resim
Ali Yıldırım Koç
Görev:Başkan
Takım:Fenerbahçe
Yaş:57
Uyruk:Türkiye
  • 6269
    moral yemeği diye takımı çoluk çombalak tesislere toplayan, nasılsa puan kaybeder diye 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçını izlettiren, puan farkının 7 olunca çıkan arbede sonrası sezonun tamam ya da devam maçına dönen 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçına takımını bir kadro dışı bir de kaptan/yıldız oyuncuya kesik vurma vakasıyla sokan müthiş insan.

    antu.com yazarları belki de ilk defa haklı, hakikaten ayağının bastığı yerde ot bitmiyor.
  • 2840
    --- alıntı ---

    “bundan sonra altyapı oyuncularımız kulübün belirlediği menajerlerle çalışacak. alıyorsun yetiştiriyorsun sonra bir menajer gelip aklını karıştırıyor. benim istediğim menajerle çalışmıyorsa da benim oyuncum olmayacak.”

    -ali koç

    --- alıntı ---

    (bkz: #2996666)

    bu söyleme sahip kişi.

    en başından söyleyeyim. bu söylemin kanunî dayanağı olup olmadığını bilmiyorum.

    söylem, beyin göçünün önüne geçmek geçmek için ortaya atılmış bir önlem önerisidir. uygulamaya koyulabilip koyulamayacağı dediğim gibi meselenin kanunî tarafına bakar. eğer böyle bir dayanak varsa, evet, uygulamanın belirli bir otorite kullanımı olduğu söylenebilir. hem olumlu hem olumsuz anlamda... bu nereden baktığınıza göre değişir. kulüp açısından bakıyorsanız olumlu gibi görünürken, futbolcu açısından baktığınızda olumsuz gibi görünüyor.

    bir de şu var. türkiye toplumu genel olarak devlet eksenli bir toplumdur. devletin bir baba figürü olduğunu genel olarak herkes kabul eder. ataerkil toplum düzeninin de katkılarıyla genel anlamda bu söylemlerin geniş tabanda olumlu karşılanacağını öngörmek zor değil. gerçi makrodan mikroya bakmak ne kadar sağlıklıdır emin değilim.

    gelelim bu durumun mümkün olup olmadığı konusuna... aslında alt yapıdan bahsediyorsak -ki öyle- 18 yaş eşiğini dikkate alarak değerlendirmek lazım. yani futbolcu ergin mi değil mi? ya da ergin kılınmış mı? ergin olmayan bir bireye dışarıdan, ne yapması gerektiğini söyleyememeniz gerekir. dolayısıyla burada devreye aile devreye girer. ama 18 yaşına girdiğinizde "bu sözleşme benim birey olarak yararıma değil." deme hakkınız hemen her zaman vardır. hatta mahkeme kararıyla 18 yaşını beklemeden bile bunu deme hakkı vardır. kazai rüşd, falan filan... yani öyle olması lazım.

    o zaman siz, 18 yaşından büyük alt yapı futbolcularından bahsediyorsunuz. ya da işi arka odalarda, belirli otorite kullanımıyla halletmekten bahsediyorsunuz. buraya diyecek bir sözüm zaten yok.

    diyelim futbolcu 18 yaşından büyük ve kulübüyle devam etmek istiyor. biz burada sözleşme şartlarını tartışacağız. kulübün futbolcusuna bazı şartlar öne sürüp sürmeyeceğini... kiminle çalışıp çalışamayacağına...

    bu konuda benim aklıma hemen şey geliyor mesela. bazı şirketler çalışanlarına belirli bankalarla çalışmayı şart koşar. maaşlarını falan oradan yatırır. bazı çalışanlar bunu istemeyebilir. bazı şirketler bu isteklere olumlu yaklaşabilirken, bazıları hiç oralı olmaz. aslında çok farklı örnekler de olabilir bu ikisi. bilemedim.

    neyse.

    bana göre ortada çok da abartılacak bir söylem yok. kulüp futbolcusuna bazı şartlar öne sürebilir. tabii ki futbolcu da kulübe. mesela dennis berghamp'ın arsenal'e transfer olmadan önce, "bak kardeşim ben tek forvet oynamam, çift forvet oynarım." dediği ve hatta bunu sözleşmesine eklettiği söylenir. bu örneklem farazi olsun olmasın, soru şu: bir futbolcu teknik konularda şart koşabilir mi, koşamaz mı? eğer hakikaten böyle bir şart varsa kulüp buna uymak zorunda. şartı esnetme hakkı ise tamamen futbolcuya ait.

    özgürlük bu şartları kabul edip etmeme noktasında. eğer şartları beğenmiyorsanız kabul etmezsiniz biter. kulüp veya şirket şuradan bakar: benim kazancım ne, çıkarımı korumak için ne yapabilirim? yine birey de bu açıdan bakar. çıkarları ne gerektiriyorsa onu yapar.

    şartlar, şartlar, şartlar... eğer siz fenerbahçe veya üçüncü bir kulübün şartlarının sizin çıkarınıza olduğunu düşünüyorsanız kabul edersiniz. her şey on numara. her türlü imkan sağlanmış. müthiş olanaklar sunuyorlar sana. ama bizim elemanlarımızla çalışacaksınız diyorsa kulüp ve sen de her şey güzel ama ben istediğim kişiyle çalışırım diyorsan eyvallah. o şartları sunan kulüple anlaşırsın. kulüpler tam otorite sahibi mekanizmalar değil ki devletler gibi.

    ortada iki taraflı bir irade açıklaması var.

    mühim olan şartların önceden ilan edilmesi. eğer kulüp şartları önceden belirtmişse ve futbolcu bunu kabul etmişse şartlara uymak zorunda. ki isterse gece hayatına karışır ondan sonra, isterse bireysel antrenörüne karışır, isterse ne yiyip ne içtiğine, isterse hangi marka araç kullanacağına, isterse toplum önünde ne giyeceğine... önemli olan bunları önceden anlaşmaya konu etmek. ama şartlar belirtilmemişse veya sonradan değiştirilmişse hiçbir anlamı, hükmü yoktur. geriye yürümezlik gibi zımbırtı var bildiğiniz gibi...

    söz gelimi wimbledon'a katılan tenisçiler, "ben beyaz giymem arkadaş, istediğim şeyi giyerim" diyebiliyor mu? giymek istemiyorsan turnuvaya katılma. ha mesele diyebilip diyememesi noktasıysa orada işler daha derine inmekten geçiyor. ve işin ucu çok kaçıyor. çizgiyi nereye çekeceğiz? tâ bireyci anarşizme kadar gideriz. bir nevi kapitalizm versusu olur. markasını korumaya çalışan wimbledon, özgürlüğü savunan sporcu... bu sorunun net bir cevabı da maalesef yok.

    ha bir de temel haklar konusu var.

    bunları söylüyorum ama sözleşme şartları da önemli tabii. yoksa bildiğiniz kölelik sözleşmeleri yapanlar var. ömür boyu süren sözleşmeler var. bunlar zaten mahkemelerde birey lehine çözülen konular. yani kanunîlik ve hatta hukukîlik önemli.

    aslında ali koç'un bu söylemlerinin hiçbir önemi yok. ortaya koyduğu problemin çözümüne yeni bir bakış açısı da getirmiyor. yetiştirilen futbolcuların elden kaçmasının nedenini menecerlerde görmek açık tabirle aymazlıktır. ki ali koç'un -her ne kadar sevmesem de- aymaz olduğunu zannetmiyorum. argo tabirle çakar almazdan geliyor. sadece taraftarına bir şeyler sunmak zorunda. elden kaçırılan yetenekler konusunda bir yol haritası çizme, suçu üzerinden atma yönünde... yukarıda da dediğim gibi bu tarz otorite söylemleri, türkiye'de geçer akçedir. zaten sıklıkla kullanılır. suç, hemen her zaman başkasındadır. bu özel örnekte mesela menecerlerdedir.

    ama bu gerçekten doğru mu?

    siz bu çocuklara ne gibi fırsatlar sundunuz ki? menecerler bu çocukların akıllarını çabucak çelebiliyorsa ortada başka bir problem vardır.

    demiyorum ki menecerler sudan çıkmış ak kaşıktır. fakat bireylerin çıkarlarını düşünmesi gerekir. eğer menecer bir futbolcuya daha iyi şartlarla geliyorsa futbolcu bu şansı neden kullanmasın? asıl soru: siz, neden o şartlardan daha iyisini sunamıyorsunuz? bu olmalı.

    diyorum ya. çok basit bu işler türkiye'de. sen yetişmiş bireyine hiçbir imkan sağlama. sonra ona o imkanları sağlayan başka bir ülkeye göç ettiğinde vay efendim! yeri gelir vatan haini bile olursun alimallah!
  • 6645
    https://x.com/...TO7fXeTb-tNaVYL-BpDQ

    büyük başkan anlaşma imzalandıktan sonra her geçen gün yıllık ücreti aşağı çekmeyi başarıyor. yıllık 25 milyon euro’dan başlayan anlaşma 10 milyon euro bandına düştü.

    muhtemelen mourinho ayrılırken üste bir miktar para ödeyerek gider. sonuçta müzmin sakat perotti’yi transfer ettiklerinde de para kazanmışlardı. sonuçta, on yıldır herhangi bir başarısı olmayan ama çok para kazanan ılıcalı’nın söylediğine göre ( 4,5 milyon euro’ya allahyar alacak kadar akıllı adamdır) 600 milyon euro olan borçta 300’e düşmüş. hem de 6 senede 10 hoca 100 topçu transfer edilmiş olmasına rağmen.
  • 5819
    başlığına yaklaşık 5,5 sene önce yazdığım kişi. o günden bugüne değişen hiçbir şey olmamış tam da beklenildiği gibi hareket etmiş.

    koç ailesinin bile kendisini sürekli gündemde görmekten, bir kupa alıp kendini tatmin edecek diye ezikçe davranıp durmasından bıktığını tahmin ettiğim vasat. kendisini ciddiye alıp burada entry yazmak bile gereksiz ama başlığı görünce dayanamadım. neyse bırakalım çırpınıp dursun, sonunda yine kendi zararlı çıkacak.
  • 6814
    ali kardeşim ben real madridi yenip süper kupayı aldıktan sonra 9.5 yaşındaki halimle "ulan sürekli avrupada kupa alıyoruz bu sefer arabayla kutlamaya gitmeye gerek yok" deyip kupa törenine mütakip yatıp uyumuş insanım. sen avrupada bardak kazansan mutluluktan 1 hafta uyuyamazsın amk. yani bizim için lig şampiyonluğu senin anlayamayacağın kadar sıradan, tabi ki sizin bizi yenmenizin muabbetini yapışınızın yarısı kadar bile konuşmadık:)
  • 4512
    olay açık ve net aslında. zamanında erdoğan demirören
    kendi sirketlerini kurtarmak için oğlu yıldırım demirören'i önce beşiktaş'in sonrada türk futbolunun başına musallat etmişti. rahmi koç zeki adamdır. başkalarının yaptıklarından da ders cikartmayi bilir. bakti ki demirören grubu erdoğan demirören öldükten sonra dahi ayakta kaldı, o da kendisi olmasa bir baltaya dahi sap olamayacak oğluna, mundar etsin diye ülkenin en köklü ama en itici camialarindan bir diğerini verdi. bu da abisi yıldırım gibi türk futbolunun da başına musallat olmayı ihmal etmedi. en sonunda o da abisi gibi enkaz bırakıp, defolup gidecek.
  • 2330
    27 ocak 2020 yeni malatyaspor trabzonspor maçı oynansa idi ve gerçekleşecek sağlam bir artçı yaşansaydı neler olabileceğini düşünmekten aciz insan. kaldı ki o stadyum bir iki haftalığına da olsa insanlara sığınacak yer olabilir.
    orada o mac esnasında bir artçı deprem olsa ve o endişe ile insanlar izdiham nedeniyle problem yaratsa ve insanlar zarar görse mutluluk mu duyacak?
  • 1322
    tam maç günümüzde gündem olmaya karar vermiş aziz’in değişik versiyonu.

    fb aleyhine olduğunu düşündükleri hakem kararlarından bir video ile başladı toplantıya. aynı aziz hareketleri. kendi lehlerine olan kararlardan da koysaydı keşke. neyse bunlar bu girdapta boğulup küme düşerken biz biraz eğlenelim. sonra uefa kupası maçımıza odaklanalım. kirli gündem onların olsun.
  • 2753
    eski futbolcularını transfer etmelerinin altındaki kişi ali koç değil, emre belözoğlu'dur. daha sezon* devam ederken emre belözoğlunun futbolu bırakıp sportif direktör olacağı, ve şampiyon olmak zorunda olduklarından kadroyu daha önce fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamış tecrübeli oyunculardan kuracağı bahsediliyordu. emre'nin hayalinde 2014 şampiyonluğu var lakin gözden kaçırdığı bir şey var, bu adamlar o zamankinden 6 yaş daha yaşlılar. sow, emenike, kuyt gibi isimleri de açıklayabilirler.* ali koç'un son sezonunu* izleyeceğiz 40 maçlık bir fikstürde şampiyon olma ihtimallerini görmüyorum, ki zaten 34 maçlık fikstürde de yoktu. tahminim en geç aralık gibi yarıştan koparlar ve erol bulut'u gönderirler, sezonu bir şekilde tamamlayıp kongreye giderler. fenerbahçe büyük ihtimalle bizim 14 sene şampiyon olamama rekorumuzu kıracak, biz de zevkle izlemeye devam edeceğiz.*
  • 5803
    ligden çekilmek istediklerine dair açıklama yapan başkan. ama çekilmek isteme sebebini inatla açıklamıyor. tff istifasını mı istiyor? mhk istifasını mı istiyor? trabzon'da ceza almamak mı istiyor? ne istiyor söylemiyor. sadece çekilmek tehdit ediyor. daha önce de yaptı aynı çocukça hareketi çekilemedi. zaten çekilemez de hani isyanı neye onu da açıklamıyor. ne istiyorsunuz abi siz?
    https://twitter.com/.../1755306552834060485
  • 3620
    hüseyin göçek ve halis özkahya için bildiri hazırlarken böyle düşünmüyordu kendisi ama geçen sezon ofsayt çizgilerine bile ağlıyordu.

    kendisi düzeni değiştirerek hakkaniyetli bir düzen oluşturma derdinde değil fenerin düzeni olsun derdinde. galatasaray maçından örnek verene kadar bir önceki hafta kim'in elle oynadığı pozisyonda verilmeyen penaltıyı örnek verseydi.

    ayrıca17 ekim 2021 trabzonspor fenerbahçe maçında kim'in ikinci sarı kartı doğru. adamı direkt olarak arkadan itiyor, itmese djaniny gol pozisyonuna girecekti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın