• 4
    ne yazık ki ara sıra hepimizin yaptığı ve yanıldığı olgu. bunlar daha çocuk, her sene 100 futbolcu adayının belki 5'i belki de daha azı üst seviyelerde futbol oynayabilecek kapasiteye erişebiliyor. üst seviyeden kastım öyle juventus, bayern, liverpool, real madrid değil, ülkelerin profesyonel ligler seviyesi; süper lig, la liga, bundesliga gibi.

    burada kendi evlatlarımız olduğu için gözümüz bir tık boyanıyor sanırım. halbuki onlar daha çocuk, yönlendirmeye ihtiyaçları var. tabii ki bazen de futbolcu adayının karakteri giriyor araya. ya diyor ki "üst seviyelerde stres yapacağıma alt liglerde ooh keyfimi çatarım bir oraya bir buraya karışan yok eden yok", ya istediği seviyeye erişemediği için kendini bitiriyor ya da futbola küsüyor.

    biraz örneklerle anlatalım.

    özgürcan özcan: geleceğin hakan şükür'ü gözüyle bakılıyordu. u18, u19 ve u21 milli takımlarına seçiliyordu. biz de kayserispor'a çaykur rizespor'a kiraladık, oynasın da kendini bulsun diye. ne oldu? allah esirgesin her sene bedelsiz olarak başka bir takıma gitti. bu da büyük başarı aslında. bugüne kadar 15 farklı kulüpte top oynamış ama hiçbirine kuruş para kazandırmamış.

    serdar eylik: ben bu çocuğa çok kızıyorum. yeteneğine ihanet edenlerden. galatasaray'da oynayıp da arda turan'dan sonra topun ayağına bu kadar yakıştığı çok az futbolcu gördüm. sonra ne mi oldu? aynı özgürcan özcan örneği gibi hiçbir kulübe para kazandıramadı ve şu an ankara demirspor'da top oynuyor.

    berk ismail ünsal: aha dedik, kule gibi forvet geliyor gümbür gümbür. geldi geldi, sakaryaspor'a iyi geldi. biz şampiyonlar liginde iyi işler yapar mı diye düşünüyorduk, o şu anda tff 2.lig'de çok iyi işler yapıyor. yaşı 26, bir daha süper lig yapabilir ama zannetmiyorum.

    berk yıldız: hem iki kanatta hem forvette oynuyor dedik, bu çocuk dünya yıldızı olur dedik. fiyatlandırırken 50 milyonlar 60 milyonlar havalarda uçuştu. bu sene adana demirspor'da 19 maçta oynamış, maç başına ortalama 52 dakika sahada kalmış. bonservisi yeni malatyaspor'da ama süper lig'de kullanacaklarını zannetmiyorum.

    çekdar orhan: ben de dahil olmak üzere adına methiyeler dizilmiş başka bir arkadaşımız. gerçekten oyun görüşü çok iyi bir paslar atıyor eyvah eyvah gibi bir sürü şey söylemişimdir gerek burada gerek yakın çevreme. en son akhisarspor'da bu sezon 12 maçta maç başına 41 dakika gibi süre almış. daha yaşı çok genç, umarım beni yanıltır ama bu yaştan sonra dönen çok çok az, sanmam.

    daha açıklamasını yazmayıp sayacağım bir sürü isim olur: cafercan aksu, mülayim erdem, cem sultan, metehan mertöz, birhan vatansever, berk neziroğluları, berkin arslan, anıl dilaver, malik karaahmet...

    uzun lafın kısası, bu yanlışa düşmemizin asıl sebebi, bu adamları sadece alt yapı maçlarını izlerken yargılayabiliyoruz. belki rakibi kötü, belki de o gün günlerinde olunca; sanki bu arkadaşlar dünyanın en iyisiymiş gibi davranıyoruz. burada önemli takdir hocaların. onlarla sürekli zaman geçiren, a takım seviyesinde antrenman yaptıran, kısacası a takım seviyesine hazır olup olmadığını en iyi görebilecek olan onlar. bizimkiler sadece temenni.

    gelelim bize. merak etmeyin, kimin zamanı gelirse hocamız onu oynatacaktır. bu hafta emin bayram'ı as takımda da denedi, radamel falcao'ya karşı da denedi. benim görüşüm, eğer süper lig 2020-2021 sezonuna kadar çalışmaya devam ederse as takımda da süreler almaya başlayacaktır.
  • 6
    hepimiz alt yapıdaki çocuklardan ümitliyiz... çünkü alt yapıdan yurtdışına en çok futbolcu gönderen kulübüz. tugay, okan, emre, fatih akyel, arda, semih, emre çolak, ozan kabak ve hatta menajeri sorun çıkarmasa yunus akgün de gidecekti.
    yani biz taraftar olarak alt yapıya farklı bakarız, o yüzden umutlanmamız normal.
    ve evet ayrıca umutlu olmamızı gerektirecek yetenekler var.
    yani en azından ahmet, selçuk kadar oynayacak futbolcularımız var. he hoca şu an şans vermiyor olabilir ama elbet onlara da şans gelecektir.
    yoksa biz de gençlerin hepsinin uçmadığını biliyoruz:)
  • 7
    var böyle bir şey. hem altyapıya, hem teknik direktöre, hem altyapıdan çıkan gençlere zul bir durum bu. en azından fatih terim galatasaray'ı için konuşacak olursak bir şeyler gösteren oyuncu (örneğin emin bayram, yunus akgün, ali yavuz kol) az da olsa süre alıyor. özellikle türkiye kupasında. daha rekabetçi olan (ozan kabak önceki dönemden semih kaya, emre çolak) fazlasıyla şans buluyor, hata da yapsa camia olarak arkasında duruluyor zaten. ama mesela 10 dakika bile sahada kalsa inanılmaz sırıtan atalay babacanın, şanlıurfa'da varlık gösteremeyen süleyman luşun oynamasını beklemek fazlasıyla hayalcilik. bu oyuncular neden hazır çıkmıyor diye sorulabilir ama bu başka bir konu.

    altyapıdan çıkan oyuncuların hepsinin iyi olmaması evrensel de bir konu bu arada. barcelona'nın en iyi zamanlarında ciddi süreler alan ısaac cuenca bir dönem bursaspor'a kadar düşmüştü. yine barcelona'dan aklıma gelen tello, bize gelen dos santos, deulofeu ve krkic cuenca kadar olmasa da hayal kırıklığı yaratan diğer isimler. barcelona'yı örnek göstermemin sebebi iyi bir altyapısının olması, bizim gibi kendi liginde rekabetçi olması ve altyapıdan çıkan oyunculara şans vermesi. biz de bence yeterince şans veriyoruz. altyapıyı daha iyi hale getirebiliriz. a takıma çıkan oyuncuların seviyesini artırabiliriz. ama bir şeyler vaat eden, şans bulabilecek oyuncuların bile çoğu rotasyon seviyesinde olmayacak.

    bir de şöyle bir durum var. bazen bazı takımlar ekonomik sebeplerle sayısal olarak da eksik kaldıkları mevkilerde "mecburen" altyapı oyuncularına yönelebiliyor. bir dönem bizde mehmet güven, ferhat öztorun gibi isimler bu şekilde ciddi şanslar bulmuştu. 2020-2021 sezonunda beşiktaş'ta aynı şekilde ersin destanoğlu ve rıdvan yılmaz mecburen oynadılar. özellikle kaleci alabilseler ersin hiç forma şansı bulamayacaktı. beşiktaş bu sürecin sonunda şampiyon oldu, oyuncular da gelişim gösterdiler. ama bunu her sezon liginde şampiyon olmak isteyen galatasaray gibi takımlardan bekleyemeyiz. bizim için doğru olan modeli zaten uyguluyoruz. rakibimizde volkan babacan, fehmi mert günok, olcan adın, bilal kısa örneklerinde olduğu gibi bizde hiç şans bulamayıp sonra kendini gösteren oyuncular olsa altyapıdan çıkan gençler şans bulamıyor isyanını anlarım ama bizde böyle bir durum da yok. bizde bu modele uygun aklıma gelen tek oyuncu efecan karaca. aydın yılmaza bile ne şanslar verdik, hak eden formayı kapıyor. sakin olmak lazım.
  • 8
    ajax, barcelona gibi altyapıları ile adından söz ettirmiş, dünyanın en iyi altyapı ve antrenman tesislerine sahip kulüpler bile her sene yıldız ya da rotasyon oyuncusu çıkartmıyorken, bizde u19'da biraz parlayan her oyuncuya wonderkid gözüyle bakılma durumu var kesinlikle. kaldı ki kıyasladığımız takımların tesisleriyle, galatasaray'ın tesisleri arasında uçurum var. sadece gs değil, üç büyüklerin tamamı, altinordu kadar antrenman sahasına sahip değil. bu gerceklerin farkında olmak lazım.
  • 9
    15-20 tane nizami ölçüde futbol sahası olan son teknoloji tesislere sahip, alt yapı hocalarının a takım hocalarından fazla maaş aldığı takımlarda bile bir jenerasyondan en fazla 3-4 oyuncu çıkıp bazı jenerasyonlar tamamen pas geçilirken sadece 1 tane nizami ölçülerde futbol sahası olan ve ona da alt yapı oyuncularının ayak basması yasak olan, alt yapı antrenörlerinin karın tokluğuna çalıştığı ve çoğunun ek iş yapmak zorunda kaldığı bir ortamda girilen beklenti. daha düşük gelirli ailelerin proteine erişebilirlik konusuna hiç değinmedim tabi...
  • 10
    türkiyede herhangi birinin süper star zannedilmesi için lisansının olması yeterli. spor basını sağolsun, transfer dönemlerinde her ilgilenilen oyuncuyu pohpohladığı için bu durum normal. ama altyapıyla ilgili görüşlerin çoğuna katılmıyorum.

