resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 12351
    su prim pazarligi mevzusunda eger hakki yeniyorsa bunu insan gibi cikip anlatmiyor. sessiz kaldigi surece de hakliysa bile haksiz gorulecektir. ayriyetten kendisinin simdiye kadar yaptiklarina/soylediklerine bakilinca da prim mevzusu gayet de bahsedildigi gibi olmusa benziyor.

    yani eger hakki yeniyorsa bunu cikip dogru duzgun aciklamaliydi, haksizlik yaptigini dusundugu kisiyi dovmeye kalkmasini maalesef bu durum mesru kilmiyor.
  • 12352
    adamlık diye diye her türlü ahlaksızlığı alışkanlığa çeviren medyatik figürlerden sadece birisi. şöhret ve para geldikçe rolleri küçük geliyor futbolculuk sıfatı da kesmiyor. o kadar adamsanız buyurun askere gidin, menfaat gözetmeden ülkeniz için canınızı ortaya koyacak eylemlere girişin. adamlık görmek istersek son bakacağımız yerlerden biri futbol camiası, ünlüler dünyası olur.
  • 12353
    daha önce de belirtmiştim, bu çocuk bizim takımımızda trip atıp oynamadığı için biz yuhalayarak gönderdik kendisini. o dönemde tribünde her şeye şahit oldum ve o günleri hatırlayan tüm gerçek galatasaraylılar da, kendisinin bir daha bu takıma dönmesini istemez. umarım 33-34 yaşlarında kulübümüze gelip, jübile yapmak için son parayı cebe indirmez.
  • 12354
    kimin nasıl hatırlanacağını bilmeyen ya da öngöremeyen ya da örneklerine bile bakmayan cahil top tepici. 'türk halkını, insanını, kültürünü, ananelerini çok seviyorum çok önemsiyorum' gibi hiçbir samimiyeti olmayan tamamen politik laflar ediyor ama bu kültürün en güzel atasözlerinden biri olan 'ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' sözünü bilmiyor. varsa yoksa arabesk edebiyatı, kurtlar vadisi tavırları. ben bunları söylerken arabesk kültürünü küçümsemiyorum, kimse yanlış anlamasın. arabeskin bile bir ideası, dayandığı noktaları, işaret ettiği birçok olgusu var. yazık ki arda bunlardan bile habersiz sadece boş edebiyat yapıyor şu hareketleriyle.

    bu entry'e dayanak olacak 2 örnek veriyorum sana sevgili arda turan, hani buraları okuyormuşsun ya, belki bu entryi de okursun. bunlardan ilki zinedine zidane. hangimiz zidane'ı son maçında hem de dünya kupası finalinde gidip rakibine attığı kafayla hatırlıyor? bir elin parmaklarını geçer mi? mesela biz dost sohbetlerinde hiç bunu konuşmuyoruz. konuşsak bile 'demek ki adamın bam teline dokundu' deyip geçiyoruz. büyük topçuluğu, top oynarken gösterdiği sanatı konuşuyoruz hep. şimdilerde öylesi yok diyoruz, ne adamdı be deyip eskiyi yad ediyoruz.

    ikincisi ise bizim camiamızdan, hem de toplasan aslında adam gibi 1 sene oynamış bir oyuncu: johan elmander. sor bakalım istediğin galatasaray taraftarına, hanginizi daha çok seviyoruz? hanginiz aklımıza düştüğünde gözlerimizi dolduruyor? ya da hanginiz aklımıza düştüğünde 'ya bırak ya, bizden uzak olsun' diyor?

    bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz ama gerek var mı? bence yok. hem bizim camiamızdan hem de dünyaca ünlü olanından birer tane vermek yeter. anlayan anlamıştır demek istediğimi. umarım bir gün kendisi de anlar.
  • 12355
    güçlü türkiye'nin aynası, kibri kendinden büyük, bir adem evladı olmasının ötesinde çok da bir adamlığını göremediğim "eski" milli oyuncu. eskiden yani rahat bir 6 yıl öncesine kadar çok sevdiğim, galatasaray'ın evladı olarak gördüğüm bir futbolcunun kendini getirdiği konum bütün sporcular için ibret olmalı.
    (bkz: kontrolünü tamamen yitirmiş zat vol 2)
  • 12356
    yaptığının savunulur bir tarafı elbetteki yok. ancak canlı canlıda mezara konmaması gerekiyor. başakşehirli futbolcular gazeteciyi yerde dakikalarca dinlene dinlene döverken bu kadar yaygara koparmamışlardı. türk basını o kadar satılmış o kadar satılmış ki buradan anlayabiliyoruz. a haber muhabirini dövdüler sonrada "bak kimse senden özür dilemezdi kıymetini bil" dediler kimse sesini çıkarmadı. malum camianın başkanı başka bir başkanı tokatladı takipsizlik kararı verildi kimse sesini çıkarmadı. bağıra bağıra şike yapıldı kumpas denilip kapatıldı. göz göre göre ırkçılık yapıldı. salağa yatıldı. arda turan iyi birşey yapınca barcelonalı arda kötü bişey yapınca galatasaraylı arda. biz emreden yıllarca çektik ama dışarda görseniz bakmaya kıyamazsınız o kadar iyi çocuk dediler. kimseye eyvallahın olmasın arda turan yaptığını yapmaya devam et. bu insanlar bundan anlıyor. sanmasınlar senin yalnız biz hep buralardayız.
  • 12359
    galatasaray'ın teklifi komikti " dedikten sonra her götün sıkıştığında galatasaray'a sığınması asıl komik olab .acun abine ,emre abine ve ya rıdvan abilerine falan sığın.
    yemiyoruz artık galatasaray formalı fotoğraflarını, itici tavırlarını.

    fatih terim'in ne kadar başkanına küfür ediyorsak;
    senin de abilerine küfür ediyoruz.
    diğer yakanın formasını giymen bekleniyor artık.
    bizden uzak olman yeterli.

    not: bu yazılanlar da 66 numaralı arda turan'ı bir kenara bırakarak ama.
  • 12360
    olaya iki taraflı bakan kısacık bir yorum yazacağım;

    bu olayı enes ünal yapsa yine yanlış olacaktı ama kimse enes' in üzerine bu kadar gidip de enes' e saldırmayacaktı. yaptığı yanlış ama öfkesine yenilmiş, o adam da elinde kanıt olmadan haber yapmasaydı hani nerede kanıt? diyecekti. enes' in annesi, babası ne kadar üzüldü kim bilir diyecekti. şu an bunları arda için diyen var ama enes olsa daha fazla kişi bunlara benzer şeyler söylerdi. bu kesin. diğer yandan arda efendi kendisine şu soruyu sormalı;

    ''başkası yaptığında bu kadar büyütülmyecek bir olay neden bu kadar büyütülüyor? neden herkes fırsat kollarmışçasına bana saldırıyor, benim yok olmamı, bitmemi istiyor?'' arda bu soruyu kendisine sorsa dahi cevap olarak ''çünkü ben barcelonalı arda' yım ve herkes beni kıskanıyor'' diyecektir. e sorun da o zaten. arda' nın böyle bir karaktere evrilmiş olması, böyle düşünmesi.
  • 12361
    (bkz: #2174699)
    aynen söylediğim gibi pışpışlama seansları yalak zeki uzundurukan tarafından başlatılmıştır. daha dün gece böğüre böğüre arda'yı eleştiriyordu. bugün öğlen düşüncesi değişmiş, arda meğerse türk futbolunu kurtarmak için kahramanlık yapmış.

    olay fatih terim ve kader arkadaşı tüpçünün ipinin çekilmesi olayıdır. arda ve şeytan rıdvan'ın siyasi güçten de destek alarak hareket etmesidir. yalak zeki'nin bir gecede dönmesi de bu olayı görmesidir.

    süper tiyatro.

    ayrıca; arda'yı savunanlara ve fatih terim'e vuranlara dikkatinizi çekerim. rıdvan dilmen, oğuz çetin, bugün aykut kocaman. enteresan değil mi?
  • 12362
    yaşanan bu son olay son derece vahim ve bir o kadar da irdelenmesi, havada kalan soruların cevaplanması gereken bir olay. prim mevzusu nedir nasıldır aslı astarı var mıdır bilmiyoruz. arda turan bu olayın başında ki kişi olduğu için mi ya da sadece kaptan olduğu için mi öne sıyrıldı, bunu ne federasyon ne milli takımlar idarecileri açıklayabildi mi hayır. bizim geçen seneki turnuvada elenmemiz sebebi arda turan mı hayır. adamı bu zaman kadar itin götüne soktuk durduk ardanın psikolojisi ne olacak peki, bu kadar üstüne gitmek sizce doğrumu. yaptığı şeyin affedilecek bir yanı yok, galatasaray kimliğine yakışmayacak hareketler ama biraz da bu olayın yaşanmasına çanak tutanda * kamuoyudur sevgili arkadaşlar. ne yazık ki şuan ki arda turan bizim oluşturduğumuz arda turan, aslında bizim ülkemizin gerçeği olan bir arda turan.

    (bkz: 9 ağustos 2006 galatasaray mlada boleslav maçı)

    bu da burada dursun.
  • 12365
    soma'da madenci yakınlarını döven birileri vardı. sahi ne oldu onlara görevlerinin başındalar mı hâlâ?
    (bkz: balık baştan kokar)
    arda'nın yaptığını tabiki tasvip etmiyorum lâkin hakkını bu yolla arayan ya da cezasını kendisi kesmeye çalışan devlet büyüklerinden dahi bir sürü insan varken ve hepsi görevlerinin başındayken bu futbolcunun yaptığı yanlışın karşılığı; tüm medyada ve sosyal mecralarda saatlerce hatta günlerce itin götüne sokulması ve dahi milli takımdan çıkarılması olmamalı.
    siyasi görüşünü, sürekli 'adamlık' felan demesini beğenmeyebilirsin ki bana da itici geliyor. ama yapmayın beyler bu kadar abartmayın olayı.
    günah keçisi olarak bu herifi seçmek yerine devlet büyüklerimize bir bakın bakalım, konuşma şekillerine, ona buna atarlanmalarına, hâl hareketlerine... ne dedim balık baştan kokar. bizim ülkemizde böyle. hanginiz yanlışın, haksızlığın karşısında şiddet gösterme eğiliminde olmadınız ve dahi göstermediniz?
    yarın bir gün bir emir gelir bir yerlerden ve barışırlar, güllük gülistanlık olur herşey... milli takıma döner, goller atar ülke olarak seviniriz felan, sonra da söylediklerimize bir bakarız ve keşke söylemeseymişim felan, abartmışım sanki deriz...
  • 12368
    dedesi yaşında adama saldırıp küfreden adamın galatasaray'da işi yoktur. linçle falan alakası da yok bunun, bu düşünce özgürlüğüne kast değil. alenen saldırı ve suç var ortada. sorarlarsa bizden değildir denen bir duruş vardır galatasaray'da. arda da onlardan biridir artık benim gözümde. 66 da alenen bir sayıdır.

    ayakları topa vurmayı bilmese şu an kazandığı paranın 1000'de 1'i için saatlerce patron altında çalışmak zorunda kalacaktı. ayrıca o çok övündüğün bayrampaşalılığın var ya hani arda efendi. evet doğru merttir bayrampaşa'nın insanı. ama orada 65 küsür yaşlarında adamın boğazına sarılır bir de seni buraya seni alanın ... koyayım dersen bayrampaşa'da yiyeceğin dayağı sen benden çok daha iyi bilirsin. şark kurnazı seni.
  • 12370
    (bkz: bilal meşe/#2175104)

    prim meselesinde susan bir federasyon var, belli ki buradaki susma ikrardan geliyor ama malum futbolcular ısrarla prim meselesini yalanlıyor. peki ne demiş ya da ne demek istemiş bilal meşe.

    1- prim meselesini kaşımaya gerek yok ama bu kötü futbolun sebebi prim meselesi(iftirası) dahi olamaz diyor.
    2- kötü futbol o halde ona göre formsuz futbolculardan kaynaklanıyor. formsuz demek de hafif kalır, bu adamlar kilolu diyor.
    3- arda iyi bir profesyonel değildir. senin paranda gözüm yok ama senin de işine saygın yok diyor.
    4- ailevi sorunlarını milli takıma karıştırma diyor.

    ne yapmış küfür mü etmiş, bel altı mı vurmuş, tehdit mi etmiş. gazeteci olarak eleştirme hakkını kullanmış. evet ağır eleştirmiş ama hukuki sınırlar içinde eleştirmiş bana göre. tersini düşünüyorsan mahkemelerde hakkını ararsın kardeşim. peki arda meselenin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra ne yapıyor? aynı anda adama saldırma, tehdit ve küfürle karşılık veriyor. yetmiyor, sonra pişman değilim diye açıklama yapıyor. neyin öfkesi bu! nasıl bir ikna biçimi bu! mesele çok derinse çık açık açık söyle!

