• 1
    "cd" ne demek bilmiyorsun. en fazla aklına gelen, izleyeceğin şeyin dvd kalitesinde filan olduğu. sınırsız, fakat 1 megabitlik internetinle videoyu ite-kaka izlerken, sarışın hanımkızın yaptığı hareketlerde tuhaflıklar seziyorsun yavaştan. 35 dakikalık videonun zorlukla ulaşılan 8. dakikasında o don "cart" diye inince * bir de bakıyorsun, sarışın karıda seninki kadar alet varmış.

    evde film izlemek için gerekli klişe araç-gereci alıyorsun cipsidir kolasıdır, filmi dvd'ye takıyorsun. film biraz sıkıcı ama "filmin tam yarısı gelmeden sigara içmeme" kuralını çiğnememek için ne filme ara veriyorsun, ne sigara içmek üzere balkona çıkıyorsun. film bitince bir de öğreniyorsun ki; esas oğlanlardan biri şizofrenmiş, diğeri onun hayal arkadaşı filanmış. adamlar sana resmen diyor ki; "senaryo da yalan, film de yalan; var biraz da sen oyalan". hayatından çalınan tamı tamına 139 dakikaya mı yanarsın, bir geceyi de öylesi bir film için uykusuzluğa kurban ettiğine mi yanarsın... işte neye yanacağının kararsızlığı bitiriyor zaten adamı.

    sözlüğe giriyorsun, gece vakti bir şeyler yazılmışsa okumak için. ykaraca gibi sıradan bir yazar yazmış yazısını, üşenmeyip okuyorsun. her şey iyi güzel gidiyor, söylediklerinde kulak tırmalayıcı ya da takdire şayan bir nokta yok. yazının ortalarında "bence fatih terim artık gökhan zan'ı takımdan kesmeli" gibi bir şey söylemiş. kendi görüşüdür, saygı duyuyorsun. sonunda da yıldızlık bakınız içine bir şey yazmış. mouse'u üzerine getirip bakıyorsun "acaba ne var?" diye. adam bildiğin #1905 yazmış oraya ağzını kırayım. *

    "yeeehuu artık biz de kefere takımları gibi box-to-box oynayan bir adam aldık" diye seviniyorsun. adamın da kariyerinde öyle ciddi bir sakatlığı olmamış hani. iyi de başlıyor sezona. 'şak' diye ekim ayında bir sakatlanıyor, bir daha da belini doğrultamıyor. box-to-box nasıldı lan bu arada?

    http://k98mauser.blogspot.com (gizli reklam detected)

    arabanın yıllık bakımını, vizesini, muayenesini, boyasını, badanasını, kapıdan gelen sesini, bokunu püsürünü, her şeyini yaptırıyorsun. yanına arkadaşını alıp gezmeye çıkıyorsun. tam eve gidecekken birer kola almaya niyetleniyorsun. bakkalın önünde park etmeye çalışırken arkandaki arabaya çarpıyorsun. o kadar masrafın da, emeğin de içine ediyorsun, kaskoyu da deldiriyorsun, moralin de gidiyor. 1 ay her yere yayan gitmeye razı oluyorsun. (geçen gün ben bunu gördüm) (tamam lan şoföre az daha geri gitmesini söyleyen bendim)

    geniş bir dergi arşivin, ondan da geniş bir bodrumun var. galatasaray dergisi'nin ilk sayılarından tut da, şimdi çıkmayan popüler tarih dergisi'ne kadar, hatta şimdilerde esamesi okunmayan cillop gibi ansiklopediler dahil, bir dünya materyali bodrumuna istiflemişsin. bir ara bir marangozla anlaşıp, dergilerin için özel bir dolap yaptırmayı planlıyorsun. bir sabah (sizin için öğlen saatleri) yağmurlu bir güne uyanıyorsun. evin içinde bir telaş. "hayırdır ne oluyor?" evin bodrumunu bok basmış. bildiğin bok. yağmur yağınca kanalizasyon mu ne patlamış işte. o hengamede güzelim dergilerinin boka batmamışlarını ararken, bir yandan da o evi çizen mimarından belediyesine kadar aklına gelen kim varsa selamlarını yolluyorsun. hevesin öyle bir kursağında kalıyor ki, bir daha para dahil hiçbir şeyi biriktirmemeye başlıyorsun.

    işte öyle. aslında gayet sıradan ve hayatın içinden olan bir şeydir alley oop pasını turnike ile bitirmek. abartmamak lazım.

    nah abartmamak lazım afedersin. tam manasıyla dağın fare doğurmasıdır; ki o dağın da farenin de hay fue hay fue. gece yarısı nba maçı izleyip iki hareket görmeyi beklerken, kaan kural'ın "ohohoho" dediğini duymak için fırsat kollarken adam kendisine atılan cincik gibi alley oop pasına turnike yapıyor müdürüm afedersin. yani iki de küfür etseydin seyirciye dönüp, hareketini tamamlasaydın.

    neyse lan aylak bakkallıktan ötürü amma uzattık lafı. bildiğim kadarıyla deron williams çok yapar bu hareketi. yani bu sene beko basketbol liginde fazlasıyla görebiliriz bunu. hay fue hay fue (ben küfür efekti olarak kullanıyorum) bir de 2006'daki avrupa şampiyonasında bizim milli takım da çok yapardı bunu da, millet de artık alley oop bile yapabildiğimizi sanıp sevinirdi. edit: avrupa değil, dünya şampiyonası vardı. sisli meydanlarinda dolasan beni uyararak bu güzide entry'de yer almaya hak kazandı.

    yapmayın.

    not: o birbirini düdükleyen erkek videosu kadar kadın videomuz olsaydı internette, bu memleket uçtuydu şerefsizim. bir de bıyıklı bıyıklı adamlar... tamam ağzını kırayım kapatın konuyu.

    ukdeyi alyfarydmondragon kişisi 14 eylül 2011 saat 18:30 sularında vermiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın