26
---alıntı---
beğendin mankenler: yok
en sevdiğin kişi: eşim ve kızım
en beğendiğin kadın tipi: eşimden başkasını beğenmem
en büyük hayalin: sadece mutlu ve huzurlu olmak istiyorum
---alıntı---
2001'de beşiktaş dergisine verdiği röportaj..sırf burdan bile nasıl bir adam olduğu anlaşılıyor ahmet yıldırım'ın. en beğendiğin manken sorusunu, pas geçmiş. arzum onan'ın, selin toktay'ın(kişilik olarak tuğçe kazaz+yasemin kozanoğlu/2), gırla gittiği dönemler. rahatlıkla birisinin adını verebilirdi ama vermemiş. en beğendiği kadın tipine, eşim demiş. en büyük hayalin sorusunu ''amaan her şeyin başı sağlık'' türünden bir cevap verip huzur, mutluluk temennisinde bulunmuş. kahramanı sorulsa ona da muhtemelen 'babam' diyecekti.
böyle futbolu ağır, basit oynayan, düşen rakibini kaldıran, fazla röportaj vermeyen futbolculara efendi filan diyoruz ya; bizde daha çok hakan balta için kullanılıyor. işte o adamlar aslında o kadar efendi adamlar değiller. hatta bir çoğu argo tabirle piç..tayfur havutçu için de yıllarca söylenmişti bu efendi martavalı. adam koskoca beşiktaş'ı şikeye bulaştırdı :(
ama ahmet yıldırım hakikaten efendi bir adam. üstteki röportajın o küçücük kısmından bile anlıyorsun bunu. zaten biliyordum ama başlığı okuyunca da sağlamasını yapmış oldum. herif cami yaptırmış.. ''ahmet abi iyi günler'' diyormuşsun, ''hayırlı günler çocuklar, nasılsınız'' diyormuş. muhtemelen şimdi de bir sahil kasabasına yerleşmiştir.
geçmişe dönüyorum, bizde de fena oynamadı. temiz işler yaptı. gidişiyle bile hayırlara vesile olup ayhan akman'ı sarı-kırmızıyla buluşturdu. ben bu adamı çok seviyordum ama başlığında şöyle bir tur atınca daha sevmeye başladım. telefonunu bilsem kuran çarpsın akşam eve iftara çağırırım.
beğendin mankenler: yok
en sevdiğin kişi: eşim ve kızım
en beğendiğin kadın tipi: eşimden başkasını beğenmem
en büyük hayalin: sadece mutlu ve huzurlu olmak istiyorum
---alıntı---
2001'de beşiktaş dergisine verdiği röportaj..sırf burdan bile nasıl bir adam olduğu anlaşılıyor ahmet yıldırım'ın. en beğendiğin manken sorusunu, pas geçmiş. arzum onan'ın, selin toktay'ın(kişilik olarak tuğçe kazaz+yasemin kozanoğlu/2), gırla gittiği dönemler. rahatlıkla birisinin adını verebilirdi ama vermemiş. en beğendiği kadın tipine, eşim demiş. en büyük hayalin sorusunu ''amaan her şeyin başı sağlık'' türünden bir cevap verip huzur, mutluluk temennisinde bulunmuş. kahramanı sorulsa ona da muhtemelen 'babam' diyecekti.
böyle futbolu ağır, basit oynayan, düşen rakibini kaldıran, fazla röportaj vermeyen futbolculara efendi filan diyoruz ya; bizde daha çok hakan balta için kullanılıyor. işte o adamlar aslında o kadar efendi adamlar değiller. hatta bir çoğu argo tabirle piç..tayfur havutçu için de yıllarca söylenmişti bu efendi martavalı. adam koskoca beşiktaş'ı şikeye bulaştırdı :(
ama ahmet yıldırım hakikaten efendi bir adam. üstteki röportajın o küçücük kısmından bile anlıyorsun bunu. zaten biliyordum ama başlığı okuyunca da sağlamasını yapmış oldum. herif cami yaptırmış.. ''ahmet abi iyi günler'' diyormuşsun, ''hayırlı günler çocuklar, nasılsınız'' diyormuş. muhtemelen şimdi de bir sahil kasabasına yerleşmiştir.
geçmişe dönüyorum, bizde de fena oynamadı. temiz işler yaptı. gidişiyle bile hayırlara vesile olup ayhan akman'ı sarı-kırmızıyla buluşturdu. ben bu adamı çok seviyordum ama başlığında şöyle bir tur atınca daha sevmeye başladım. telefonunu bilsem kuran çarpsın akşam eve iftara çağırırım.