    ve en garibi insanların bir taraf seçtikten sonra ilkesizleşmesi. gerekirse barzoluğu bile savunması. işte bu zihniyet bu arda'yı yarattı. bir olayda kimse yüzde yüz haklı olamaz. ama böylesi bir olayda kusur arda'nın değil de kimin! 98 dünya kupası sonrası 10 kahraman, 1 hain diye beckham'a başlık atan ingiliz medyasını, futbolculara aptallar diye başlık atan alman medyasını benzin döküp yakmak gerekiyor o halde. bizimkiler o kadar alışmış ki pohpohlanmaya, en ufak eleştiriye gelemiyorlar. hele arda, emre, volkan gibi magandalar işi şiddete vardırıp destekçi de bulabiliyorlar. hayret doğrusu!
  • 12371
    üzülerek söylüyorum, kendisinin bir siyasi görüşü yoktur. oluşturmaya çalıştığı "network" bunu gerektirdiğiiçin iktidar partisinin yaşam tarzına yakın gibi davranmaktadır. bunun dışında alt kültürden gelmesi ve düşünsel anlamda bir gelişme sağlayamaması oluşturmaya çalıştığı imajın üzerinde sırıtmamasını sağlamıştır.

    iktidar partisi mensuplarının fikir ve eylem yönünden sürekli çelişkiye düşmesi sayesinde "dindar herif nasıl oluyor da sürekli zina peşinde koşuyor" diye bile sormuyoruz mesela. çünkü fikir meselesi yok, popülizm var; sadece arda için değil, koca bir iktidar partisi için.

    bir de "siyasi görüşleri şimdinin tam zıttı olsaydı" arda'nın davranışları da aynı şekilde tam zıt halde olurdu. sinan güler'in neden aynı davranışları sergilediğini hayal bile edemiyorsak, o yüzden.

    linç yemeyen, linç eden futbolcu. aziz yıldırım'ın "hakkımda bir şey söyleyenin anasını sikerim" mottosuyla yaşıyor.
  • 12372
    kendisi öyle ahım şahım bir futbolcu değildir. yeteneklidir ama bir bruma kadar değildir. bu kadar abartılmasının sebebi, sıfırdan gelişi ve sosyal hayatında espritüel sevimli biri olmasıdır. medya da şirin arda, tatlı arda, agucuk gugucuk arda diye diye başımıza taç ettirmiştir.

    ha şu prim olayına gelince, bana göre milli takımda prim, ödül, maç başı vs tarzı ödemeler olmamalıdır. milli duyguların yanında profesyonel bir futbolcunun kariyerinde milli formayı şu kadar giydi, şu kadar gol attı, avrupa ve dünya kupalarına katıldı gibi başarılar alınacak 150k, 200k euroluk primlerden çok daha önemlidir. anladığım kadarıyla milli takım 3. kalecisi olarak kadroda bulunan ama hiçbir maçta forma giymeyen adanaspor kalecisi hayrullah, hiç maç oynamadan 460k euro prim alıyor buna karşın tek maç kaçıran mehmet topal da 460k euro prim alıyor. burak yılmaz hiç prim almıyor, profesyonel takımda bu tip işler kaptan aracılığıyla konuşulur ki o isimler arda ve selçuk, sonra bu isimler fatih terim ile konuşuyorlar bu meseleyi ve bu olaylar meydana geliyor sonra da yumurta kapıya dayanınca üst taraflardan gelen emirle tekrar dönüş sağlanıyor. yani benim anladığım bir takım özel ilişkilerle bir takım insan haketmedikleri paraları kazanıyor, adalet isteyenlerde kadro dışı bırakılıyor ama alınan sonuçlarla affediliyor(!). iğrenç bir ortam yani. kimsenin türkiye'yi düşündüğü filan yok, herkes yolunda a.ş.

    işin basın boyutu önemli, hiçbir muhalif gazeteci milli takım uçağına alınmaz, tarafsız hiçbir gazeteci de milli takım uçağına davet edilse bile binmez, binmemelidir. gazeteciler tarafsız olmalıdır. olayları tüm çıplaklığıyla vatandaşa anlatmalıdır ki vatandaşlar sağlıklı karar versin. ha diyeceksiniz ki dünyanın her yerinde böyle, olabilir ama türkiye gibi iş ahlakından önce kişisel çıkarların ağır bastığı kültürlerde bu iş olmaz.

    bilal meşe'yi milli takım uçağına futbolcular davet etmiyor tabi ki, federasyon davet ediyor,bu arada federasyon başkanı da bilal meşe'nin patronu, burada şu sorunun cevabı verilmelidir. bilal meşe'nin ve diğer basın mensuplarının uçuş masrafları kimin tarafından ödenmiştir. eğer federasyon ise bunun kriteri nedir? neyse, federasyondan yıllık 3 milyon euro maaş alan fatih terim sanırım bu göreve emeklilikten önceki son görev olarak baktığı için karışmak istemiyor. arda da o uçaktaki en tuzu kuru adam. türkiye de top oynamıyor, tekrar türkiyeye geri gelmeyeceğini düşünüyor. parası da var. kimseye muhtaç olmayan adam hiçbirşeyden korkmaz. yürüyor üstüne, kavga dövüş vs vs, hoş olmayan şeyler ama babası yaşında adam diyerek karşı tarafı savunmak, savulunan tarafın zayıflığının göstergesidir. arda'nın kendisine saldırmasına sebep olan olay üzerinden savunulmadır. sonra da arda turan milli takımı bırakıyor.

    şimdi haklı tarafı öğrenmek için zamana ve arda'ya destek veren futbolculara gelecekte neler yapılacağına bakmak lazım. ya arda'nın yanında olup, milli takıma veda edecekler, kariyeleri bitirilecek, ya da arda turan'ı yalnız bırakıp yollarına bakacaklar.

    türk medyasını işin içine girince öğrenirsiniz, türkiye'nin belki de dünyanın en leş ortamı türk basın sektörüdür. adamcılık, senden bendencilik, yalan ve yanlı haber. saçma sapan dışa karşı bir meslektaşçılık ama içerisinde birbirinin kuyusunu kazan bombok bir ortam. şahsım adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki türk medyasında çıkan haberlerin %90'ı yalan veya yanlış haberdir. işlerini yapmazlar. uydururlar. size tavsiyem bir twiter adresiniz olsun ve ilgilendiğiniz alanlarda uzman kişileri takip edin. haber sitelerinden uzak durun. para kazanma derdi olan her oluşumun tarafı bellidir.

    son olarak bu olay ne ilk ne de son olaydır. ufak bir hikaye ile bitireyim.

    bir zamanlar bir vilayette seçim sonrası vekil olan bir adam ile o ilin ileri gelenleri otuyormuş. ileri gelenlerden bir dede " oğlum, sakın çalıp çırpmayasın. namuslu olasın" demiş. bir diğeri ""harama göz koymayasın, adaletli olasın" demiş, bu tarz öğütlerden sonra vekil kalkmış ayağa, " ben sizin içinizden çıkmış biriyim. siz sütsünüz ben kaymağınız. siz ne iseniz ben oyum" demiş.

    edit: tff gazetelere fatura ediyormuş. bu şekilde basın mensubunun uçuş masrafları karşılanıyormuş. sentinel'e teşekkür ederim.
  • 12373
    milli takımın 10 numarası ve kaptanı olan bir barcelona oyuncusu olarak elbette çok konuşulacak bir futbolcu. nasıl ki cumhurbaşkanımız sayın recep tayyip erdoğan ile 5 yaşındaki bir çocuğun atıyorum kedi tekmelemesi aynı derecede gündem olmayacaksa arda'nın yaptıklarının çok konuşulması da normaldir. bence normal olmayan şey bu kadar ünlü ve göz önünde olan birinin bazı kesimler tarafından "sıradan bayrampaşalı bir genç" gibisinden ele alınmasıdır. ulan siz bu herifin kaç yaşında ve ne kadar mühim biri olduğunun farkında mı değilsiniz yoksa salağa yatmak mı işinize geliyor?

    daha garip bir örnek vereyim, mesela aykut demir... siyasi görüşü, yaşam şekli ve adam dövme, kurşunlama ve cihat ilan etme gibi sıra dışı davranışları ile kağıt üzerinde belki arda'dan çok daha antipatik biri fakat yatıp kalkıp aykut demir konuşuyor muyuz? hayır, çünkü arda ile aykut arasındaki fark belki aykut ile sıradan bir vatandaş arasındaki fark kadar, yani oldu olacak sabah akşam sarı çizmeli mehmet ağa konuşalım... tabi ki arda turan konuşacağız. hele ki özel hayatı falan aklı başında taraftar için asla ciddi bir eleştiri sebebi olmamış, magazinsel ilgi ve malzeme teşkil etmiştir. bu kısmı çarpıtmanın hiçbir manası yok.

    velhasılıkelam, arda turan kadar ünlü kimselerin tabii olarak topluma karşı bazı sorumlulukları vardır. buna uygun davranmazlarsa da normal bir şekilde gündem olurlar, ilgi uyandırırlar, konuşulurlar... "meyve veren ağaç taşlanır" düsturu ile de bunun hiçbir ilgisi yok, zira meyve veren bir ağacın ben bugüne kadar gazeteci dövdüğünü görmedim :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın