fenerbahçe koleji müdürlüğüne atandığı haberleri vardı bir dönem.
adını ilk orada duydum.
şimdi şöyle düşünüyorum, benim iyi kötü bir kardeşim var.
kendisi 17 yaşında. kısaca, ergen bir liseli.
yani, etrafında geçen hemen her iyi / kötü durumdan etkilenebilen, karakterini yavaş yavaş oturtmaya çalıştığı, kendine kişilik oluşturduğu çağlar.
şu anki lise müdürü, şöyle bir hareket yapsa, sanırım yarın kardeşimi ya o okuldan alırdık, ya da müdürün değişmesi için valilik dahil her yere başvururduk;
https://pbs.twimg.com/media/BlHYVHvCIAAla4q.png bunu da geçtim, başlıkta adı geçen şahsın, türkiye'nin marka değeri olarak öne çıkmış ve binlerce genci kendisine sevdalı bırakmış bir isimle özdeşleştiği lisede, müdürlük yaptığı açık.
yani, aslında toplumsal bir misyonu da var.
her ne kadar bizim için sıradan olsa da, toplum nazarında sıradan bir lise değil.
siz hayal edebilir misiniz,
galatasaray lisesi müdürü'nün böyle bir fotoğrafının olduğunu?
zaten o nedenle galatasaray lisesi'nden
tevfik fikret'ler,
ali sami'ler geçmiyor mu?
karakter, kişilik, terbiye ve haysiyet olarak vasat bir kişidir.
liselerini bu edepsize emanet etmiş fenerbahçe yönetimi de ayrıca bu ahlaksızlığa çanak tutmuş ve terbiyesizliğe ortak olmuştur.
ama bu pozların ortaya çıkması da bir yandan iyidir.
neden mi?
eğer çürük elmanın tadını, kokusunu ve görüntüsünü bilmeseydiniz; iyi elmanın nasıl olabileceğini de pek farkedemezdiniz.
iyi ki böyle terbiyesizler, suyun karşı kıyısında, çubuklularıyla kendi liselerinde görev alıyorlar.
ki biz de kalite olarak kıyaslanamaz duruşumuzdan taviz vermiyoruz, farkımız her gün daha çok ortaya çıkıyor.
yazının buraya kadar olan bölümünü okumayanlar için özet de hazırladım;
ve sonra dedim ki kendi kendime; iyi ki galatasaraylıyım.