• 268
    2022 dünya kupası'na katılmamasının hiçbir işe yaramayacağı takım. medeniyet götüren batı kafası, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir zaman işe yaramadı. tam tersi savaş, terör, yoksulluk, diktatörler yarattı. bu iyi niyetle yapılsa da sonuç budur ki asıl amacın sömürü olduğu aşikardır.

    kamuoyu yaratma olayı da kendi memleketinde mastürbasyondan başka bir işe yaramaz. zaten almanya'nınki de bundan farklı bir şey değil. sadece müslüman coğrafya değil, dünyanın herhangi bir yerinde insanların çoğunun yaşam tarzlarından şikayetçi bile olduğunu sanmıyorum. toplumların gelişimi dışardan parmak sallayan öğretmenler ile olmaz. evrim ile olur. toplumlar bunun için kendileri mücadele etmelidirler. batı dışı toplumlar için demokratikleşme batı sayesinde değil, genellikle batı ile mücadele ederek olmuştur.

    buna en güzel örnek türkiye'dir ve mücadelesi hala çok sert bir şekilde devam etmektedir. batı tamamen kendisi açısından haklı olarak çıkarlarını düşünür. batı karşıtı bir demokrattan ise kendi yandaşı bir diktatörü tutarlar. zaten dünyanın birçok yerinde demokratik gelişimleri böyle boğmuşlardır. dediğim gibi asla kendilerini suçlamıyorum. kim olsa aynısını yapardı. sorun zaten bizlerde.

    dünya kupası'na gitmemek yararlı olmadığı gibi tam tersine zararlıdır. bariyerler kurup sınırlar çizmek herhangi bir toplumu geliştirmez. tam tersi kendilerini dışladıkları için katarlı kadınlarda da dahil, öfke ve düşmanlık doğurmaktan başka bir işe yaramaz.

    amerika'nın da turist gören kıyı şehirleri, iç şehirlerine göre daha açık görüşlüdür türkiye'nin de. dünyanın her yeri için bu geçerlidir. bırakın insanlar birbirini tanısın, görsün. onlar senden bir şey öğrensin, sen onlardan bir şey öğren. o zaman belki o toplum değişime ihtiyaç duyar ve kendi evrimini sağlar. hatta belki senin de yapamadığın şeyleri yapar. daha güzel yollar bulur. sonuçta dünyada tek doğru yok. hele tek doğru batı'nın yolu hiç değil.
  • 247
    2018 dünya kupası'nda grup aşamasında elenmeleri sonrası ülkece oturup biz neden böyle olduk diye düşünecekler, bilimsel methodlardan faydalanacaklar, mevcut altyapıları yetmezmiş gibi bu alanda hayvani yatırımlar yapacaklar ve 7-8 yıl içinde yeniden muhteşem bir nesil yetiştireceklerdir.

    bizde olsa önce saçma bir prim tartışması kopar, sonra biri racon keser ve milli takımı prim peşinde olan futbolcuların eline teslim ederdi.
  • 263
    dünya kupaları tarihinde en çok maç oynayan, en çok maç kazanan ülke de turnuvaya önem göstermiyorsa bu milli takımlar meselesi baya önem kaybetmiş demektir. almanyasız dünya kupası hidrojensiz su molekülüne benzer yani su mu değildir. kadın hakları falan lay lay lom meseleler. suudi'lerle ticaret yaparken, silah satarken iyi de futbol turnuvasına mı karşısınız?
  • 282
    hakkında doğruları görüp ona göre konuştuğumuz milli takım: (bkz: #3492601)

    jorge jesus hocamın giresun karşısındaki fenerbahçe performansını o kadar iyi analiz etmişler ki 23 kasım 2022 almanya japonya maçı'nda birebir aynı tarifeyle yenildiler. enner valencia penaltısıyla öne geç, sonra 2 tane şok gel ye. maçta eksik olan tek şey serdar aziz ve türk hakemliğiydi resmen hahah.
  • 56
    2010 dünya kupası kadrosundaki yabancı uyruklu futbolcuları "devşirme" olarak yaftalanmadan önce iyice irdelenmesi gereken futbol takımıdır. sırayla bakacak olursak,

    dennis aogo: 14 ocak 1987 tarihinde karlsruhe/almanya'da doğmuştur. annesi alman, babası nijeryalıdır. futbola 1993 yılında bulach takımında başlamıştır. daha sonra karlsruhe ve waldhof mannheim altyapılarında oynadıktan sonra 2002 senesinde profesyonel kariyerine başlayacağı freiburg takımının altyapısına geçmiştir. stoper ve defansif orta saha olarak oynayabilmektedir.

    serdar taşçı: 24 nisan 1987 tarihinde esslingen/almanya'da doğmuştur. ebeveynleri türktür. futbola stuttgart kickers'ta başlamış, daha sonra 2005 yılında halen oynamakta olduğu stuttgart'ın altyapısına dahil olmuştur. stoper ve sağ bek olarak oynayabilmektedir.

    sami khedira: 4 nisan 1987 tarihinde stuttgart/almanya'da doğmuştur. babası tunuslu, annesi almandır. futbola tv öffingen'de başlamış, daha sonra 1995 yılında halen oynamakta olduğu stuttgart takımının altyapısına dahil olmuştur. orta sahanın ortasında ve ön libero mevkiinde oynayabilmektedir.

    mesut özil: 15 ekim 1988 tarihinde gelsenkirchen/almanya'da dünyaya gelmiştir. ebeveynleri türktür. futbola westfalia 04 gelsenkirchen'de başlamış, birkaç takımda daha oynadıktan sonra 2005 yılında profesyonel futbol hayatına başlayacağı kulüp olan schalke 04'ün altyapısına dahil olmuştur. hücuma dönük orta saha oyuncusudur.

    lukas podolski: 4 haziran 1985 tarihinde gliwice/polonya'da dünyaya gelmiştir. ebeveynleri polonyalıdır. lakin baba tarafı günümüzde polonya, ikinci dünya savaşı öncesinde ise almanya sınırları içinde kalan prusya tarafından olduğu için geçmişte alman vatandaşlığına sahiptir. fakat savaş sonrası değişen sınırlardan dolayı polonya'da kalmışlardır. yürürlüğe giren geri dönüş yasası ile 2. dünya savaşı öncesindeki almanya sınırları içerisinde yaşamış ve geçmişte alman vatandaşlığına sahip olan ailelerin devamının günümüz almanya'sına gelip yaşayabilmelerine olanak tanınır. bu olanaktan faydalanmak ve daha iyi şartlarda yaşamak isteyen podolski ailesi lukas 2 yaşındayken almanya'nın bergheim kentine taşınırlar. lukas podolski futbola fc jugend 07 bergheim takımında başlar, daha sonra ise 1995 yılında ileride profesyonel kariyerine başlayacağı köln'ün altyapısına katılır. forvet ve sol kanat olarak oynayabilmektedir.

    miroslav klose: 9 haziran 1978 tarihinde opole/polonya'da doğmuştur. ebeveynleri polonyalıdır. klose'nin hikayesi de podolski'ninki ile aynıdır. baba tarafı 2. dünya savaşı öncesinde alman vatandaşlığına sahip olduğu için geri dönüş yasasından yararlanırlar ve klose 7 yaşındayken kusel kentine yerleşirler. klose 1987 senesinde sg blaubach-diedelkopf takımında futbola başlar. daha sonra 1998 yılında profesyonel futbol hayatına başlayacağı ekip olan fc homburg saflarına dahil olur. kendisi forvettir.

    piotr trochowski: 22 mart 1984 tarihinde tczew/polonya'da dünyaya gelmiştir. ebeveynleri polonyalıdır. hikayesi klose ve podolski'ninkilerle aynıdır. 1919 öncesindeki alman imparatorluğu döneminde ve 1939-1945 yılları arasındaki nazi almanyası zamanında prusya'da ikamet ettikleri için hem anne hem de baba tarafı alman pasaportuna sahip olduğundan geri dönüş yasasını kullanarak piotr 5 yaşındayken hamburg kentine yerleşirler. futbola 1993'te bilsted horn'da başlar, ilerleyen yıllarda bayern münih altyapısına katılır. 10 numara mevkiinde ve kanatlarda oynayabilmektedir.

    jerome boateng: 3 eylül 1988 tarihinde berlin/almanya'da doğmuştur. babası ganalı, annesi almandır. futbola tennis borussia berlin'de başlamış, daha sonra 2002 senesinde hertha berlin altyapısına dahil olmuştur. defans oyuncusudur.

    marko marin: 13 mart 1989'da o dönemki adıyla yugoslavya, günümüzdeyse bosna hersek sınırlarında kalan bosanska gradiska kentinde dünyaya gelmiştir. ebeveynleri bosna hersek sınırları içinde yaşayan sırplardandır. annesinin işi sebebiyle 2 yaşında almanya'ya gelen marin 1995'te sg 01 höchst'de futbola başlar. daha sonra sırayla eintracht frankfurt ve borussia mönchengladbach takımlarının altyapılarında oynar. 10 numara mevkiinde ve kanatlarda oynamaktadır.

    mario gomez: 10 temmuz 1985 tarihinde riedlingen/almanya'da doğmuştur. babası ispanyol, annesi almandır. futbola 1999'da ulm 1846'da başlamış, daha sonra stuttgart altyapısına dahil olmuş ve burada profesyonel futbola başlamıştır. forvet oyuncusudur.

