son yıllarda doping üzerine yürüyen tartışmalarda sporun temiz kalması ve sporcuların caydırılması prensibi ön planda tutulmuştu. adı söylentilere kurban gitmiş birçok isim dahi sırf dopingle mücadele adı altında cezalar almıştı. hatta ve hatta daha geçen yıl
floyd landis gibi bir ahmağın
lance armstrong benim gözümün önünde doping yapardı söyleminin ardına soruşturma açılmış kimileri ise bisiklet tarihinin en büyük isminin doping yapmış olabileceğini savunmuştu.
alberto contador ise özellikle bisiklet camiasında sportmen kişiliğiyle çok sevilen biridir
* spor hayatı boyunca hiç yalan söylememiştir
* çok saygılı ve takım liderliği konusunda muazzam bir kişiliktir
* işte bu
contador tdf 2010'da dinlenme gününde kendisinden alınan kanda çıkan doping maddesini asla kabul etmemiştir. sanırım saydığım özelliklerinden olsa gerek daha önce kendisine lütfedip 1 yıl men cezası veren ispanya bisiklet federasyonu cezayı geri çekmiştir. çünkü contador doping yapabilecek bir insan değildir. ve çıkan bu madde kendisine bir yarar sağlamazmış-mış...
artık contador'un tdf 2011'e katılması için herhangi bir sorun kalmadı. ratingler yine tavanlarda olacaktır. herkesin merak ettiği andy-alberto rekabeti yine yaşanacaktır, ispanya gibi bir spor ülkesi yine bir şampiyon daha görebilecektir,
saxo bank yaptığı yatırımın karşılığını alacaktır...yani genel olarak herkes mutlu olacaktır bu durumdan. spor etiği ve dopingle mücadele ise yine başa saracaktır.
ben ise bu gereksiz yazımın sonunu dünyanın en gereksiz adamının ettiği en güzel lafla bitireyim...
contador bisiklet sporunun pisliğidir...
hıncal uluç