maddi kaynak sağlamakla olsaydı bu işler şu an 21'e 19 olmazdı şampiyonluk sayıları. futbol bir kültürdür işidir. kurumsal hafıza genleri, değerleri, ananeleri, aktarır. şampiyonlukları, şampiyonları aktarır. maddiyatın önemi yadsınamaz ama his yoksa, kurumsal hafıza işlemiyorsa hiçbir kaynak sürdürülebilir değildir ve bunların yerini alamaz. fenerbehçe'yi fenerbahçe yapan ne kaldı? ne sembol oyuncuları, ne yöneticileri, ne taraftarı, ne oyun geleneği, ne de bir başarısı kaldı... özellikle de son 10 yılda.
galatasaray ise bir his takımıdır, her zaman böyle, önce değerleriyle yükselmiştir. o yüzden topuyla tüfeğiyle, ağır sanayi hamlesiyle falan bekleriz ali koç'u. evet milyon dolarlarıyla bekleriz. son 10 yılda 1 kez şampiyon olabilmiş bir takıma, korkunç bir beklentiyle başkan oldu. ateşten gömlek giydiğinin farkındadır umarım. bunun dışında bizim adımıza çekineceğimiz hiçbir şey olduğunu düşünmüyorum. çünkü bizim değerlerimiz, sembollerimiz var; çünkü biz maddiyatın önünde önce bir his takımıyız.
not: bunu da buraya ali koç'a ve fb camiasına, hatta herkese not düşmeden edemeyeceğim:
"bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat (vazgeçiş) ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”
(bkz:
baba gündüz)