---
alıntı ---
“öyle bir çıkmaza girdik ki tüm ihaleyi bana yüklemeye çalışıyorlar” diyen adnan polat, 14 mayıs’taki seçimin kaderiyle ilgili bomba açıklamalar yaptı: “mahkeme idari ibrasızlık nedeniyle tedbir koydu. hukukçulara sordum, ‘buna rağmen seçime gidersek ceza mahkemelerinde aleyhinde dava açılır’ dediler. yargıya nasıl karşı gelirim? seçimi yaparız ama mahkeme 3 mayıs’ta tedbiri kaldırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım. bir de gidip hapis mi yatayım? istifa yolunu seçsek kulüp kayyuma gidecek.”
galatasaray camiası, şişli cumhuriyet savcılığı’nın başlattığı inceleme ile beyoğlu 2. asliye hukuk mahkemesi’nin 3 mayıs’ta yapacağı duruşmaya kilitlendi. mahkemenin vereceği karar, adnan polat’ın da, mevcut başkan adaylarının da yol haritasını belirleyecek. bu kritik ortamda polat da daha önceden seçim kararı almasına rağmen iki arada bir derede kaldı. seçim kararı aldı ama uygulayamıyor. ceza mahkemelerinde yargılanma, 1 ile 4 yıl arası hapis cezasına çarptırılma, kulübün kayyuma devredilmesi gibi tehlikelerle karşı karşıya bulunuyor. aylardır da ciddi bir baskı altında. muhalefetin hedefinde, basının bombardımanı altında. idari ve mali kongrenin tekrarı, 14 mayıs’taki seçimin temmuz ayına ertelenmesi gündemde. hatta seçim kararının iptal edilebileceği, adnan polat’ın görev süresinin bitim tarihi olan mayıs 2012’ye kadar görevde kalacağı da konuşuluyor. işte bu kaos ortamında başkanın izleyeceği yolu tüm camia merak ediyor. ben de bu soruların cevabını almak için dün kendisini arayacaktım ki telefonum çaldı. arayan adnan polat’tı... tüm gerçekleri de habertürk’e anlattı. işte adnan polat’ın sözleri:
‘yargiya karşi gelemem’
“gelişmeleri hayretler içinde izliyorum. merhum jerfi fıratlı’nın cenaze töreninde mustafa sarıgül de oradaydı. ‘seçim ne olacak?’ diye sordu. ben de ‘olmayacak galiba’ dedim. bugün (dün) gazetelere bakıyorum, ortalık ayağa kalkmış. mahkemenin kararı var. ben mi verdim o kararı? ben hukukçulara sordum. üniversite ayağına kadar danıştım. ‘buna rağmen seçime gidersek ne olur?’ dedim. ‘ceza mahkemelerinde aleyhinizde dava açılır’ dediler. yargıya nasıl karşı gelirim?“
‘mesaji verdim, almak istemediler’
“27 mart’taki kongrede gerekeni yapacağız dedim. ben mesajı verdim ama almak istemediler o mesajı. 15 nisan’da mahkeme karar verdi. ‘idari ibrasızlık nedeniyle olağanüstü seçim yapamazsınız’ dedi. biz de yönetim kurulu olarak seçim kararını açıkladık. bu kez 22 nisan’da elden tebligat geldi. ‘aynı karar neden tekrar geliyor’ dedik, yine hukukçulara danıştık. ‘sizin dikkatinizi çekiyorlar, ceza davası ile karşı karşıya kalırsınız’ dediler. iki arada bir derede kaldık.“
‘istifa edersek kayyuma kalir’’
“beni önce turgay kıran ziyaret etti sonra da ünal aysal... durumu anlattım. ‘hukuksal yönden senin zarar görmeni istemeyiz ama g.saray’ı da korumamız lazım’ dediler. 3 mayıs’ı bekleme kararı aldık. 4 mayıs’ta konuşup, mahkemenin kararına göre hareket edeceğiz. benim yapabileceğim bir şey yok. seçim kararı almışım. benim aday olmam için sanırım 230 imza da verilmesine rağmen seçime katılmayacağımı açıklamışım. ama seçim kararı aldık, şimdi uygulayamıyoruz. istifa yolunu seçsek kulüp kayyuma kalacak. bunu da yapamayız. biz galatasaray’a zarar vermek için burada değiliz ki... kulübün canına okuyorlar. bir senedir saldırı var. seçimi yaparız ama yargıda kabul görürse. mahkeme 3 mayıs’ta tedbiri kaldırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım. bir de gidip hapis mi yatayım?”
‘enerji kaybediyoruz’
“yeni sezon geliyor. temmuz’un ortasında seçim olsa gelen yönetim ne yapacak? hoca lazım, oyuncu lazım. kulüp enerji kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor. program uygulanamıyor. bu durumda futbolcu bile gelmez galatasaray’a. açıkçası ben istemiyorum. bize bu muameleyi reva görüyorlarsa, istemiyorum. sürekli saldırı var. basın her gün üzerimize geliyor. muhalefet yıpratma kampanyasında. ‘bu kadar büyük nefret varsa bırakıp gidelim’ diyorum. ama diğer taraftan da galatasaraylılar ‘sen kulüp tarihinin kongrelerdeki en fazla oyunu alarak başkanlığa seçildin. son kongrede 500-600 kişilik bir grup çirkinlik yaptı, ayıp etti. organizasyon vardı. divan başkanı türker arslan da buna alet oldu. bırakamazsın’ diyor.”
‘begüm hanım imzalamamış’
“divanın bir üyesi, begüm hanım imza atmamış, itiraz etmiş. ‘yanlış yapıyorsunuz, ben böyle bir usulsüzlüğün altına imzamı atamam’ demiş. türker arslan da ‘kes sesini, otur yerine’ karşılığını vermiş. şişli cumhuriyet savcılığı begüm hanımı çağırıp ifadesini almış. beni de davet ettiler. olayların organize olduğu belirlenir, usulsüzlük, aykırılık olduğu tespit edilirse ceza davaları da açılacak. bu durumda da herkesi ifadeye çağıracaklar.”
‘sözümü tuttum’
“türker arslan, divan zaptını bir haftada tamamladı. 27 mart’ta kongre yapıldı. divan zaptı 1 nisan’da geldi. 5 nisan’da yönetim toplandı, ben de 6 nisan’da basın toplantısı yapıp seçim kararını açıkladım. daha önce de açıklayacaktım ama divan zaptının geliş tarihi 1 nisan. sonuçta sözümü tuttum, söylediğim gibi 1 hafta 10 gün içinde gerekeni yaptım.”
‘çözsünler o zaman’
“öyle bir çıkmaza girildi ki, tüm ihaleyi bana yüklemeye çalışıyorlar. basın sürekli bana yükleniyor ama olayı bu hale getirenler hakkında tek kelime
yazılmıyor. ben çözemiyorsam, çözsünler o zaman. ben konunun mahkemelere taşınmasında müdahil değilim ki... 15-16 kişi ayrı ayrı mahkemeye gitmiş.”
---
alıntı ---
*