sanıyorum ki 7 yada 8 yaslarındayken
* annemin pazardan aldıgı
9 numaralı parcalı galatasaray forması ve kırmızı şortu. ben aslında futbolcuların giydiklerin birebir aynı olanlarından istemiştim ama annem o formaların dokusu naylonumsu oldugu icin terlerim de hasta olurum korkusuyla pamuklu dokusu olan bir forma almıstı. o formaların da sırtındaki numara gercek formalara göre nispeten daha küçük puntoyla cizilmişti. yani futbolcuların giydiklerinden biraz farklıydı anlayacağınız. başta bi on dakika mırın kırın edip üzülmüştüm ama yarım saat gecmeden anneme gercek forma almadıgı için olan kırgınlığımı unutmuştum bile. sonuçta o da galatasaray formasıydı işte; sarısıyla kırmızısıyla, arkasında 9 numarasıyla... yetmişti bana, mutlu mutlu gelmiştim eve.
formayı aldıktan sonraki ilk günlerde yaşadığım mutlulugu hatırlıyorum da nasıl hevesliydim giymek için. evde durup durup giyer aynada kendime bakardım. bi de hafif yan döner sırtındaki
9'u aynada görmemi sağlar, ayna karsısında saatlerce pozlar keserdim. kendimce gol atmışım da tribünlere koşuyormuşum gibi hayal eder evde sağa sola koşturup gol sevincleri yapardım.
*resmen en sevdiğim kıyafetim o olmustu. en sevdiğim misafirliğim oydu. ne zaman misafirliğe gidecek olsam özenle hazırlanırdım; altına beyaz coraplarımı dizaltına kadar ceker, formamı sortun içine sokar
*, saçlarımı tarar, gururla
9 numaralı formamla gezerdim ortalarda. hatırlıyorum da formayla sokakta yürürken herkesin bana baktıgını düşünürdüm daha dik yürümeye çalışırdım, konu galatasaray olunca 8 yaşındaki çocuktaki ciddiyete bak hele sen eheh. uzun bir süre terletmelere kıyamadığımdan ya biri çekiştirirse de yırtılırsa korkumdan maç yaparken değil de misafirliklere giderken giymiştim formamı.
e tabi cocuktuk 2 yıl giydikten sonra sortu da üstü de küçük gelmeye başladı. bi süre sonra şortu iyice küçük gelmeye başlayınca artık daha fazla giyemeyeceğimi anladıktan sonra gururla giydiğim o cok sevdiğim formamı benden 2 yaş küçük olan kuzenime vermiştim, onun forması yok diye. yapı olarak anılara, hatıralara çok önem veren takıntılı biriyim o yüzden şimdi saklayamadığıma üzülüyorum o formayı, kimbilir ne gelmiştir başına...
şimdi en azından forması olmayan bir başka çocuğa da o mutluluğu yaşatmış olduğumu düşünüp avutuyorum kendimi; ama keşke o formamı muhafaza edebilseydim de günün birinde oğlum olunca ona da aynı formayı giydirip ayna karşısında pozlar vermesini keyifle izleyebilecek olsaydım...