işin mimar kısmını bilmiyorum da, eğer mimar eserini bu şekilde seyirlik malzeme yapıyorsa, o mimarın sanatsal görüşünden, eserine saygısından ve verdiği değerden şüphe ederim. mimarî sanattır, be! mimar dediğin adam da bir yerde sanatçıdır.
diğer mevzu ise daha saçma. insanlar afetten kaçıp buraya sığınacak. zaten içleri sıkılmış olacak, beton görsünler daha da bayıklaşsınlar diyorlar herhalde. böyle saçma sapan bir düşünce yapısı olabilir mi? resmen kasıt var: malum, bu stadyumun açılışındaki mevzuyu hepimiz biliyoruz. ha bir de afet toplanma merkezi olan yerin, ulaşımın imkanlarının çok iyi olması gerekmez mi? hem öyle diyorlar hem ters iş yapıyorlar. madem afet toplanma merkezi, stadyumun cephesi böyle olması gerekiyor, o zaman o ulaşım işlerini halledeceksiniz. yıllar geçmiş, hâlâ bir hareket yoksa, bana kimse, mimarmış, afetmiş, yasaymış demesin. maval okumaktır, bu.
bu arada benim bir hayalim vardı, inşaat aşamasını izleyen biri olarak:
bir kere bu stadyumun isminin "tamu" yani cehennem kelimesinin türkçesi olmasını çok istiyorum. türkçe ise alın size türkçe. aynı şekilde, misafir takımın girişini dante'nin inferno'suna nazire yaparcasına, dizayn edilmesini. daha en baştan etki altına almaya başlanmasını. biz nereye geldik, nereye çıkacağız dedirtmeyi... müthiş bir tecrübe yaşatmayı.
sonra stadyumun önüne iki heykel hayalim var. bilirsiniz, yüzüklerin efendisi'nin orta dünya evreninde anduin nehrindeki isildur ve anarion heykelleri yani "argonath"lar vardır. "kralların kapısı" diye geçer. hah, işte stadyumun önünde ali sami yen ile metin oktay heykelleri olsa var ya.
https://i.ytimg.com/...Lg/maxresdefault.jpg stadyumun cephesi, antik tiyatrolar gibi olsa...
stadyumun dışında, meşhur, efsane isimlerimizin heykel ve dikit ormanı olsa... veya efsaneler yolu... nef'in şu reklamındaki gibi:
https://www.youtube.com/watch?v=NMuX6Pwj8Cw falan filan.