    cacau: 27 mart 1981'de mogi das cruzes/brezilya'da doğmuştur. ebeveynleri brezilyalıdır. annesi brezilya'da ikamet etmekte olan bir alman ailede temizlikçi olarak çalışmaktadır. bu vasıta ile almanya'ya yolları düşer ve sonrasında buraya yerleşirler. cacau futbola 1999 senesinde türk gücü münchen takımında başlar. daha sonra nürnberg'e transfer olur. forvet olarak oynamaktadır.

    yani ne kadar farklı etnik kökenlere sahip olurlarsa olsunlar yukarıda hayat hikayelerine kısaca değindiğimiz oyuncular almanya federal cumhuriyeti sınırları içinde futbola başlamış ve kariyerlerini şekillendirmişlerdir. kanını taşıdıkları ülkelere duydukları sempati ve gönül bağı tabii ki özel hayatlarına girmektedir fakat şurası su götürmez bir gerçektir ki soy olarak dünyanın neresinden gelirlerse gelsinler bir ülke olarak almanya'yı vatan bellemiş, bu toprakların ekmeğini yiyip suyunu içmiş ve yine bu topraklarda birer birey ve futbolcu olmuşlardır. bu bakımdan kâh kulüp seviyesinde, kâh milli takımda büyük bir uyum ve düzen içerisinde oynamaları sistemli bir ülkenin spora yönelik yaptığı yerinde hamlelerin ve-büyük küçük farketmeksizin-tüm alman futbol takımlarının altyapılarına önem vermelerinin bir sonucudur. bu bakımdan bu futbolcuları "devşirme" olarak nitelendirmek şahsımca yanlış olacaktır. belki devşirilen veya ithal edilen tek şey doğuştan gelen yetenektir*; bunun dışında almanya adeta, safkan alman veya göçmen ayırt etmeksizin sıfırdan çatır çatır futbolcu yetiştiren dev bir fabrikadır.
  • 257
    2018 yılında çıktıkları maçlarda tokatlanıp duruyorlar. üzülüyor muyum? aksine zevk alıyorum. daha beter olsunlar. ırkçı tutumları yüzünden gram üzülmüyorum. nerde o eski almanya...

    2018 yılında 5'i özel, 5'i resmi olmak üzere toplam 10 maça çıkmışlar.
    özel maçların 2'sini kazanıp 2'ini kaybetmişler. 1 maç berabere bitmiş.
    resmi maçların sadece 1'ini kazanabilmişler, 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik almışlar.
    toplamda 10 maçın 3'ünü kazanıp, 2'sinde berabere kalmışlar. 5 kez de mağlup ayrılmışlar.
    kaybettikleri 5 maçın sadece birinde 1 gol atmışlar, diğer maçlarda gol dahi atamamışlar.
    kazandıkları 3 maçı da 2-1 kazanmışlar. hiç 1'den fazla farkla kazanamamışlar.
  • 245
    2018 dünya kupasından grup aşamasında elenmelerinin belli başlı nedenleri var. bunları sıralamak isterim:

    1) löw’ün oynanan üç maçta da elini götüne sokmamış olması:

    bazılarımız sıçarken, bazılarımız kahve içerken, bazılarımız kalem dişlerken iq limitlerini zorlar. löw, bundan önceki turnuvalarda gösterdiği gibi, elini götüne sokup koklayarak motive olan, parlak fikirlere ulaşan bir adam. bu turnuva bir iki kere yeltendi ise de yapmadı.

    2) löw’ün boklu eli ile burnunu karıştırmaması:

    birincisi olmayınca ikincisi default olarak olmuyor. yine yeltendiği ancak yapmadığı bir hareket. boklu elle sondaj yapınca çakraları açılan adam yapamayınca ceza sahasında 0-0-0 taktği ile oynayan takımlara karşı doldur boşalta dönemedi.

    3) löw’ün boktan bir hoca olması.

    şaşırtıcı gelecek ancak son yılların milli takım bazında açık ara en dominant jenerasyonunu yetiştiren almanya’nın bu başarısında löw’ün herhangi bir payının olmadığı, kendisi gittikten sonra yerine çok sikimsonik bir hoca - mesela sampaoli - alınmadığı sürece anlaşılacaktır.

    4) löw’ün kul hakkı yemiş olması:

    herhangi bir dini inancım yok ancak bu sene eplde çılgın atan, löw’ün guardiola’dan çaldığı 737472762744 pas taktiğini bizzat guardiola tarafından yönetilen takımda oynayan leroy sane yerine julian brandt’ı kadroya alarak kul hakkı yediği, 650 günah point’in kendisinden ilahi adaletin erken tecellisi nedeniyle çıktığı sabittir. ayrıca draxler alınmamalıydı kadroya, brandt alınabilirdi.

    5) alman milli takımının bayrak ve lider oyuncusunun olmaması:

    şıvanşıtayger, podolski hatta daha ileri gidiyorum effenberg veya ballack ileri yaşlarına rağmen kadroda olsalardı her şey farklı olurdu. kroos’un muhteşem bir orta saha olduğunu tartışmam bile ama bir lider değil. keza mesut, müller, reus gibi muazzam ayaklar da lider adamlar değiller. bunların saha içinde bir lidere ihtiyaçları vardı derleyip toparlayacak; bulamayınca sonuç hüsran oldu.

    6) son yıllarda hemen her pozisyona muazzam adamlar yetiştiren almanların eli yüzü düzgün bir forvet yetiştirememesi:

    werner henüz o bitiriciliğe sahip bir adam değil. gomez daha fazla süre alsa da olmazdı çünkü forvet koller bile olsa orta yapmak yerine 950 pas yapmayı tercih eden bir takım izledik. şenol güneş taktiği ile gomez veya mülleri merkeze koyup maç başı 35 orta yapsalar gruptan çıkarlardı.

    7) löw’ün git gide antalya’ya tatile gelen, göbek bırakmış memeleri yer çekimine yenik düşmüş alman teyzelere benzemesi:

    belki aralarında en az % ile etki eden unsur; bununla birlikte kenara baktığınızda reenkarne angela merkel görseniz sizin de top oynayasınız gelmez.
  • 190
    mili takımın seviyesinde santraforu olmayan milli takım.

    almanya muhteşem bir yer. ülkede herşey var. mükemmel arabalar üretiyorlar. süper uçakları var. eğitim harika, 15-23 yaş arası nüfusta gelecek kaygısı yok. cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan kişi haysiyet sahibi bir insan. bira içen adamın öteki dünya'da çıra gibi yanacağını düşünen kitle azınlıkta (zaten onlar da bizimkilerdir). ekonomi güzel, para birimlerini bütün avrupa kullanıyor ve bir şekilde dünyaya yön verebiliyorlar. milli takım teknik direktörleri götünü başını kaşıyor ama kendi başarısızlığını takımın birkaç iyi futbolcusuna yükleyip onları kamuoyunun önüne atmıyor. futbol ligleri üç büyük ligden birisi konumunda. kendi kulübünü batıran bir gerizekalıyı federasyon başkanı yapmıyorlar.

    milli takımda;
    kaleci tamam
    stoper tamam
    bek tamam
    orta saha tamam
    kanatlar tamam
    10 numara zaten mesut özil
    santrafor yok

    yani koskoca ülkede sadece milli takımın santraforu yok. bir lewandowski, higuain, lukaku, cavani...
    yok arkadaş. bir giroud olsa tamam, hele bir kane'leri olsa var ya... ama yok işte.

    neyse, tek dertleri bu olsun, allah başka dert vermesin diyelim.
  • 224
    1950 - katılamadı
    1954 - şampiyon (macaristan'ı yendiler)
    1958 - dördüncü (yarı finalde isveç'e, üçüncülük maçında fransa'ya kaybettiler)
    1962 - çeyrek final (yugoslavya'ya elendiler)
    1966 - final (ingiltere'ye kaybettiler)
    1970 - üçüncü (yarı finalde italya'ya kaybettiler)
    1974 - şampiyon (hollanda'yı yendiler)
    1978 - çeyrek final (çeyrek final grubundan çıkamadılar)
    1982 - final (italya'ya kaybettiler)
    1986 - final (arjantin'e kaybettiler)
    1990 - şampiyon (arjantin'i yendiler)
    1994 - çeyrek final (bulgaristan'a elendiler)
    1998 - çeyrek final (hırvatistan'a elendiler)
    2002 - final (brezilya'ya kaybettiler)
    2006 - üçüncü (yarı finalde italya'ya kaybettiler)
    2010 - üçüncü (yarı finalde ispanya'ya kaybettiler)
    2014 - şampiyon (arjantin'i yendiler)
    2018 - an itibariyle gruptan çıkamıyorlar

    2018'den önce düzenlenen son 16 dünya kupasının dördünde şampiyon olup, dördünde final oynadılar. üç tanesinde üçüncü, bir tanesinde ise dördüncü oldular. en kötü dereceleri ise dört defa oynadıkları çeyrek final.

    elenirlerse 68 yıl sonraki en kötü derecelerini alacaklar.
  • 303
    2027'den itibaren tedarikçisi nike olacak takım. bir devrin sonu gelmiş.

    https://x.com/...849139091263832?s=20

    --- alıntı ---

    almanya futbol federasyonu 2027’den itibaren yeni forma tedarikçisinin nike olacağını açıkladı.

    anlaşma 7 yıllık ve tüm kategorileri kapsayacak.

    ezelden beri var olan almanya x adidas ortaklığı sona eriyor. inanması güç.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın