"türkiye'ye dönüyorum" mealinden tweetler atıp da hevesi kursağında kalan spor kulübü camiasını şöyle bir dalgalandıran, gel gelelim o lafların altından türkiye pazarını hedef alan yasadışı bir bahis sitesinin reklamları çıkınca afaroz edilmesi için çalışmalara başlanmış olan abimiz.
1583
hagi'yi "hırsızsınız" söylemi üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışan fenerbahçe taraftarını büyük hayalkırıklığına uğratmış paragöz eski futbolcu.
1584
yunus akgün ile aynı şampiyonluk sayıları aynı olan loser camianın loser oyuncusu.
1585
30 yaşında futbolu bırakan sercan yıldırım ile aynı lig şampiyonluğu sayısına sahip oyuncu.
1586
paragöz ve karaktersiz çapulcunun tekiydi. fenerbahçe kariyeri de hak ettiği gibi bitti.
1587
çok büyük futbolcuydu, türkiye'nin gördüğü en özel oyunculardan biriydi ve gerçek bir fenerbahçe efsanesidir kendisi. hagi ile kıyasına gelirsek;
dünyada herhangi birine hagi mi alex mi diye sorsanız cevap alabilmek için ona alex'in hangi alex olduğunu da anlatmanız gerekecektir önce.
1588
bizde biraz daha uzun oynamış olsa cassio lincoln ile alex'i adil bir kıyaslamaya sokabilirdik. ya da cassio lincoln birkaç yıl kafası rahat oynasa, bizim alex'imiz olabilirdi.
diğer efsanemizin adını başlıkta anıp saygısızlık etmek istemiyorum. :)
1589
kendisinin galatasaray'daki karşılığı en fazla ilic falandır.* hagi, sneijder gibi isimler ile kıyas yapamayız. bu isimler global efsanelerdir.
edit: bir ilicsever olan kitipiyozcetin tarafından evet tarafından uyarıldım. alex'in karşılığının en fazla misimovic olabileceğini söyledi. haklı olduğuna kanaat getirdim.
1590
fenerbahçe’de oynadığı 9 sezonda (1’i şikeli) 3 şampiyonluk kazanıp 4 adet galatasaray şampiyonluğu gören brezilyalı. en büyük efsaneleri bile fb şampiyonluğundan çok bizimkini görmüş.
fenerin bu küçüklüğü halis mi.
1591
afonso alves, giovane elber, sonny anderson, talisca, giovanni gibi yerel liglerinde oldukça başarılı olan ancak asla daha fazlası olmayan brezilyalı eski futbolcu. hatta yukarıdaki isimlerin birçoğunun kariyeri alex'ten daha iyidir. bir alex bir de sergen* güzellemesi epeyce sıktı. neyse ki rıdvan dilmen överler epeyce yaşlandı ve medyadan uzaklaştı.
1592
dünya’da kimsenin tanımadığı topçu, fenerlilere bunu söyleyince sinirleri arşa çıkıyor ama öyle. fenerbahçe’de gol kralı olduğu için kim niye tanısın? kendi ülkesinde bile alex’i tanıyor musun desen hangi alex derler, brezilya’dan her sene alex gibi binlerce adam çıkıyor kardeşim futbolcu fabrikası gibi ülke senin alex’in de o seri üretimlerden birisi.
1593
hagi'yi tanıyan insan sayısı ülkesi brezilya'da bile kendisini tanıyan insan sayısından fazladır.
1594
alex uefa kupası kadromuzda olsa muhtemelen marcio gibi yedekten giren adam olurdu. hagi fenerbahçe'de olsaydı yoğurtçu parkındaki gibi değil rio'da bulunan kurtarıcı isa gibi heykeli olur insanlar ona tapardı.
1595
büyük futbolcu olmak ile iyi futbolcu olmanın arasında belirgin farklar vardır. büyük futbolcu yıllarca bir şehri temsil etmiş totti'dir, real madrid gibi korkunç güçlü bir kulübe çoluk çocuk halleri ile ortaya çıkıp meydan okuyan ve üstünlük kuran messi, xavi, iniesta'dır, 18 yaşında dünya kupası kazanırken milli takımındaki dünya yıldızlarına liderlik eden mbappe'dir, 1996'da geldiği ülkeden sayısız başarı ve 2 avrupa kupası ile ayrılıp emekli olan hagi'dir, ismini ballon dor listelerine yazdırıp dünya kupasında yarı final oynayan, emekli olmadan önce son bir sezon daha top oynayayım diye niyetlendiğinde anelka, appiah gibi dünya yıldızlarına karşı vasat bir kadro ile şampiyonluğun baş mimarı olan hasan şaş'tır, 30 maça çıkmadan ülkede futbol üstü bir fenomenliğe sahip olmuş, bütün ülkenin gündemini değiştirmiş icardi'dir, iç savaş durdurmuş drogba'dır, çıkık omuzla maça devam edecek kadar gönülden takıma bağlanan bülent korkmaz'dır. dünya futbolundan da türk futbolundan da daha bir sürü örnek bulunur.
