• 1
    kendini özgürlüğe adamış. dağcılık sporunun türkiye'de ki önemli isimlerinden doktor hakan namı diğer giresun'un robin hood'u. giresunlular ona böyle diyordu çünkü giresun'un görüp görebileceği en yardımsever insanlardan biriydi. tam bir özgürlük ve macera delisi olan doktor hakan gönüllü olarak güneydoğuda yaptı askerliğini tıp okuduğu yıllarda dağcılık sporuna merak salmıştı ve dünyanın en zor zirvelerine tırmanan doktor hakan'ın çıkmak istediği tek dağ kalmıştı. kırgızistan sınırında bulunan 7439 metre yüksekliğinde rusçada ''özgürlük'' anlamına gelen pobeda dağı. pobeda dağı iklimi ve konumu sebebiyle tırmanışı en zor dağlardan biri. hakan güvenç bu zirveye kendini öyle bir adamıştı ki ilk denemesinde parmakları donmasına rağmen geri dönüp tekrardan bir deneme daha yaptı.

    bu denemeyi ali ural şöyle anlatıyor. "ya bu zirveye çıkacağım ya da bu uğurda öleceğim!" diyordu bir dağcı çin sınırı yakınlarındaki tanrı dağları'nın eteklerinde. on yıldır tırmanıyordu ve artık "kar leoparı" olmak istiyordu. kafkaslar'daki 7 bin metre ve daha yüksekteki tüm zirvelere tırmanan dağcılara verilen "kar leoparı" unvanı yıllardır onu çağırıyordu. bir önceki sene 7439 metre yükseklikteki zafer zirvesi'ne tırmanmak istemiş, ancak bu denemesi sırasında ayak parmakları donmuş, geriye dönmek zorunda kalmıştı. zirveye ulaşamayışı onu daha da hırslandırmış ve tekrar tanrı dağları'nın eteklerine getirmişti. bir grup kazak dağcıyla beraber adım adım yükseliyordu dağcı. kazmalarını saplıyor, çivileri buzlu kayalara gömüyor, ipleri karabinalardan geçiriyor, nefesini keskin bir buğu olarak gökyüzüne salıyordu. dağcı, yüzlerce metre tırmandı, binlerce metre tırmandı, günlerce zirveye doğru yükseldi. zirveye yaklaştıkça her şeyden uzaklaştı. her şeyden uzaklaştıkça zirveden başka bir şey görmez oldu. 7300 metreye geldiğinde nefes nefese kalmış, yüksek irtifa ve ağır yorgunluk sırtına buz gibi bir namluyu dayamıştı. sadece 139 metre kalmıştı zirveye. kar leoparı pobeda'ya doğru ilerliyordu işte. zafer tepesi'nde ateş yakma zamanı gelmişti. kazak dağcılar asıl mesleği doktor olan bu türk dağcının bitkin düştüğünü görüp endişelendiler ve bu şekilde devam etmesinin büyük bir risk taşıdığını söyleyerek, ana kampa dönmesi için onu ikna etmeye çalıştılar. 43 yaşındaki dağcı hakan güvenç, bir kere daha onlara doktor olduğunu hatırlattı ve endişe etmelerine gerek olmadığını söyledi. ancak kazaklar ısrar ettiler ve hakan ekipten ayrılıp ana kampa geri dönmek üzere yola çıktı...geriye dönmek öyle zordu ki sırf bunu yapmamak için tanrı dağları'nın eteklerinde olup yeniden tırmanışa geçmeye razı olabilirdi. bu kadar yaklaşmışken geri dönmek...

    hakan güvenç o dağdan geri dönemedi. denilene göre dengesini kaybettikten sonra 1600 metre sürüklendi. naaşı bulunamadı. zaten bulunmasını da istemezdi. çünkü tam bir zirve tutkunu olan hakan güvenç tiyatrocuların sahnede öleceğim demesi gibi dağda ölmek istiyordu. çünkü gitmeden yazdığı şiirde adeta vasiyetini açıklamıştı.

    tam metnini bulamadım ama hatırlayabildiğim kadarıyla şiir şöyleydi.

    aynı yalınlıkta ölmek isterdim.
    kırdaki bir çiçek gibi sakin,gösterişsiz.
    mum yerine yıldızlar parlasın üstümde.
    yeryüzü uzansın altımda sessiz.

    ben aydınlık ve özgürlük delisiyim.
    varsın hainler saklansın bir taş altında.
    dürüstçe yaşadım ben.
    karşılığında yüzüm güneşe dönük öleceğim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın