resim
Alexsandro de Souza
Görev:Teknik Direktör
Takım:Antalyaspor
Yaş:47
Uyruk:Brezilya
  • 1601
    kendisinin ismini görünce ilk aklıma gelen 48 dakikada penaltıdan hattrick yapmasıydı. 136 golü var süper ligde bunların en az 30 tanesi penaltı. içlerinde uyduruk serbest vuruşlarıda var. birde 241 maçta 2 tane kırmızı kart yemeside güldürmedi değil. kendisinin tek özelliği enner valencia'nın büyük maçlarda gol atan hali olmasıydı. enner valencia bitiricilik konusunda daha iyi o ayrı. geçiniz.

    tek takdir edilebilecek yanı prime brezilya'da 48 maça çıkmış olması. zaten kendisi fenerbahçe'ye geldikten sonra sadece 1 sezon daha milli takımıyla oynuyor. o yüzden geriye fenerbahçe katkılı bir şey kalmadı.*
  • 1602
    https://twitter.com/.../1728413522613174533

    --- alıntı ---

    levent tüzemen: "hagi barcelona ve real madrid'te oynadı ama galatasaray'a gelip efsane oldu ıcardi de galatasaray efsanesi olmak istiyor, parayla uğraşacak hali yok. alex'i brezilya'da sokakta yürürken kim tanıyor, burada sahip çıkıldı."

    bir yorumcu: "herkes tanıyordu."

    levent tüzemen: "hadi canım sende. alex'in heykeli var mı brezilya'da? burada dikildi."

    --- alıntı ---

    içerikte tek bir yanlış info var o da "bir yorumcu"nunki. iddia ediyorum alex'i brezilya'da ailesinden bile tanıyan çıkmaz. hatta alex kimdir diye sorsalar "chelsea'de oynayan mı" cevabı alınır.
  • 1603
    fenerbahçe'ye gelmeden önce cruzeiro ile hem campeonato serie a hem de brezilya kupası şampiyonluğu yaşayan ve brezilya milli takımı ile 40 maça çıkmış, dolayısıyla da o zamanlar da bugün de brezilya halkı tarafından gayet tanınan ve yine bir "levent tüzemen saçmalaması"na kurban olmuş oyuncudur.

    hem gheorghe hagi hem de mauro icardi galatasaray'a geldiklerinde, alex'in fenerbahçe'ye geldiği an ile karşılaştırılamaz derecede dünya futbolunda tanınan oyunculardı, ancak o tarafı yüceltmek için alex'e temeli olmayan eleştiriler yapmaya gerek yok. futbolu din gibi gören bir ülkede, duble yapmış (hatta eyalet şampiyonası campeonato mineiro'yu da sayarsak üçleme) ve 40 kez milli olmuş bir futbolcuyu insanların tanımaması imkansızdır. biz yusuf yazıcı'yı tanımıyor muyuz mesela? lille'de şampiyonluk yaşadığından değil herhalde. ilk 40 kez milli olmuş oyunculardan aklıma gelen oydu, ondan bu örneği veriyorum.
  • 1605
    brezilya hemen her dönem dünyanın en iyi oyuncularının çoğunu bünyesinden çıkarmış bi' ülke. alex denilen oyuncu ise kaliteli bi' futbolcu ancak bakıldığında söz konusu ülke brezilya olunca esamesi okunmaz. a değil de b class seviyede ülkesinde. ben futbolu yakından takip ederim alex'in brezilya milli takımıyla bütünleşmiş bi' isim olduğunu bilmem 40 maç oynamış deniyor ancak bu 40 maç ekseriye hazırlık maçları, kimsenin siklemediği turnuvalarla dolu bi' 40 maç. başka ülkede olsa tanınır, bilinir ama pelelerin, gerçek ronaldoların, romarioların, bebetoların, neymarların, cafuların ülkesinde kim sikine takar alex'i.
  • 1606
    sadece şu oldukça güncel vidyoyla bile brezilya'daki yerini anlamanın mümkün olduğu klas futbolcu. alex göz alıcı bir yeteneğe ve karaktere sahipti, birden fazla kere copa libertadores ve copa america kazanan takımların en kilit oyuncusuydu 2000'lerin başı itibarıyla ve haliyle de, layığını belki yalnızca fenerbahçe taraftarında bulabilmiş olsa dahi, brezilya'da şovunu yaptığı yıllarda futbol izleyenlerce sevilen ve sayılan bir futbolcu olmuştur. *

    toplumun önündeki televizyoncu yorumcular kadar kendi halinde insanların da konuşurken, yazarken iki kere düşünmesi gerekiyor. kendinizi bile bile gülünç duruma sokmanın alemi yok.

    https://youtu.be/WGTYXFJHkgE?si=-LBYdQx1_atgVNQa
  • 1607
    brezilyalı futbolcu. brezilya milli takımını 1990'dan bu yana yakinen izlerim ama konfederasyon kupası maçları hariç hiç bir zaman hatırlamam. alex'in futbolun zirvesi olan avrupa'da kariyeri adeta yoktur. gerisi lafı güzaf. nazarımda fenerbahçe'de forma giymiş r. carlos, anelka, van persie ve nani kendisinden hem çok daha yetenekli hem de çok daha tanınmış hem uluslararası başarıları çok daha fazla futbolculardan bazılarıdır. şimdi tarihin en büyük futbol takımı olan real madrid ve barcelona'da top koşturmuş bir ikonu, gheorge hagi'yi nasıl olur da bununla kıyas ederler aklım almıyor.
  • 1608
    coritiba altyapısı çıkışlıdır, fenerbahçe'den de coritiba'ya geri dönmüştür, coritiba maçından önce yapılan röportajda fenerbahçe isminin çok çıkması kadar doğal bir şey yok. beşiktaş semtinde 100 kişi çevirin 50 tanesi beşiktaşlı çıkar ama türkiye genelinde öyle değil, coritiba taraftarının da fenerbahçe'yi daha çok bilmesi normal çünkü efsanesi olarak gördükleri adam fenerbahçe'de oynadı ve oradan geri geldi.

    süper ligde alex'i 10 maç izleyen bir galatasaraylı bırakın saygı duymayı kendisinden iğrenir. alex iyi karakterli diye pazarlanan bir çirkefti, sahada aşırı derece sertti, kendini durmadan yere atardı, hakemlerle oynamayı çok severdi, rakiplerine her maç en az 5-6 kere tabanla girerdi, taban yetmezse topsuz alanda ittirir, tokat, tekme atardı, yay etrafında yerlerde sürünmeyi çok severdi, rakip dokunmadan taklaya başlardı ve hakemler çoğu zaman faul verirlerdi, genç oyunculara el ense çekmeye bayılırdı, sert faulleriyle sindirirdi. şimdi bunu görüp sen fanatiksin diyebilirsiniz haklısınız da fanatiğim ama alex çirkef bir brezilyalı oyuncudan fazlası değil gözümde, iyi oyuncuydu orası ayrı.

    fenerbahçe'nin fazlaca kollandığı ve rakiplerinden çok fazla paralar harcadığı dönemde top oynayıp sadece 3 şampiyonluk alabilmiş bir kaybedendir. 3 şampiyonluk 1 türkiye kupası vardır, felipe melo 3 şampiyonluk 2 türkiye kupası kazanmıştır ve brezilya'da alex'den çok tanındığı kesin.

    alex klasik brezilyalı pazarlaması bir oyuncudur(milli takıma al ve yüksek fiyattan sat) bu onu kötü yapmıyor baştan söyleyelim ama hiçbir zaman ana brezilya milli takımı kadrosuna girememiştir. brezilya yıllardır konfederasyon kupası ve copa america'ya yedek ve dünya kupası kadrosuna giremeyecek oyuncularla katılırdı 2-3 tane as kadro takviyesiyle devam ederlerdi. alex de bundan fırsat bulup milli takım forması giydi ama hiçbir zaman ana hedef olan brezilya milli takımıyla dünya kupasında süre alamadı. transfermarkt atmak zorundayım başka kaynak bulamadığım için, çok basit şekilde anlaşılıyor. 1 sene sonra dünya şampiyonu olacak kadro ile şu kadroyu karşılaştırınca bir gülme geliyor, honduras'a elenmişler üstüne.
    https://www.transfermarkt.com.tr/...spielbericht/1022259
  • 1609
    övmek amaçlı yazmıyorum. fb'liler sabaha kadar övebilir. ama zamaninda yaşanan parma-parmalat skandalı ve bu skandal sırasında yaşanan para aklama durumlarini mahkemeye tasimis olmasi ona pahaliya patlamis oyuncu.
    parmalat firmasinin sahibi ve parma'da yöneticilik yapan şahıs olaylardan sonra ömür boyu ev hapsi cezası almiş vs...
    kendisi kariyeri boyunca ciddi şekilde mobbing, taciz ve engellemelerle boğuşmuş bir sporcuymuş. ben de dün bir youtube videosunda izleyene kadar bilmiyordum. 3 defa farkli ülkelerin futboldaki karanlık yüzleri kariyerini bitirme noktasına getirmiş. brezilya ve italya'da benzer olaylar yaşamış. kara para aklama olaylarını afişe ettiği için sistem tarafından fena halde dışlanmış ülkesinde ve italya'da. zaten italya'daki takimi ile brezilya'daki takimin da sponsor ve kulüp yönetimi anlaminda bağlantilari varmis. o bağlantilarla yildizi barışmamiş.
    özellikle italya ve brezilya'da yaşadıklari bir sporcunadına üzücü...
    ilgilenenlere belgeselin ilk bölümünü paylaşıyorum:
    https://youtu.be/WGTYXFJHkgE?si=n7YrZ3o51qeeom-V
  • 1610
    klas bir oyuncuydu. hagi ile karşılaştırılamaz ama türkiye'ye gelen yabancı futbolcular arasında en kalitelileri sıralamasında ilk 5'e rahatlıkla girer.
    2004-2012 arası süreçte de canımızı çok yakmıştır. pek çok derbinin aleyhimize bitmesine neden olmuştur. "aykut erçetin kadar şampiyonluk gören efsane mi olur hahaha" demek de bir galatasaraylıya yakışmayan kadar sıradan bir bakış açısıdır. fatih terim de 11 yıl top oynarken galatasaray'da bir tane lig şampiyonluğu görememişti ama oynadığı 1974-1985 yılları arası dönemin en iyi önliberosuydu belki de ülkede. sözün özü, alex'e kasaba futbolcusu muamelesi yapmak ve boş laflarla oyuncuyu ezmeye çalışmak hiç kimseyi büyük galatasaraylı yapmaz. saha içerisinde çirkef zamanları oldu, "winner" bir karakter de değildi ama çok iyi oyuncuydu. 2007-2008 sezonunda da kariyer sezonunu yaşamıştır ve şampiyonlar liginde de iyi iş çıkartmıştır. galatasaray hagi'den sonra 12 sene boyunca hagi'nin yarısı kalitesinde bir 10 numara bulamaz iken; hagi sonrası süreçte alex benzeri kalitede de bir oyuncu bulamamış ve o bölgede sürekli silbaştan yapmak durumunda kalmıştır. hagi sonrası felipe, lincoln, elano gibilere her zaman "hagi olur mu acaba?" sorusunu yönelttik ama bırakalım hagi'yi, alex'in çeyreği kadar bile katkı alamadık. "felipe kalsaydı alex'i cebinden çıkartırdı". kalsaydı ve çıkartsaydı o zaman. "iliç alex'ten iyiydi". değildi abi. kendimizi kandırmanın veya çocukça avunmaların bir anlamı yok. bu adam iyi oyuncuydu. ulusal ve uluslararası iyi iş yaptı. gözlerimle gördüm, izledim. ben bir galatasaraylıyım, alex de eski bir fenerbahçe oyuncusu diye, "berbat bir oyuncuydu alex. ınamato hatta petre ayarındaydı" diyerek gözlerimle izlediğim bir futbolcu hakkında yalan söyleyemem. avutmam kendimi, saçmalamam. bunları söylemek de galatasaraylılıktan bir şey götürmez. bunlar gerçekler.
  • 1614
    fenerbahçe'nin 2005-2010 yılları arasında çok iyi görünmesinin ve derbilerde üstünlükleri olmasının temel sebebi. hatta başka bir sebebi yok bana kalırsa.

    ben hatırlıyorum, ne zaman fener maçı olsa bu alex çıkar, bazen 20'de bazen 50'de bazen 80'de acayip bir gol atardı. her derbide 1 gol 1 asist, 2 gol, 2 asist gibi saçma saçma katkılar verirdi. doğal lideri olduğu takımıyla, o eleştirilen brezilya çetesiyle fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en büyük başarısını yaşattı takımına şampiyonlar liginde çeyrek finale kalmalarını sağlayarak.

    büyük oyuncuydu. modern futbol zırvaları ve asi tavırları sayesinde suyun öte yakasından şutladılar. sonra da kendisi gibi gerçek winner, lider karakterli bir tane bile oyuncu bulamadılar.

    fener gerçek bir güney amerikalı yıldız etrafında takım kurmadıkça, gerçek teknik direktörlerle çalışmadıkça bize rakip olamayacak. bence komplo teorilerini bırakıp alex'lerini düşünmeliler bol bol. yoksa çok seneler daha kandırırlar kendilerini.
  • 1617
    fatih hoca ile arasının iyi olması türkiye'de oynarken tonlarca pislik yaptığını değiştirmiyor. kendi genç oyuncularına saygısı olmayan galatasaray taraftarı alex'i çok sever ama çok sevdiğiniz alex galatasaray'ın genç oyuncularına sahada el ense çekerdi, hakemleri tartaklardı, rakiplerine tabanla girmek en ustalaştığı şeylerden biridir, kendini yere atıp penaltı ve tehlikeli yerden faul almaktan fenerbahçe'yi ittiren hakemlerle beraber en sevdiği şeylerdendi, rakibin ayağının kıracak faul yapıp yere atlayıp aldığı faulleri izlerken eziyet çekiyordum.

    türkiye'ye gelmiş en sinsi, en iğrenç futbolculardan biri alex. melo mesela sahada sinsi olmayan yapacaklarını göstere göstere yapan bir futbolcuydu alex sinsiydi, hakem tartaklardı sonra şaşırırdı, uğur uçar'a, ferhat öztorun'a 1 maçta yaptıklarını türk futbol tarihinde hiçbir futbolcu yapmamıştır, çocukları dövmüşlerdi, el ense çekmişlerdi, üstlerine çökmüşlerdi yaşları küçük diye ama çok çabuk unutuluyor işte. bir alex bir gökhan gönül bu topraklarda onlarca pislik yapıp deli gibi karakteri övülen tipler, leş gibi tipler aynı zamanda. alex saha dışında ne yapar eder bilmem ama ben alex'i 10 seneye yakın izledim ve hep nefret ettim, hep yaptığı faulleri anlatmaya çalıştım, fenerbahçe maçı izlemeyen ya da dikkat etmeyenler tarafından algılarla karakteri çok güzel övülür ama izleyen herkesin ortak fikri sahada leş bir karakter olduğudur.

    edit: kendisi için başlıkta yazılanları okuyabilirsiniz taban ve yere diye yazarak.
  • 1618
    fenerbahçe efsanesidir ve aslında fenerbahçe'ye hiç yakışmayan bir karakterdi. fatih terim'e başarılar dilemesi bir hoş görünme çabası değil. alex gibi büyük karakterlerden arınması fenerbahçe gibi şanlı bir camiayı, bugünkü rezil haline büründürdü.

    kendimi iyi bir galatasaraylı sayar ve rekabete saygı duyarım. fenerbahçe bizim gibi erdemli bir camia olabilseydi, bugün galatasaray da fenerbahçe de daha güçlü bir konumda olacaktı. bu yüzden, zamanında dominant oyunuyla başımıza çok dert olsa bile böyle futbolcular hem bizde hem rakibimizde bulunsun isterim. unutmayın ki kulüpleri büyüten yerel başarılar değil, rekabettir. real madrid'in barcelona'sı, barcelona'nın real madrid'i olmasaydı bu kulüpler bu kadar büyük olamazdı.