bu arkadaş ise sadece iyi bir futbolcuydu. para için her şeyi satacak kadar gözü dönmüş bir haldeydi. zira aziz yıldırım da bunu destekleyecektir ki alex'in ne kadar paragöz ve karaktersiz bir futbolcu olduğundan sürekli dem vurmuştur. iş sahaya geldiğinde ise berbat kadrolara karşı all star ayarındaki takımlarla şampiyonluk kaybedip ağlamasıyla meşhurdur kendisi. yani öyle abartıldığı kadar sahaya karakter koyan da bir adam değildi. sadece çok iyi kadrolarla beraber düzenli skor yapan tek yönlü bir adamdı.
1596
yidiği öldürüyoruz hakkını vermiyoruz. ben kendimce vereyim. suyun öte tarafında çekindiğim futbolcuların başında gelirdi. ne zaman fenerden ayrıldı derin bir oh çektim.
fenerlilerin her alanda bizi taklit etmesiyle kendisinin popüleritesi biraz alakalıdır. fatih terimcilik oynarken ersun'u, hagicilik oynarken alex'i, en son icardicilik oynarken dzeko'yu kullandılar. ekşi'de fb'liler ne zaman bizim oyuncularımızı objektif gözüküp övmeye çalışsa mutlaka işte bizim alex de böyleydi falan diye yazarlar.
1598
asla hagi ile kıyaslanamaz ama kendisi fenerbahçe'nin gerçek efsanesidir. fenerli gömeceğiz diye aklın mantığın yıkılmaz duvarlarına bomba döşemenin hiçbir galatasaraylıya yakışmadığı kanaatindeyim.
çocukluğumun futbol ortamında fenerbahçe forması giyen oyuncular arasından keşke bizim olsa dediğim tek isimdir.
1599
çok iyi futbolcuydu, ara pasları, duran topları etkili kullanması, şut tehditleri çoğu maçı kurtarıyordu.
ama ben aklımda daha çok kendini yere atmaları, dokunulmazlığı kalmış.
yaşı yetmeyen renktaşlarım için enner valencia’nın yeteneklisi olarak düşünebilirler.
1600
kendisine yapılan yorumları gördükten sonra sözlüğün antu.com vari bir hal almaması adına yorum yazma gerekliliği duydum. kendisi 90’lardan günümüze fenerbahçe yakın tarihini kurtarmış türkiye ligine oldukça fazla futbolcuydu. pierre van hooijdonk yaşından dolayı uzun süreli etki etmesinden allah bizi korusada alex de souza maalesef uzun yıllar ligi domine etti.
muslera nasıl bize kurtarması zor şutları kolay bir şekilde çıkarılabildiğini gösterdiyse alex’te gol atmanın çok kolay olduğunu gösterdi. ligde ilk sezonunda 31 maçta 24 gol 14 asist ve bir sonra ki sezon yine 31 maçta 15 gol 23 asist yaptı. kovulduğu sezonu saymazsak 2011-12 sezonu dışında tüm sezonlarda hem asist hem de gol sayısında aynı anda çift haneli rakamlara ulaştı. şimdi istatistik mini eteğe benzer diye başlarsak böyle mini eteğe kaç yiğit kara toprağa girer.
asıl olay alex ayrıldıktan kısa süre sonra fenerbahçe uefa’da yarı final ve son şampiyonluğunu yaşadı. galatasaray’da hagi’nin ilk ayrıldığı sezonda şampiyon olmuş ve şampiyonlar liginde son 16 takım arasına girip barcelona, liverpool, roma’nın olduğu grupta bir yenilgi almıştı. uzun vadeli süreçte hagi’nin yerini galatasaray dolduramamıştı. fenerbahçe’de yıllardan beri alex’in yerini dolduramıyor ama bunun için galatasaray gibi bir çaba da harcamıyorlar.
alex’in futbolculuk yetenekleri, brezilya'da neden çok popüler olmamasının nedenleri daha uzunca yazılır. kısaca bunun sebepleri; brezilya’nın inanılmaz derecede geniş oyuncu havuzu artı federasyon menajer ilişkileri ve liglerde ki ab dışı oyuncu oynatma sınırlandırılması. hagi’nin de türkiye liginde oynama sebebi ab dışı oyuncu sınırlandırılmasıydı.