• 29
    basaksehir’i ben kurdum diyen, galatasaray’in rakibini alenen destekleyen siyasetciye oy veren, haliyle galatasaraya kostek olan galatasaraylidir.

    eskiden takim tutmakla siyasi gorusun bir araya gelmemesi gerektigi kanisindaydim, muhalif olsam dahi.

    fakat siyaset bariz olarak bir takimin taraftari oldugunda, diger takim taraftarlari da dogal olarak bu siyasetle rakip hale geliyor. ne diyelim, sandikta gorusuruz.
  • 31
    ülkesinin menfaatini bile düşünmediği için galatasaray'ın menfaatini düşünmesini beklemediğim insan. ama eğer kendi menfaatini düşünüyorsa bir yere kadar anlarım. yoksa genel olarak düşünmesi bile beklemediğim bir şey.

    bu kişiden siyasi tercihini değiştirmesini beklemiyorum. ama eğer yine tercihini bu yönde kullanıyorsa samimi olsun, gitsin formasını giyip başakşehir'i desteklesin, bize gölge etmesin.
  • 33
    akp’ye oy vermeyenlerin silivri esprileri ile şaka yollu da olsa şartlanmaya başladıklarını düşünüyorum. korkuya bu kadar teslim olmayalım arkadaşlar.

    masum düşünemiyorum. denilmiş ki her takım mağdur olmuştur. evet her takım bir nebze mağdur. o yüzden kimsenin vermemesi gerekiyor. komiğinize gidecek ama geçim sıkıntıları had safhaya çıktığından kulüpleri desteklemek için stad veya store’a para ayıramıyoruz, dolar/euro 7-8 liraları görüyor kulüplerimiz oralardan da mağdur oluyor. desteklenen arap sermayesi hükümetin istediği takımlara para yağdırıyor. çember takımlarımız için daralıyor. peki sonra ne oluyor? yine aynı sermaye ve üst akıl kulüpleri desteklemek adı altında el-etek öpme karşılığı destek sağlıyor.

    milyonlarca örnek verilebilir, çok daha derin incelemeler yapılır. otosansür uyguluyorum fakat silivri soğuktur diye değil benden başka türlü düşünen arkadaşların kalbi kırılabilir diye.
  • 34
    futbol nasıl yönetiliyorsa ülke öyle yönetiliyor.

    mesela senelerce pasaportu yüzünden ahlaksız futbolculara, menejerlere kulüplerimizi peşkeş çektik.

    ne zaman futboldaki binlerce doğrudan sadece birini yaptık; okay'lar, cengiz'ler, abdülkadir'ler, ozan'lar, dorukhan'lar çıkmaya başladı. şimdi tek hedef tekrar türk halkını vasıfsızlığa mahkum etmek.

    hukukda böyle, tarımda böyle, sanayide böyle... ülkecek vasıfsızlığa ve adaletsizliğe mahkum bırakıldık.

    futbolda yolunda gitmeyen ne varsa her yerde var. adaletsizlik, şike, arazilere çökme, sermaye arttırımını engelleme, mhk.... devletin diğer ayaklarında da benzerleri sıradanlaştı.

    galatasaray bu işin futbol alanında en mağdur olanı. ama esas mağdur türk halkı. çünkü yenilenin bile daha iyi top oynayarak yenilmesini işte bu dejenere ortam engelliyor. 3 şubat 2019 manchester city arsenal maçı'nın kaybedeni arsenal bile güzel top oynuyorsa ülkelerinde bu yanlışlar senelerdir yapılmadığındandır. yenilenin de seyir zevki var, ayni düşük gelirlinin de iyi hayat kalitesi olduğu gibi. sizce türk halkı bunu haketmiyor mu?

    akp'ye oy veren galatasaraylıya söylemek istediğim sözlük formatı dahilinde bunlar.
  • 41
    saçma sapan bir başlığa konu olmuş insanlardır.

    galatasaraylılık ile partinin ne alakası vardır?

    ha bu partiye oy veren arkadaşlar da körü körüne oy vermesinler. susmasınlar. takım tutar gibi parti tutmasınlar. hatalar varsa günahlar varsa herkesten önce kendileri tepki versinler. ölümüne desteklemesinler kimseyi.

    not: kendimi herhangi bir partiye ait hissetmiyorum. seçimlerde kafama kim yatıyorsa ona oy veriyorum. oy vermediğim tek bir parti var. o da dağ ile arasındaki bağı koparmadığındandır.
  • 42
    hala galatasaraylılık ile partinin ne alakasi var diye sorabilenler var. insaf yahu. ali sami yen'den riva'ya, fatih terim'den arda turan'a, kisaca siyaset futbolun kemiğine dayanalı çok oldu. anlatmaya gerek yok zaten, gözünü kulağını açan herşeyin farkinda. tüm bu olanlara rağmen hala bir galatasarayli malum partiye oy verebiliyorsa, kimse kusura bakmasin, ben o kişinin galatasarayliğini sorgularım.
  • 43
    turkiye'nin tek bir kisi tarafindan yonetildigini biliyorsak, beceriksiz adamlarin belirli bir biyik stili birakip, turlu yalama ve tahmini rusvet ile federasyon baskani olup 5 yildir ulke futbolunu yonettigini gorup anlayabiliyorsak bir zahmet kalkip da "galatasaray ile partinin ne alakasi vardir?" diye demeyin.

    turkiye'deki her sey gibi futbol da siyasete baglidir, ikisini ayirmaya kalkmayin sadece yapmaya calistiginiz kurnazligi belli edersiniz. akp'ye oy veren galatasaray'in menfaatini dusunmuyordur, bu kadar basit.
  • 45
    kimin hangi partiye oy verdiği seni, beni, onu kimseyi ilgilendirmez. saygı duyduğum taraftardır.

    ancak;

    akp'ye bir galatasaraylı olarak, galatasaray'ın maçlarını takip eden biri olarak oy vermek atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya bağlı olup hdp'ye oy atmak gibidir. yani bir tezatlık var ortada. bu adamların ta ünal başkan zamanından beri bize çektirmedikleri kalmadı. hatta ne ünal başkanı, stad açılışından beri. metroyu mu geciktirmediler, sermaye artırımına mı izin vermediler, yabancı sınırı mı getirmediler neler yapmadılar ki. daha bir sürü neden sayarım.

    olmaz kardeşim. birinden birini seçeceksin. ya akp, ya galatasaray. seçimlerine sonuna kadar saygım var, ancak biri varken diğeri olmaz. eşyanın tabiatına, doğanın kanunlarına aykırı. atatürk ile kadir mısıroğlu'nu aynı anda sevebilir misin mesela? o hesap.
  • 46
    türkiye'de futbol taraftarlığı ya da kulüp aidiyeti ile seçmen davranışı arasında sebep-sonuç ilişkisi olduğuna dair bir istatistiki bir bulgu bulunmamaktadır.
    aksi yönde ise bir örnek mevcut. 3 temmuz 2011'de patlayan şike skandalında kupası çalındığı anlaşılan trabzonspor'u büyük bir aşkla sevdiği söylenen trabzon halkı, şike organizasyonuna her yerde kol kanat geren siyasi partiye desteğini zerre eksiltmemiştir.
    dolayısıyla hayatının merkezine galatasaray'ı koymamış, galatasaray'ın kazanan olmasını ya da yalnız renklerini sevmiş ama değerlerini anlamamış biri her partiye oy verebilir.
    akp açısından bakınca galatasaray'ın doğuşu, gelişimi, yaslandığı yer, savunageldiği değerler, diğerlerinden ayrı durması, araziye hemen uymaması, sorgulayan - didikleyen tarafta olması, batıya açık olması, dünya ile ilişkileri komple ofsayt..
    kültürel iktidar olamamaktan yakınan akp için, sporda iktidar ancak galatasaray'ın kıstırılmasıyla söz konusu olabilir.

    seçmen açısından bakarsak da demokrasinin tek adam rejimiyle yer değiştirmesinden, en ufak eleştirinin beyefendiye hakaret olarak algılanmasından, hukuk sisteminin yozlaşmasından, adaletin adamına göre muameleye dönüşmesinden, dört koldan pompalanan din sömürüsünden, üretimsiz ekonomiden, birilerini semirtme üzerine kurulu yağma düzeninden, sürekli yalan söylenmesinden, mütemadiyen komplo teorileri üretilmesinden, belediye seçiminin beka meselesi olarak pazarlanmasından rahatsız olmayan biri ister galatasaraylı olsun, ister gaziantepsporlu akp'ye oy verebilir. verecektir de.

    başakşehir'in şampiyonluğu süper ligden çıkan altıncı şampiyon kulüp hikayesi değildir sadece ama bunu anlayanların azınlık olduğuna eminim.
  • 48
    galatasaray taraftarının siyasi olarak bir etkinliği olmadı ki şu ana kadar. kulübü yönettiğini sanan sol görüşlü arkadaşlarımızın chp üzerinde, sağ görüşlü arkadaşlarımızında mhp ve akp üzerinde zerre etkinliği yok. akp ve chp liderleri fenerbahçeli, mhp lideri ise beşiktaşlı. bu liderlere yamanmak isteyen siyasilerde, bürokratlarda liderlerinin tuttuğu takımı destekliyorlar. burada esas mesele; galatasaray'ı siyaset üstü tutabilme görüşünü beyinlere yerleştirebilmekte. chp fatih terim'i sevmiyor o zaman fatih terim'e yüklenelim dersen, akp inan kıraç'ı sevmiyor o zaman galatasaray'a ne yaparlarsa yapsınlar mantığında olursa sittin sene düzelemezsin. bugün siyasi arenada, medyada, federasyonda, iş dünyasında galatasaray sıfır etkinlikte. neredeyse sıfır siyasi gücümüz var. ülkenin sayıca en fazla taraftarına sahibiz ama ne medyada ne de siyasette temsil edilebiliyoruz. oysa bu taraftarlar kendilerini kabul ettirebilseker, galatasaray'ı bir kimlik olarak görebilseler siyasiler böyle davranamaz. demirören'in çoktan gitmesi gerekirdi ama gönderilemiyorniye? çünkü onu oraya atayan kişiye camia ulaşamıyor, üzerinde etkinliği yok. federasyıon başkanı faruk süren olsaydı ne olurdu? rıdvan iki dakika da biletini keser, ligin 2. haftasında faruk süren'i rezil ederek gönderirlerdi. bu kadar basiyt herşey. ister sol görüşte olun ister sağ görüşte önceliğiniz galatasaray olsun.
  • 49
    normal şartlar altında hakkında laf edilmemesi gereken taraftardır fakat normal şartlar yoktur. galatasaray hayatında anlamlı bir yer tutuyorsa;
    1- ali sami yen arazisini gasp eden,
    2 - "bu araziye 50 bin kişilik stad yapılırsa istanbul trafiği felç olur" denilerek bir senede sadece 17 gün 3 saatliğine 30 - 40 bin (ortalamamız bu) kişinin geleceği yere stad inşatı yaptırmayıp, senenin 365 gününün tamamında onbinlerce insanın 24 saat girip çıkacağı devasa iş merkezlerini, gökdelenleri bize küfür eder gibi diken,
    3 - bize inşa edilen stad sebebiyle camiaya sadaka verilen dilenci muamelesi yapan,
    4 - rakipleri küme düşmesin diye yaptığı şike örtbas edilip 3 ay önce çıkmış kanunu jet hızıyla değiştiren,
    5 - ne zaman rakiplerinden sıyrılıp kurtulmaya başlasa yabancı sınırlaması getiren, ne zaman geri kalsa yabancıyı serbest bırakan,
    6 - galatasaray batacak, bu borcu çeviremez goygoyu ile elindeki en kıymetli gayrimenkulleri üç beş kuruşa alan,
    7- galatasaray'ın elindeki gayrimenkulleri aldıktan sonra diğer klüplerin borçlarını yapılandırma programı açıklayarak yine bizi kontrpiyede bırakan,

    bu siyasi oluşuma destek vermesin bir zahmet.
    bize olan hasımlıklarını görmek için illa bir bakanın galatasaray klüp binasını basıp silahla taramasını mı bekliyor?
App Store'dan indirin Google Play'den alın