    sonuçta bugünün ve tarihin futbol aleminde, daha büyük daha güçlü bir galatasaray için daha büyük daha güçlü fenerbahçeler beşiktaşlar gerekiyor ve rakiplerimizin bugünkü konum ve tavırlarından dolayı iyi bir galatasaraylı olarak utanıyorum.
  • 1620
    suyun karsi yakasinin taraftari feto, cia, dis gucler, menzil, mossad, kumpas diye basarisizliklarina kilif bularak kendilerini kandiradursun, fenerbahce’nin bitisi alex’in gonderilisi ile baslamistir.

    aziz yildirim’in aykut kocaman’in etkisinde kalarak alex ile savasa girmesi baskanliginda sonun baslangici oldu. 2000lerin ortasina geldigimizde biraz pierre van hooijdonk, devaminda da alex de souza’nin bireysel yetenekleri olmasa fener 3. yildizi bile zor almisti. gercekten de fenerbahce icin duses bir transfer oldu. daha once avrupa’da kisa donemde kendisini gosterememesi alex gibi fakir ronaldinho’sunun - bunu bir galatasarayli olarak soyluyorum - unutularak fener’in eline dusmesi ile fener’in en dominant yillarini baslatti. bu surecte oyun planlarini tamamen alex’in uzerine kurguladilar ve alex gidince ersun yanal’in sow-webo-emenike ileri uclusunun fiziksel gucuyle kazandigi sampiyonluk disinda sampiyonluk goremediler. alex’in yerini diego ribas, giuliano, mesut ozil vs. ile doldurmaya calistilar ama olmadi.

    biz de aynisini melo’da yasadik. en buyuk yanilgimdir melo. son sezonunda biraz formdan dusmus gordugumden ve yasi itibariyle bizdeki misyonunu doldurdugunu dusunmustum ama
    melo gittikten sonra az bucuk fernando disinda torreira’ya kadar o bolgede dikis tutturamadik. ki hep derim galatasaray’in sampiyonlugu = kaliteli uyum saglayan on libero.

    neyse alex’e donersek fenerbahce’yi derbilerde ve ligde 1-0 onde baslatan alex’i ego savasina kurban veren aziz yildirim, alex’i 3-4 sene daha takimda tutsaydi ne yalan soyleyeyim taraftarlari bugun 59 oncesi sampiyonluklarimiz diye akil sagliklarini yitirmezlerdi.
  • 1622
    bana kalırsa fenerbahçe'nin bu hale gelmesindeki en büyük neden. zaten ellerinde böyle bir silah varken 8 yılda sadece 3 şampiyonluk kazanmaları (biri reddedilmeyen tapeler içeren ve davadaki usulsüzlük nedeniyle bozulan şikeli şampiyonluk) fenerbahçe'nin aslında ne kadar beceriksiz bir takım olduğunu gösteriyor.

    brezilya'da ciddi anlamda efsanedir. ronaldinho'nun bile dahi dediği bir adamdan bahsediyoruz. 2 copa amerika kazanmasına rağmen asla dünya kupası daveti almamıştır. buna rağmen juninho pernambucano'nun 40 kez giydiği brezilya milli takımı formasını 48 kez giyen bir adamdan bahsediyoruz.

    fenerbahçe'ye düşecek bir oyuncu değildi. parma ve mafya ile olan sorunları olmasa ve doğrı düzgün bir menajer'i olsa şuan fenerbahçe'nin adını bile bilmeden emekliliğini geçiriyor olurdu.
  • 1625
    "yuvama dönüyorum" diye tweet atıp fenerbahçe taraftarını bir hafta zevkten dört köşe edip hayallere soktuktan sonra "yuvam bet" reklamı yapacak karakterde bir futbolcu. herhangi bir galatasaray efsanesinden şu hareketi göremezsiniz.

    aziz yıldırım bu adam için "dini imanı para" derken haklıydı. adam para için bile isteye fenerbahçe taraftarına umut verip sonra billur geçecek karakterde birisi. 2023-2024 sezonunu da şampiyon kapatırsak efsanesi olduğu fenerbahçe'de gördüğü kupa sayısı ciro mertens'ten bir fazla olacak.

    efsane beee.
App Store'dan indirin Google Play'den alın