ve arda'nın "efsane olabileceği" ilk adımlarını görmüştük.

    olabileceği dedim. çünkü bu forma, bu arma altında efsane olmak öyle kolay kolay herkesin altından kalkabileceği bir durum değildi maalesef. ama biz arda'nın olabileceğini düşünmüştük. çıkış yaptığı döneminde yeni doğan çocuklarına "arda" ismini veren bir çok taraftar bile vardı. dayımdan biliyorum, sırf arda hayranlığından dolayı çocuğuna arda ismini verdi.

    hatta 10 temmuz 2009'da kaptan yapıldığı resmen açıklandı. 10 sene önce kaptanlığı ve 10 numarayı almıştı arda. hatta haldun üstünel'in kaptanlığı açıkladığı o günlerde fenerbahçe'den aziz yıldırım kendisini almak için çok uğraşıyordu düşünün hatırlarsınız kebapçı muhabbetlerini. (lan bu kebapçılar ne çok yer işgal ediyor futbolda *) arda'da bunlara karşılık aynı günde yaptığı açıklamada metin oktay'ı örnek gösterip "'şu anda herkes beni galatasaraylı arda olarak seviyor. diğer takım taraftarları da öyle beğeniyor. beni sevenleri üzmeyeceğim" diyordu.

    iyi oynadı, kötü oynadı. magazinde gündeme geldi. bunlar bu entry'nin konusu değil zaten, olmamalı. iyi ya da kötü oynaması saha içi performansı sadece onu o günlerde konuştuk. magazin kısmı da zaten bizi ilgilendirmez.

    2010 - 2011 yılındaki formalar belli olunca söylediğini konuşabiliriz ama bak. hani antreman sahasında üzerindeyken adnan sezgin'e söyledikleri.
    sabri de vardı o muhabbetin içerisinde. ama kimse sabri'ye bununla ilgili laf söylemedi. çünkü sabri sadece "abi çok iyi renk seçmişsiniz" diyordu adnan sezgin'e sadece. adnan sezgin de "ben seçmedim" diyince arda giriyordu topa: "sen şu formalara nasıl bakmazsın? her sene bir oros.. rengi forma yapıyoruz. a.. ko.. ben böyle yöneticilerin."
    e şimdi bilader o dönemde zaten tepki çekiyorsun pubis sakatlığın olsun magazin haberlerin olsun acun'la emre'yle aziz'le görüntülerin olsun kaldırıp bir de bunu söylüyorsun. kuruyorsun taraftarı kendine karşı.

    hadi bunu da geçelim, yönetim değişmiş stad değişmiş hoca değişmiş ki fatih terim gelmiş o kadar büyük bir değişimden bahsediyoruz. ve biz yeni kurulacak takımın senin etrafında kurulmasını, hoca ile kendini ne kadar toparlayabileceğini düşünürken bir sabah uyanıyoruz ki beyimiz atletico madrid'e gidiyor. o kadar kendisine inanan kişiyi bırakıp gidiyor.

    kaptansın, 10 numarasın ama bırakıp gidiyorsun.
    hadi buna da bir şey demedik, çünkü umursamadık çünkü ligi domine etmeye başladık o dönemlerde.
    ve sen de atleti'de iyi işler yapmaya başladın. sen iyi işler yapmaya devam ettikçe biz desteklemeye başladık da. hani bizim çocuktun işte ya, evlatlıktan reddedemezdik ya sonuçta. zamanla biz hepsini unutmaya da başladık. insanoğlunun süper gücü unutmaktır, geçmişi unutup yoluna devam etmeye çalışır. biz de unuttuk o günlerde, seni destekledik.

    açık söyleyeyim barça'ya transfer olduğunda da cidden çok ama çok sevindim. dedim ki "yeteneğinin hak ettiği yere gitti sonunda ne güzel oldu" ve savundum bu transferini de barça'nın.
    ama transfer yasağı yüzünden 6 ay orada oynayamayacaktı. biz de dedik ki "kiralık gelse mi ya acaba 6 ay, en azından maç temposu düşmemiş olur" değil mi? sen ne dedin peki?

    "barcelona'ya geldik, ben kulübe ve bu kadar yatırıma sadakat göstermek için kiralık gitmedim. galatasaray kiralamak istedi. orada yapılan teklif kötü ve komikti. ama ne yapalım g.saray kulübümüzü seviyoruz.”

    kötü ve komik değil mi? :)
    napalım olum, elimizde bu vardı bunu verdik. bunun yerine "çok istedim çok düşündüm, işin içine sevda girince para pul işleri geride kalır da yine de daha iyi adapte olabilmek için burada kaldım" falan deseydin biz halen bağrımıza basardık ki seni. lan çok sevdiğini söylediğin, şampiyonluk maçlarını stadda izlediğin takımın teklifine "kötü ve komikti" ne demek oğlum? burada zaten çoğu bağ kopmuştu bunu kabul etmek lazım.

    siyasi konulara da girmiyorum bak. o "evet" kampanyası videolarını falan da konuşmayacağım. bunlardan dolayı nefret eden de vardır bizim içimizde senden, doğrudur. ama siyasi görüşün, bana ne abi. ben futbol anlamında yaptıklarına bakıyorum sadece.

    sonra terim ile yaşadığın tartışma geldi gündeme. milli takımdaki hani. o dönemde bir çoğumuz hocaya da kırgındık. hatta ben asla istemem diyordum hocayı takımda. hocayı affetmemiz farklı. hoca bizim büyüğümüz. basın toplantısına kadar da affedebilir miyim eskisi gibi ona bakabilir miyim bilmiyordum, basın toplantısında söyledikleri benim için ne var ne yok değiştirdi kendisi ile ilgili. hani o sıradan bir teknik adam, bir figür falan değildi. bir baba olarak görmüştük onu ben ve benim jenerasyonum. ve baba bırakıp gitmiş ama daha dünkü çocuklara yenilip linçlere uğradıktan sonra geri gelmiş kapıyı çalmıştı. ne olursa olsun babaydı ve kapıda öyle yalnız bırakılmazdı. sarılıp aldık evin içine. çünkü o babaydı.

    sonra arda'da bir düşüş başlar ki sorma.
    barcelona'da kadroya giremez, topa değemez. değeri uçurumdan düşen çakıl taşı misali öyle bir hızla düşüyor ki inanılmaz. barcelona gibi bir takım kurtulmak için her şeye razı geliyor senden düşün. yeteneğinle gitmişsin, çalışmamışsın ve kaybediyorsun.

    çözümü de buluyorsun: basına haber yaptıra yaptıra galatasaray'a giderim ben kabul etmeyecek değiller ya koskoca arda turan'ım ben diyorsun. ha bak bunu söyleyince aklıma geldi "benim gibisi 100 yılda bir gelir" falan demiştin ya, şu andaki milli takımda senden daha iyi kaç tane aslan parçası var biliyor musun? 100 yıl da beklemedik, senden önce de bir sürü aslan vardı onlar için de 100 sene beklememiştik. sen yüzlerce gelmiş geçmiş yeteneğin içerisinde bir yetenektin sadece, kendini dev aynasında gördüğün egon altında ezildiğin için o değerin böylesine çakılmıştı da anlayamıyordun.

    ve beklemediğin bir şey oldu.
    taraftar hatırladı. unutmadı. sanki o anı bekliyormuş gibi tek ses "ne işi var gelmesin" dedi.
    kadroda ihtiyacımız var mıydı, işe yarar mıydın? valla yarardın yalan yok, o dönemde tam performans gösteremeyen belhanda ya da feghouli yerine monte edebilirdik seni kadroya, iş de yapabilirdin belki. ama taraftar yaptıklarını hatırlayıp tam tepki gösterirken sana başka bir şey oldu.

    fatih terim "nerede kalmıştık?" dedi.
    tek çaren kalmıştı. zamanında "milli takımı bıraktım" ayakları yapıp arkandaki güce hocayı sindirttiğin güce döndün yine. onlar da en kolay ayarlayabilecekleri yeri ayarladılar sana.

    3 günlük takım olmasına rağmen yüz yıllık çınar ile bir avrupa maçından dolayı dalga geçebileceğini sanan, kendisini (hangi kafanın ürünü ise) bizim dengimiz görebilen, belediyeden bozma siyaset destekli bir takım.

    ama aklındaki yer orası değildi. herkesin gözünde yine o kaptanlığı aldığın gün bahsettiğin arda olmaya dönebilmek için ilk atman gereken adımın yine o formayı sırtına geçirmek olduğunu düşündüğün yerdi. florya'ydı. arena'ydı. parçalıydı.

    halen de buna çabalıyorsun, bilmiyoruz zannetme.
    anlamıyoruz zannetme.

    ama en önemlisi; unuttuğumuzu, hatırladığımızı zannetme.
    biz seni sadece hocaya yaptıklarından dolayı istememezlik yapmıyoruz arda. o... rengi dediğin formayı giyme istiyoruz. metin'in formasından uzak dur istiyoruz. bülent'in bandının ancak hayalini kur istiyoruz. hocanın şevkatini babanda bile bulamamanı istiyoruz.
    kısacası, aradığın ne varsa bulduğunu zannettiğin o senin balonunu şişiren insanların yanında kal istiyoruz.
    "yükselenin" beşiktaş, emre abinin yanı fenerbahçe, göksel başkanının kulübü başakşehir.

    kısacası arda, biz unutmayız.
    bizden özür de dilesen, çevreni de değiştirsen, ne yaparsan yap biz unutmayız.
    o kadar derin çünkü bizde açtığın o yara.
  • 16060
    daha üç beş gün önce emre belözoğlu, volkan demirel, burak falan fotoğrafı paylaşılmadı mı burada? bu adamın çevresi bunlar. adam vücudu salmış. başakşehirde bile hiçbir derde derman olamadı.

    bu adam gelirse getireceği tek şey dedikodu, asparagas haber, ağabeylik, otobüsün arka koltuğu haberleri olur.

    takımda bi şey olacak bu gidecek kankası acun'a anlatacak. o da fenerli medyaya. değer mi?

    kusura bakmasın ama fatih hocayı affetmem ben bu adam gelirse.

    herif sırf galatasaraylı arda desinler diye takıma dönmeye çalışıyor. her yaptığı ali cengiz oyunu adamın. samimiyetine zerre inanmıyorum. çöküşü başlatır bunun gelişi.
  • 16062
    fatih terim'in kariyerini mehmet ağar'a mal etmeyi seven şahıslarca üfürülmüş bir transfer haberine konu olmuş. söylenene göre hoca'dan zaten özür dilemiş, buzları eritmişler. babası öldüğünde de aramış hocayı. şimdi mehmet ağar neden tekrar barıştırıp üzerine bir de arda'yı galatasaray'a transfer ediyor anlamadım. diğer bir anlamadığım husus da arda şuan başakşehir'in kontratlı futbolcusu, başaşehir'in kampında. hani böyle bir transfere kalkışsak tek muhatabımız barcelona olmayacak.
  • 16063
    oldu ki geldi, arena’da daha önce kimsenin ıslıklanmadığı gibi (ne takım, ne topçu, ne de hakem) ıslıklanması gereken adam! hadi diyelim ki geldi, ben şahsen kendisini hiçbir zaman galatasaray’a ait galatasaray’ın bir değeri olarak görmeyeceğim. transfer yobazlığına bakar mısın? adam birilerinin ricasıyla takıma katılacakmış. o zaman herkes rica etsinde sözlükten birkaç kişi daha girelim takıma. nerede bu işin teknik, gözlemcilik boyutu. iki senedir futbolun bırakmış olduğu adam anca floryadaki havayı dağıtır.
  • 16066
    yazmayayım diyorum dayanamıyorum...
    biliyorum linç edeceksiniz ama içimden geçeni de söylemesem burada olmamızın anlamı yok.

    felipe melo hepimizin ortak noktada buluştuğu üzere "efsanemiz" oluyor. bu adam takım arkadaşını soyunma odasına kilitleyip bayıltana kadar dövdü. çok karakterli bir davranış olmadığı açık.

    canım ciğerim hocam fatih terim'in geçmişi saldırı, küfür, hakaret vs. anlamında epey kabarık. emniyet müdürüne kafa atmaktan kameralara hareket çekmeye kadar, hatta kebapçı da had bildirmeye varan geniş bir yelpazesi var. ben kendisini böyle kabulleniyor ve çok seviyorum.

    kulübümüzün ve hatta süper ligin bug'ı olan abdurrahim albayrak buraların pek sevmediği siyasi görüşe sahip. olsun ben seviyorum kendisini.

    arda turan'ın orospu rengi dediği forma elinde olan bir taraftar var mı acaba? hakikaten iğrenç bir renkti, bana da sorsaydınız o dönem aynı tepkiyi verirdim. adam parçalı olsun istiyor o meşum videoda.

    komik teklif olayına gelirsek, bunu arda'nın açıklaması lazım; dursun özbek gerçekten komik bir teklif götürmüş olabilir mi takdir sizlerin. ben komik bir şeyler yapmış olabileceğini düşünüyorum.

    burada okuduğum arda'dan nefret edilme sebeplerinin benzeri olaylardan örnek vermek istedim. bu davranışlar farklı kişilerde var ve biz bu adamları çok seviyoruz lakin objektif bakarsam burada sıkıntı arda'nın dosyasının kabarık olması.

    arda galatasaraylı olduğunu her yerde ve her zaman dile getiren türk futbolunun en kariyerli bireysel performansına sahip ve aynı zamanda en problemli geçmişe sahip futbolcusu. popülariteyi kaldıramadı ve bir sürü hata yaptı.

    sonuç olarak bu kadar büyük öfkeye gerek olmadığını düşünüyorum, ancak bu formayı giyecekse çıkıp özür dilemesinden ziyade akıllandığını ve bu tip işlere artık girmeyeceğini anlatması gerekir. bence kariyerindeki en büyük hatası hocaya yaptığı saygısızlık. hoca affettiyse bir galatasaraylı olarak bende af ediyorum.

    ben galatasaray'ı anne, baba, kardeş veya evlat gibi karşılıksız seviyorum. hiç bir beklentim yada ön şartım yok. arda yada bir başkası forma giydi diye asla bırakamam.
  • 16069
    hergün gazeticelere para yedirip kendisi için galatasaraya transfer oluyor diye haber yaptırtan, 32 yaşında kulüpsüz kalmış futbolcu/siyasetçi/o ses türkiyede şarkıcı/ türkiye basketbol all starda basketbolcu/mafya/kabadayı vs. vs. vs.

    edit: galatasaray kendisinin yuvası falan değildir. habercilerin en azından bunu dikkate almasını isterim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın