yeni sponsorluk anlaşmalarına ve gelirlerin gözle görülür bir biçimde artmasının baş aktörü olan mabedimiz.
türk telekom arena ile gelirlerin artması başlığını açacaktım fakat bu başlık altına yazmayı daha uygun buldum.
stadımızın inşa aşamasında başkan adnan polat her demecinde ve her yazısında bu süreçten bahsediyordu. galatasarayımız'ın bir türlü gerçekleşmeyen stat hayali ile birlikte gelirlerin artacağından, rekabet gücümüzü yükselteceğinden dem vuruyordu. bu yazıları okudukça geleceğe daha umutla bakıyordu galatasaray taraftarı. ilk resmi maç olan
23 ocak 2011 galatasaray sivasspor maçı'nda elde edilen hasılat ile bu gerçeği bir kez daha gördük. sezonda sadece ligde 17 iç saha maçımız olduğunu ve buna türkiye kupası ve avrupa maçlarının ekleneceğini düşündüğümüzde kulüp için müthiş bir gelir kaynağı demek oluyor. bir takımın sırf avrupa'da gidebildiği yere kadar gitmesi bile o takımın stadında daha fazla maç oynanmasına ve dolayısıyla gelirlerin artmasına sebep oluyor.
üstteki paragrafta değindiğimiz konuyu bir kenara bırakacak olursak,
türk telekom arena ile yepyeni bir sayfa açtı galatasarayımız. henüz 3 resmi karşılaşma oynadığımız bu stadyum bizim için bir devrin kapanması ve yeni bir devrin açılması anlamını taşıyor. stada isim hakkını veren
türk telekom kulüp ile 10 yıllık bir anlaşma yapmıştı ve her yıl 10 milyon dolar'lık bir katkı sağlayacaktı kulüp. bunun yanında 2005'den beri forma sponsorumuz olan adidas'ı bırakıp nike ile çalışmaya başlayacağımız da bizim için güzel bir haber.
nike da takımımızın forma sponsoru olmak için yıllık 8 milyon € + 7 milyon dolar tazminat bedelini ödemeyi gözden çıkarmış. ben bu sponsorluk anlaşmalarında türk telekom arena'nın çok önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. gelir kalemlerinin artması da bir kulüp için son derece önem arzetmekte. stadyumun inşaası ile başlayan süreçte söylenen herşeyi, ortaya koyulan her hedefe yavaş yavaş ulaşmaya başlıyoruz. bu da beni tarif edilmez bir mutluluğun içine bırakıyor.
güzel günlerin çok yakında olduğunu hissediyorum sözlük.