12 gün sonra 22 şubat 2010 günü çanakkale jandarma birliğine katılacak asker adayı yazar.
sözlükte kafada olan ilk 5te yer alır benim için. çok değerli adamdır ama üzmeye devam ediyor. önce sakatlığı şimdi de 15 ay boyunca bizi yalnız bırakacak olması. zehir gibi bir kafa neden ısrarla üniversitesini iptal ettirir anlamadım.
(bkz:
seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım)
beraber planlar yaptığımız en büyük yardımcımız gidiyor demek,
yalnız bırakılma meselesi değil bu. mecburiyet ben de biliyorum.
hangimiz çekip gitmek istemedi? hangimiz sıkılıp dert küfesini atmak istemedi sırtından?
biz de kaçtık kendimizden.
biz de yalnız bıraktık çoğu kez.
aynısını 2006 yılında ben de yaptım. ben de bıraktım dert küfemi çektim gittim. döndüğümde aynı yerdeydi bırakıp gittiklerim, odamda duruyordu 15 ay önceki bıraktığım ben. tam aynamın karşısındaydı.
dertlerini at öyle git, sonu bize koysun sen hesapsızca git.
döndüğünde biz de burada olacağız, sarı-kırmızı da. senin bir yanın tamam olacak gidince ama biz 15 ay eksik kalacağız bir yanımızdan, bir parçamızdan, bizi biz yapandan biraz uzak kalacağız.
ama söz verdiğimiz gibi;
seni uğurlayacak kollar, geri döndüğünde sarıp sarmalamak için yine açık olacak sana.
çok özleyeceğim ve nereye giderse gitsin ziyaretine gideceğim asker yazarım.
*ps: hep gül
afffection, döndüğünde beraber ağlarız.