    kendimizi ajaxla, barcelonayla kıyaslıyoruz ve yetersiz olduğumuzu dile getiriyoruz. eyvallah, haklısınız. altyapımız standartların altında. hangi standartların altında? elit kulüplerin standartlarının altında. türkiyede bizden iyi altyapı kimde var? altınordu, bursaspor. altyapı kültürü oturmuş kulüpler bunlar. arkadaşlar emre kılınç boludan çıktı, kerem başakşehirden, doğan kayseriden, altay ankaragücünden çıktı. bunların altyapıları bizden daha mı iyi? daha bir çok isim sayılır burada. altyapımızdaki sistem bizi anadoludaki oyunculara, kulüplere muhtaç etmese yeterli. süper yıldız beklemiyoruz, rotasyonda kullanalım yeter diyoruz. 1 tane ozan kabak satışı belki de altyapı sisteminin 5 yıllık giderini karşıladı. yunusu 300bin euroya kiraladık, kulübe artı para kazandırdı. altyapının mantığı bu olmalı zaten. oynat, parlat, sat. altyapıdaki çocukların en ciddi eksiği maç tecrübesi, çok geç kiralanmaları ve yanlış takımlara kiralık gitmeleriydi. mevcut yönetimimiz, galatasaraylı iş adamlarıyla birlikte hareket ederek bu sıkıntıları çözecek adımlar atıyorlar. ilk somut örneği niğde fk. doğru yönetilirse çok şey kazandıracak bu anlayış bize. bakın 2 sene alt liglere kiralanan doğan can davas, şu anda bandırmada düzenli oynuyor. 400bin euroydu 2 hafta önce bu çocuğun piyasa değeri. bandırma bugün kendisini satmak isterse güzel para kazanacak kendileri adına. 400bin euro az gibi gözükse de, böyle böyle çark işlemeye başlar, gelir elde etmeye başlarsın.

    oyuncular üzerinden gidilmiş ve bana göre yanlış örnekler verilmiş. atalay babacan hangi maçında inanılmaz sırıtmış? mevcut oyun aklı, pas yeteneği üst düzey bu çocukta, oynadığı her maçta da bunu gösterdi. atalay yanlış takıma kiralandı geçen sene. küme düşmemeye oynayan adanada, kendi mevkisiyle alakasız pozisyonlarda oynadı. fiziksel olarak ikili mücadelelerden kaçmamaya başladığında rahatlıkla forma giyecek kalitesi var atalayın.

    süleyman luş, bizim gibi hücumu düşünen takımların arayacağı sol bekti. kendi altyapımızdan çıkarttık, ne yaptık peki? rica minnet üzerine sıfırdan takım kuran, kaosun başkenti şanlıurfaya kiraladık. neden? çünkü mustafa cengiz döneminde urfalı bir yöneticimiz öyle istedi. recep, süleyman, erkanı şanlıurfaya kiraladık. recep gitmedi, erkan da devre arasına kadar dayanabildi orada, sonrasında başka takıma gidip orada düzenli oynadı. süleymanın 1 senesini çöpe attık. bu sene de yine yanlış takıma kiralandı, süre alamıyor. oyun yapısına uygun olmayan takımlara kiralık gönderiyoruz oyuncuları, sonra niye oynamıyor diyoruz. bir gariplik yok mu burada? metehan mertöz diye bir çocuk vardı, sol kanat, yardır yardır yardıran bir kardeşimiz. kiraladığımız takım, kaleye otobüs çekengillerdendi. bu da başka bir örnek olarak kayda geçsin.

    oyuncu oyuncu saymaya devam ederim, liste uzar gider. bugüne kadar altyapı oyuncularımızın geleceklerini inşa etmedik, gelecek planlaması yapmadık. bu yönetimden beklentilerimden biri de bu olacak açıkçası. genç oyuncularımıza doğru yol gösterecek, doğru insanlarla, doğru takımlarla karşılaştıracak bir yapı oluşturup, bunu kulüp geleneği haline getirmeleri. bunu yapmak zor değil, yeter ki istensin.
  • 12
    galatasaray sözlük'te sıkça gözlemlediğim durum.
    kendi yaş grubunda azıcık sivrilen bir oyuncu olsa burada hemen göklere çıkarılıyor, medyada dillerden düşmüyor falan.

    sonra a takım ile maça çıkıp yeterince şans bulduğunda bekleneni veremeyince bu kez aynı taraftar tarafından yerden yere vuruluyor.
    e haliyle bu durumda da çocukların psikolojisi bozuluyor.

    taraftarın bu dengesiz tutumu yüzünden onlarca yetenek özgüven problemi yaşayıp heba oldu.
    suçlu oyuncu oluyor ama burada kimse nedense çuvaldızı kendisine batırmıyor.

    en basit bir örnek vereyim.
    sözlükte bartuğ elmaz için zamanında yazılan bazı entryler şunlar.

    --- alıntı ---
    "altyapımızın elması kendisi. yerli pirlo’muz."

    "jorginho, fernandinho, ibrahima sissoko tarzi uzun paslar, kavisli toplar ile rakip dengesini bozmayı iyi biliyor."

    "en cok benzetildigi futbolcu sergio busquets."
    --- alıntı ---

    bir de fransa'ya gitmeden önce hakkında yazılanlara okuyun aradaki farkı görürsünüz.

    a takım seviyesine yükselecek kalitede 18 yaşındaki oyuncu hemen 1-2 ayda kendini belli ediyor maçlarda.

    galatasaray'da defans oyuncusu ozan muhammed kabak böyle idi.
    fenerbahçe'deki 10 numara arda güler böyle idi.
    beşiktaş'taki kanat forvet semih kılıçsoy böyle.

    yani gerçekten yıldız kumaşı olan, hakeden çocuk bir şekilde formayı alıyor zaten.

    şimdi bakıyorum taraftar altyapı oyuncusunu yıldızlaştırma kontenjanını bu kez de efe akman için ayırmış.
    a takımda yarım saat bile maça çıkmamış çocuğu 2 gündür yerden göğe sığdıramıyor yazarlar.

    bu kadar gündem olan oyuncu da medyada yazılanları okuyunca ben oldum havasına giriyor.
    gencecik çocuklar, kızamıyorum onlara, hayat tecrübeleri çok az.

    halbuki efe akman oynadığı son 6 şubat 2024 galatasaray bandırmaspor maçı'nda öyle kayda değer bir şey de yapmadı ki bunu çok normal karşılıyorum, zira ilk kez bu kadar süre aldı.
    ama taraftar kendi kendini bir gazlıyor, bir gazlıyor, zannedersin çocuk maçta 2 asist, 10 top çalma, 5 pas arası, 1 gol istatistiği falan yaptı.

    bakın ben de bu çocuğun potansiyeline inanıyorum, zaten öyle olmasa as roma takımı satın alma önceliğini istemez, demek ki yabancı scout ekipleri de takip ediyor.

    ama olmamış oyuncuya da olmuş gibi muamele yapılmasını saçma buluyorum.
    bi salın çocuğu da gelişsin, gerçekten katkı versin o zaman övelim.

    sonra oyuncu kafanızda kurduğunuz seviyeye ulaşamayınca etmedik hakaret bırakmıyorsunuz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın