resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 14851
    gördüğüm kadarıyla bir an önce kendisine bir dalış okulu kurması gerekmektedir. ülkemizde tüpsüz dalış meraklısı çok.

    arda turan yakın zamanda bir gazeteciyi, görevinden dolayı tehdit etmiştir. daha önce saldırdığı da olduğu için bu durumu kendisi adına bir gelişme olarak görüyoruz. yoksa yaptığı halen suçtur. "görevinden dolayı" ifadesi, iğne ucu kadar hukuktan anlayanlar için çok önemli bir noktaya işaret etmektedir.

    kendisi ve aynı dalış okulu üyelerinin anlamak istemediği şey, gazeteciliğin görev tanımıdır. gazeteci provokatif soru sorabilir; bu her zaman muhatabına kan davası beslediği anlamına gelmez. biliyorum siz rasim ozan ve ahmet çakar'ı gazeteci sandığınız için ayarlarınız bozuldu. ancak mesleğin doğası, benden iyi bilen basın yayın eğitimi almış arkadaşlar daha iyi açıklayabilir, bilgiye ulaşmak, ortaya çıkarmak ve yayılımını sağlamaktır. asıl amaç bilgiye ulaşmak olduğu sürece gazeteciler pek çok farklı kaynaktan beslenebilir, suçlularla röportaj yapabilirler örneğin. konuşulmamış olanın konuşulmasını sağlamak için karşısındaki kişiyi tahrik edecek sorular sorabilirler.

    söz konusu olay bir gazetecilik başarısıdır. muhabir, neredeyse gizlice evlenmiş ünlü bir çiftten, bunun nedenini öğrenmek istemektedir. kadın, konuşmayacağını ifade edince, akla gelen ilk şey olan "eşiniz mi konuşmanıza izin vermiyor" sorusu sorulmuştur. eşin, değil konuşacak kadını, soruyu soranı bile tehdit etmesiyle muhabir sorusunun cevabını almıştır. arda turan eşini konuşmaması için baskı altında tutmaktadır. aksi halde yüksek ihtimal dayağa başvurabilir.gazeteci habere ulaşmak için tehdit edilmiş olsa da kamuoyu aydınlanmıştır.

    ha bir de burada, "bana sorsalar var yaa..." diyen arkadaşları önemsemeyin. onlara kimse öyle bir soru sormayacak ömürleri boyunca. ayrıca gördüğüm kadarıyla dünya tersine dönüp talih kuşu omuzlarına konsa ve bu soruya muhatap olurlarsa da arda turan kadarcık bile medeniyet gösteremeyecekler. üzücü.
  • 14853
    aslıhan doğan'a sorulan "eşiniz konuşma yasağı mı getirdi?" sorusuna "senin kafanı gözünü kırarım" dediği için malum kesimlerce desteklenilen kişi. bu olay arda turan bilmem ne olayı değil. buradaki durum gayet politik. arda turan'ın da destekçilerinin de ortak noktalarından biri kadını meta gibi görmeleri. onu bir eşyayı sahiplenir gibi sahiplenmeleri.

    yazıyı çokça uzatıp canınızı sıkmayacağım. yalnız unutmayın; bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz. ettiğiniz pisliklerin mislini alacaksınız. sabahın bir sahibi var.
  • 14854
    "allahtan kendisi bizim takıma gelmemiş" kalıbını her gün yaptığı ve gündem olduğu her saçma olay ile bir kez daha kullandığım bayrampaşalı genç insan.

    şu yaptığını bize gelip de yapmış olsaydı eğer bu kadar şampiyonluğa giderken basın tarafından manşet dayağı yerdik yemin ediyorum! bir alev alırdı ki ortalık takımı komple yakarlardı. aksini iddia edecek birisi çıkacağını düşünmüyorum.

    peki, arda neden böyle şeyler yapıyor?

    yani madem afrin'de yaşananlardan dolayı düğün yapmayacak kadar duyarlısın, evde 2 tas yemeği yapacak kimse mi yok da dışarıya çıkıp gazetecilerin gözüne giriyorsun? gittiğin yer nişantaşı abi kafan mı güzeldi bu kararı verirken, tabii ki gazeteci çıkacak karşına ve bu çıkan adamlar daha önceki dövdüğün gibi spor yazarı falan değil, baya bildiğin magazin gazetecisi olacak. bunu bile bile adamların gözüne giriyorsun hata 1.

    gittiğin mekan çok üst düzey bir mekan olmasa fark edilmezsin, burası net. madem böyle bir mekana gidiyorsun, gazeteciler seni fark edip soruyu sorana ve bu konu gündem olana kadar neden beklersin? yani çıkmadan rica edersin, mekandan arar taksi çağırırlar ve biner gidersin. taksiye gidene kadar sıkıştırırlar, çıkar çıkmaz "arkadaşlar iyi akşamlar, kolay gelsin eşimle sakin bir yemek yedik evimize geçeceğiz soru almayalım teşekkürler." dersin onlar sorsa da cevap vermez, muhattap olmaz biner gidersin. bunu da yapmıyorsun hata 2.

    gelelim provakasyona. şimdi abi gazeteci dediğin adam bunu yapmak zorunda. adamın işi bu. o adamlar o mekanların kapısında sabahlıyor işlerinden dolayı. zaten hiç anladığım bir olay değildir magazin gazeteciliği yani bana ne ünlülerin ne yaptığından ama böyle bir gerçek var dünyada ve doğal olarak türkiye'de. bu adam ne yapacak peki sen mekandan çıktığında? damarına da basacak, üst üste 20 kere aynı soruyu da soracak, gözüne flaşı 100 mumluk ampülden beter makinasını da sokacak, seni rahatsız edecek ve sen en son kurtulmak için cevap vereceksin. düşünceleri bu yani. böyle bir baskı gördüğünde ama sen kaldırıp da "senin kafanı gözünü kırarım, karımla konuşuyorsun" dersen o gazeteciye istediğini verirsin. "ya arkadaşlar böyle soru olur mu ne yasağı bu konu hakkında söyleyeceğimizi söyledik" dersin hatta senin değil eşinin bunu söylemesi gerekir aslında yasak falan bir şey olmadığını belli etmek için ama hadi kızcağız bilmiyor olabilir, sen el kadar bebeklikten beridir neredeyse bu adamlarla uğraşıyorsun, biraz daha kıvrak olmanı beklemek normal. bu kıvraklığı göstermek yerine sizin "adamlık" bildiğiniz şeyi göstermek ve işini yapmaya çalışan (tekrar ediyorum işi saçma da olabilir ama sonuçta işidir) insana tehdit savurmak hata 3.

    çok sevdiğin acun kankan gibi 3 hata ile uğurluyoruz seni. yeteneksizsiniz.

    bazı arkadaşlardan da ricam, kendinizi arda ile empati kurar durumda bulacağınıza o gazeteci arkadaş ile de empatiyi bir deneyin lütfen. saatlerce beklemişsin, sabaha haber için soruya cevap almak zorundasın belki de işinden olmamak için. ama seni tehdit eden ve daha önce gazeteci dövmüş bir takımın * gazeteci dövmüş bir "adam" var karşında!

    tekrarlıyorum, allahtan kendisi bizim takıma gelmemiş!
  • 14855
    kadını meta olarak gören asıl zihniyet spikerin kocanız konuşmanızı mı yasakladı sorusudur.

    evlilikte veya ilişkilerde kimse kimseye birşey yasaklayamaz.

    arda turan'ın zihniyeti de çok farklı değil, lakin ak olana ak kara olana kara demek gerekiyor.

    cevap verirken kullandığı kelimeler yanlış ama çıkışı gayet doğrudur. hadsizlik ve saygısızlık hiçbir yerde hoş karşılanmaz.

    nefret düzeyinde hoşlanmadığım eski futbolcu.
  • 14856
    şiddete meyilli birtakım kişilerce savunulan adam.

    gazetecinin görevi soru sormaktır. yeri gelirse bu soru provokatif de olabilir. bir sınırın aşıldığı düşünülüyorsa, bu durumda başvurulması gereken yol hukuktur. tehdit veya şiddet yoluyla sorun çözmek (ki arda bunların ikisine de başvuracak kadar ileri seviyede bir adamdır), bir hukuk devletinde kabul edilebilir bir yöntem değildir.

    ne üzücü ki arda'nın bayrak adamlığını yaptığı bu ilkel zihniyetin sözlüğümüzde de hiç de azımsanmayacak derecede temsilcisi mevcut. hele bir de bu konuyu yatak performansıyla bağlantılandırmak, olsa olsa hastalıklı bir kafa yapısının aleni bir tezahürü olabilir.
  • 14857
    bir maçın ardından düzenlenen basın toplantısında riekerink' e kızlarınız garsonluk mu yapıyor diye soruldu. riekerink ise ''sorunun maçla alakası yok ama kızlarım okuyor, arada çalıştıkları da oluyor'' dedi. çünkü kendisi adam değildi, namusuna sahip çıkamayan bir korkaktı. en azından sözlükte bu adam hakkında böyle düşünenler olduğunu gördük arda denen bu keko sayesinde. belki riekerink için böyle yazmadılar ama arda için yazdıklarının izdüşümünden benim yazdığım çıkıyor işte.

    arda, her şeyiyle riekerink' ten daha güçlü bir adam pek çokları için. daha zengin, iktidarı arkasına almış, daha ünlü vs. vs. ama riekerink kadar cesur değil, riekerink kadar beyefendi zaten değil ve olamaz da. riekerink dileseydi o sorunun ardından basın toplantısını terk edebilirdi, gazetecinin üzerine yürüyüp ne biçim soru soruyorsun diyebilirdi, terbiyesizleşip ben sana karının işini soruyor muyum diyebilirdi ama bunları yapmadı. sakin bir şekilde ''evet kızlarım arada çalışırlar'' dedi. çünkü riekerink' in kızları birer bireydi. riekerink onlara saygı duyuyor dahası, sadece lafta değil gerçekten güveniyordu. kendini bilmez bir gazetecinin densizliğine aynı tondan cevap vermedi. ne oldu peki? rikerink' in kızları zarar mı gördü şimdi? riekerik daha mı az adam şimdi?

    muhabir bir densizlik, terbiyesizlik yapmış, arda gibi bir magazin figürünün eşine, arda konuşmanızı yasakladı mı diye sormuş. çok çirkin bir soru. ama bu soruya verilecek en az 10 tane cevap var ve senin kafanı kırarım 10. cevap bile değil. arda orada ''benim eşim bir şey yapmak için kimseden izin almak zorunda değil dahası alacak biri de değil'' dese arda küçülecek miydi? ''ben bu soruyu sana yakıştıramadım, sen eşine yasaklar koyan biri misin'' dese arda küçülür müydü? ''o ne biçim soru. o benim başımın tacı, yasak ne haddime'' dese arda bizim ya da eşinin gözünde küçülür müydü?

    muhtemelen bazılarınıza göre küçülürdü ama. çünkü erkeklik, adamlık orada sert yapmayı gerektirir. yalnız aynı adamlar, aynı errrrrkekler kendilerinden daha güçlü bir figür gördüğü zaman el pençe divan duruyorlar nedense? aynı soruyu arda' ya bir milletvekili sorsa arda yine böyle atar mı yapacaktı yoksa yüzüne bir sırıtış yerleştirip sessiz mi kalacaktı?

    ama tabii arda' yı da anlıyorum. dünyanın en iyi kitap başlangıçlarından biri kabul edilen ve can yücel' in o kendine has çevirisiyle çok şiirsel bir hale getirdiği muhteşem gatsby kitabının girişinde şöyle der;

    ''toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma.
    ''ne zaman'' demişti, ''birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''

    arda' nın kapasitesi bu; eğitimi, görgüsü bu kadar. yapacak bir şey yok, racona devam delikanlı arda. adamsın.
  • 14858
    “kafanı kırarım” olayından bağımsız kendini sorgulamaya ihtiyacı olan futbolcu.

    otursun karanlık bir odada sadece düşünsün.

    flashback tarih 2009 ağustos.

    sevdiğin, aşık olduğun takımın oyuncususun. seni kaptan yapıyorlar, hikayeleri anlatılan efsane metin oktay’ın, kale arkasında hayranlıkla izlediğin, formasını almak için uğraştığın hagi’nin giydiği forma numarası olan 10 numarayı sırtına vermişler. taraftarlar seni öyle bir yere koymuşlar ki “dedem babama metin oktay’ı anlatmış, babam bana hagi’yi anlattı, bende çocuklarıma seni anlatacağım arda turan” diyorlar.

    flashback tarih 2011 nisan.

    takım tarihinin en kötü sezonunu geçiriyor. ama taraftar sadece bir isme yüklenmiyor. üzerinde galatasaray arması olan bir formaya “orospu rengi” dediğin halde tüm galatasaray taraftarı arkanda, gelecek güzel olacak biliyorlar. seni de baştacı olarak görüyorlar.

    flashback tarih 2011 ağustos.

    galatasaray’ın en büyük efsanelerinden fatih terim takımın başına geçmiş. takımı senin üzerine kuruyor belli, oğlu gibi görüyor seni. gitmek istiyorsun atletico madrid’e, kimse karşı çıkmıyor senin iyiliğin için. üniversiteye oğlunu yollayan aile gibi yolluyoruz seni gurbete. başarılı olacak diyoruz, bizim çocuğumuz o diyoruz. bizim evladımız.

    flashback tarih 2015 temmuz.

    dünyanın en büyük kulübüne transfer oluyorsun, rüya gibi barcelona’da dünyanın en iyi oyuncularıyla oynucaksın. tüm ülke, galatasaraylısı, fenerlisi, beşiktaşlısı gurur duyuyor senle. bizim çocuk nerelere geldi helal olsun, bizim evladımız o.

    flashback tarih 2015 ekim.

    türkiye son maçta euro 2016’ya katılmış. ülke yıkılıyor ama herkes seni konuşuyor. ülkesi için sevinçten ağlayan adam, bizim evladımız.

    flashback tarih 2017 ağustos.

    euro 2016’da yokları oynayıp ıslıklanmışsın ama yine de seni savunuyoruz. formsuzdu diyoruz. sonra bir prim krizi patlıyor. kadro dışı kalıyorsun, ülke ikiye bölünüyor. arda turan haklı diyenler, fatih terim haklı diyenler. baban yaşında gazeteciye küfürler savura savura saldırıyorsun.

    flashback tarih 2018 ocak.

    başakşehir’e transfer oluyorsun, hükümetin takımına.

    kusura bakma arda, sana karşı olan bütün sevgimizi sen kendin bitirdin. siyasete girmeni falan hiç saymadım bile. kendi eden kendi bulur.
  • 14867
    bu akşam nedense aklıma gelen sipsi a.k.a adam.

    kendisi normalde zerre s.kimde değil ama bu akşam gerçekten biraz düşününce üzüldüm haline. çok erken göklere çıkarıldı arda, yaşadıklarında bunun çok büyük payı var. bu kadar erken göklere çıkarıldığı için, henüz olgunlaşmadığı için ilk başarısızlıkta taraftarla arasındaki münakaşa başladı. sinema kapatma olaylarını falan basit bir özürle veya hiç trip atmadan futbolunu oynayarak unutturabilecekken, yeterli olgunluğu olmadığından taraftarla inatlaştı, ve bu inatlaşma karakteri haline geldi.

    daha gençken türk futbolunu yönlendiren figürlerin fatih terim gibi adamlar yerine aziz yıldırım, emre belözoğlu gibi tiplerin olması, başındaki başkanın adnan polat gibi arda'yı bu tiplerden koruyamayacak bir adam olması bütün bu inatlaşmalara, kavgalara çanak tuttu. bir yerden sonra işler geri dönülmez bir noktaya geldi.

    bütün bunlara bakınca, arda'nın karakteri dolayısıyla bunları hakettiğini görebiliyorum. bu duruma zerre üzülmüyorum. ama açıkçası, beşiktaş'ın da fenerbahçe'nin sırf galatasaray'a nispet olsun diye arda'yı deli gibi transfer etmek isteyeceğinin ve arda'nın buna izin vermediğinin farkındayım.

    çok fazla hatalar yapan, karakterinde ciddi sıkıntı olan bu arkadaşa sırf galatasaraylı olduğu için üzüldüm bu akşam. ah be arda, ah be.
  • 14868
    dünya avukatlar gününü kutladığım akbilspor oyuncusu.

    prim olayında burak yılmaz’ın hakkını nasıl savunmuştun öyle usta, seni oğlu gibi gören adama karşı yapmıştın şeklini. adalet(!) için türk halkını karşına almıştın.

    o olaydan sonra direk hukuk fakültesi diploması vermeleri lazımdı kendisine, önünde eğildiği adamlar o sahte diploma işlerinden iyi anlarlar.
  • 14871
    https://i.hizliresim.com/azbbP5.jpg

    bir fizyoterapist olarak şu görüntüden resmen utandım. senin çamurlu formanı klinikte duvardan indirip yerine bir anadolu topçusunun formasını astığım için gurur duyuyorum şu an kendimle. keşke emre belözoğlu'nun kankası bir hastamızla face time yaparken kadraja girip sana iki kelam etseydim.

    başakşehir'in sönmüş yıldız oyuncusu.

    edit: kendisinin fizyoterapist yalakaları varsa ayaklarını falan yıkıyorsa bilemem ama ardacım bizim işimiz ayak yıkamak değildir canım tamam mı? bir gün görürsem seni bir yerde denk falan gelirsek aldığımın eğitimi özet geçip aslında ne yaptığımızı sana anlatırım.
  • 14873
    lan neresini yıkıyor ise yıkasın bizi ilgilendirmez de be kardeşim affedersin de rahatsız mısın. yani niye böyle bir şeyi paylaşıyorsun. böyle bir şey yapıyorsanız da bu sizin eşinizle mahreminizdir. aha şimdi milyonlar sizin ev halinizi öğreniyor. yani bundan ne keyif alıyorsun. veya bu ve benzeri mahrem şeyleri paylaşan insanlar ne keyif alıyor, hangi konsantrasyon ile bu paylaşımları yapıyorlar çok merak ediyorum.

    allah akıl fikir versin dediğim akbilspor futbolcusu.
  • 14875
    fizyoterapist'in işini çok yanlış anlamış adam müsveddesi.

    koskoca bilim dalı yahu, 4-5 sene bu işin eğitimini alıyorlar, yaptıkları iş de ayak yıkamak değildir saygısız herif.

    adamın adını işitince bile midem bulanıyor, yani her hareketi falso olan başka bir kişi daha var mıdır acaba.

    (bkz: useless kebap)

    edit: açıklama yapmış kebap reyis.
    "dizimdeki buza yardımcı olduğu için; eşime yeni fizyoterapistim diyorum… ayağım da buzlu kovada! şaka, komiklik, eğlence hani… baktığımızı ne zaman göremez olduk. ne ayak yıkatması… allah akıl fikir versin. hatırlatma: geçmiş olsun denir."
App Store'dan indirin Google Play'den alın