futbol (soccer) potansiyeli ve kültürü haksız olarak küçümsenen ülke..
gerek oynamaya elverişli çim saha sayısında ve kalitesinde, gerekse günün herhangi bir anında
oynayan kişi sayısında türkiye'nin çok üstünde olan ülke.
zaten hangi sporu yaparlarsa yapsınlar , yüksek atletizm ve bireysel performans gelişiminde
çok az ülke kendileri ile rekabet edebilir. açıkhava koşusu ve gym (salon) aktivitesi kültürlerinde var.
ülkedeki binlerce üniversite ve spor alanlarının tesislerinde en az birkaç tane şahane , düzenli bakılan ve sulanan çim saha mevcuttur.
her gün, hava iyi olduğunda öğleden sonra sürekli insanlar maç yapar.
gelirsiniz , katılırsınız. skor veya kazanmasına değil, zevkine ve spor yapmak için.
amerikalısı, avrupalısı, güney amerikalısı, asyalısı, afrikalısı , yani her kıtadan insan
bu maçlara katılır. bazılarında süre falan yoktur(hava kararıncaya kadar),
bazılarında skor tutulmaz.
kadınlar da bu kampüs sahalarında erkekler ile yapılan maçlara katılırlar.
amerika'da futbol (soccer) kadınların en çok tercih ettiği spordur.
spor mağazalarının kadınlar bölümündeki krampon çeşitliliği
erkekler tarafında yoktur. dünyada kadın futbolunda sürekli ilk 3 içerisinde yer alırlar.
bu coğrafyadan futbol tutkunu olarak gidiyorsanız ,geriden oyun kuran , at kuyruklu, uzun boylu tatlı sert tandem oynayan kızlara hayran olup gidip çıkma teklifi falan yapabilirsiniz, düşünün o derece...
amerikan futbolu çok sert, beyzbol sıkıcı, basketbol da tam potansiyel için çok erken olduğu için
küçük erkek çocuklarını futbola yazdıran birçok amerikalı aile vardır.
''soccer moms'' diye terim bile oluşmuştur.
artık daha çok amerikalı futbol fundemanteline sahiptir.
amerika'da bir futbol(soccer ) kültürü vardır ama biz ''eski dünya'' ülkelerininkinden oldukça farklıdır.
bizler mahalle aralarında, okul bahçelerinde, bulduğumuz her alanda oynayarak
''alaylı'' ve ''dar'' alan oynayarak öğrendik. bilekleri geliştirirerek tekniğini, kurnazlığını, çirkefliğini ve stratejisiniöğrendik. dün galler takımı da öyleydi mesela..(bkz:
21 kasım 2022 abd galler maçı)
biz eski dünya ve güney amerika ülkelerinde,
futbol en çok paranın döndüğü spor, insanları uyutmak için olan bir araç,
zenginlerin güç gösterisi yaptığı bir alandır.
bu adamlar top bilmiyor, biz bunları yeriz diye türkler olarak takım çıkarırsınız
adamların toplama takımına karşı, sonra 30 dakikadan itibaren dalağınız şişer,
hezimete uğrarsınız.
amerika'da daha ziyade bireysel sportif gelişim ve sosyalleşme için
yapılan bir faaliyettir, ama hakkı verilerek yapılan bir faaliyettir.
bir sporun uluslarası alanda yüksek rekabet gücüne ulaşması için
ticari potansiyele ulaşması gerekir. amerikan futbolu (nfl) ve basketbol (nba)
pastadan en büyük dilimi (hatta salak beyzbol ve vahşi buz hokeyi bile daha çok pay alıyor) almaktadır. hakkını vermek lazım, seyretmesi zevkli,
heyecan seviyesi yüksek spor organizasyonları nfl ve nba.
amerikanın nüfusu 450-500 milyon civarlarında yanılmıyorsam.
bu nüfus 700-800 milyon civarlarına yükselip ülkedeki latin ve diğer futbol
yaygın ülkelerinden gelen göçmen yoğunluğu yükseldikçe
futbolun (soccer) gelişimi artacaktır. ayrıca kuralları değişip
daha çok hızlanması, daha çok ara (reklam) ve skorların artmasıyla
diğer rakip sporlar kadar seyir ve heyecan zevkine ulaşması lazım bu sporun.
amerikanın (abd) çok eleştirilecek yönü var, sorgusuz hayranı falan değiliz ama
futbol(soccer) yapılanması, kültürü ve seviyesi gerçekten çok iyi.