kendisiyle ilgili çok şey aktaracaktım ama yazıp yazıp silmek zorunda kaldım. neresinden tutsanız elinizde kalıyor çünkü. mustafa cengiz yönetimi ile ilgili eleştirilerin bir kısmına katılsam da konuşması son derece tahrik edici ve yer yer yanlışlar barındırıyordu. ahmet özdoğan'ın bu eleştirilerinin sebebinin de galatasaray'a olan sevgisi olduğunu hiç sanmıyorum(albayrak'ın söyleminin aksine). çok sevdiği başkanı, dursun özbek'e olan itimatı olabilir belki. kendisini zerre samimi bulmuyorum.
eleştirilerinin başında gelen cengiz yönetiminin galatasaray'ın haklarını savunmama ve çift başlılık yaratmalarına olan sitemini ise doğru buluyorum. ben de bu konularda çok fazla eleştirmiştim. "görebilen" herkes çok eleştirmişti. kendisinden sonra çıkan albayrak ve günay sağ olsun yine kendilerinden utandırmayı bildiler. hiç özlememişim kendilerini yönetici olarak görmeyi, onu hatırladım. her zaman yaptıkları gibi demagoji ile "yapmayın böyle!! galatasaraylıyız biz.", "yarın bir gün bunlar incelenir, bizi zor duruma sokacaksınız. galatasarayın menfaati..." gibi cümlelere sığındılar.
daha sonra çıkan sedat doğan ise çok daha doğru bir biçimde eleştirilerini dile getirdi. kalite farkı hissedilir cinstendi. ahmet özdoğan şahsi anlamda çok itici bulduğum bir insan. dili o kadar keskin ve yıkıcı ki suçluyu suçsuz yapar. yaklaşımlarını ve dilini hiç doğru bulmuyorum.
(bkz:
16 ekim 2021 galatasaray mali genel kurulu)