• 26
    demokrasiyi amaç değil araç olarak görenlerin partisi. fakat belirtmekte fayda var; yolcudur abbas bağlasan durmaz, galatasaray'la uğraşanın çocuğu olmaz.

    stadyum açılışındaki protestodan beri garezleri var. ünal aysal döneminde başkanın aykırı çıkışlarıyla kinleri arttı, referandum için evet videosu çekmeyen fatih terim'in 4. dönemi için başımıza geçmesiyle nefretleri en üst seviyeye çıktı. her şeyden bağımsız onların avam dünyalarında zaten galatasaray'a ve galatasaray değerlerine yer yok, sorsan hepsi tüm hazirunu beyaz türk diye yaftalayıp hor görürler fakat bu partinin yönetici kadrosunun alayını toplasan bir tane sultani mezununun bilgi birikim seviyesinin yanına yaklaşamaz.

    vakit 23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçı öncesi yaptığımız koreografiyi ağlayarak izleyen yönetici ve seçmen kadrosuna sahip bu partiye sandıkta cevap verme vaktidir, görüşeceğiz.
  • 27
    ihvan denilen sapık, radikal islamist, yobaz siyasi oluşumun türkiye ayağıdır. ülkesinde birazcık kuvvetler ayrılığı olan araplar bile bu deyus-u ekberleri toplayıp def ederken, biz bu oluşumun başındaki diploması kimseler tarafından bilinmeyen şahsın elebaşı olduğu bu şer yuvası zalimlerin zulmüne yirmi senedir katlanıyoruz. 2023 vatan için son çare. artık bu milletin uyuyan, kandırılan, islam arkasına sığınılarak milli bilincinden uzaklaştırılan milleti ya uyanacak, ya da sonsuza kadar uyuyacak.

    yüce atatürk'ün bize miras bıraktığı cumhuriyet ve onun sosyal, demokratik, laik, çağdaş eşitlikçi ve özgürlükçü yapısı bu şerrullahlar geldiğinden beri yıpratıldı, yok edildi. cumhuriyeti, üzerindeki bütün kıyafetleri çıkarılmaya çalışılan bir insan olarak tasavvur edersek, bu yobaz çete bu insanınüstünü soymaya çalışan sapık mütecaviz yaratıktır. cumhuriyetin cahil ve yetim anadolu toplumuna bozkırın sarı, sıcak topraklarında fakir fukara, yetim toplumuna kazandırılan bir nimetti.
    saltanatta ne yoksa cumhuriyette o vardı. saltanat kul dedi, tebaa dedi, cumhuriyet vatandaş, saltanat medrese dedi, molla dedi, tekke dedi, tarikat dedi, cumhuriyet okul, eğitim, öğretim, bilim, saltanat hurafe dedi, günah dedi, recm dedi, cumhuriyet hukuk, adalet, medeniyet... işte cumhuriyetsaltanatın ne olduğunu bilerek görerek, vatanı tek bir egemen sınıfa teslim edildiğinde sonucun nereye varacağını tecrübe ederek yoksunluğu, garipliği iliklerinde hissederek sahipsiz bırakılan vatana sahip olmak adına cepheden cepheye koşarken saray sınıfının nasıl vurdumduymaz olduğunu duyarak yaşamış bir liderin, kendi milletine hayatı pahasına verdiği bir armağandır. cumhuriyet güvencedir, ak akçedir. milletin varıdır, yoğudur.

    işte bu cumhuriyetin elinden, adaleti alınmış, (tarafsız baroların ortadan kaldırılması, suç işleyenin yanına kalması, ümitcan uygun gibi suça bulaşmış insanların kameralar önünde insanları tehdit etmesi, sedat peker gibi suça karışmış bir insanın yaptığı bütün itiraflara rağmen savcıların soruşturma ve kamu davaları açmaması, bütün devlet kurumlarının akp2nin arka bahçesi yapılması, rüşvet yolsuzluk yoluyla zenginleşen siyasilerden hesap sorulmaması...) eğitimi alınmış, ( ö-dershanelerin özel okula dönüştürülmeleri, eğitimde fırsat eşitliğinin yok edilmesi, taşımalı eğitim nedeniyle köy okullarının kapanması, pandemi döneminde eba denen ucube sistem yüzünden uzaktan eğitim alcak durumu olmayan, evinde altyapısı olmayan çocukların yaşadıkları, ne akla hizmet uygulandığı belli olmayan sürekli yaz saati uygulaması nedeniyle evden gecenin bir yarısı okula gitmek için uyanan çocukların yaşadıkları travmalar, üniversite kadrolarının rektör7yandaş ailelerin devlete kapağı atma mekanizması olması, atanamadıkları için intihar eden öğretmenler, beri tarafta atandığı kurumda bir gün bile mesai yapmadan avrupa avrupa gezen yandaş çocukları...) ekonomisi alınmış, (cari açık, ithalata bağımlılık, enerjide dışa bağımlılık, doların iki senede yaklaşık yirmi lira seviyesine gelmesi, alım gücünü kaybetmemiz, dünyadaki en yüksek enflasyonlardan birisiye mücadele yaşam koşullarının kötüleşmesi, temel tüketim maddelerinde dahi alınan abuk vergiler. yandaşlardan alınmayan vergiler...) geriye kala kala bir oy hakkı kaldı. onun da geçerliliğitartışılır, zira ysk ibb seçimlerinde ekrem imamoğlu kazanınca neler neler yapmıştı, daha da neler yapacaklar allah bilir.
    işte o oy hakkı cumhuriyetin üzerindeki son kalan örtüsüdür. o oy hakkı ile ya bizden çalınanları geri alacağız ve bu şerrullahları tarih edeceğiz, ya da bundan yüz sene önce saltanat ve hilafet yoluyla topluma egemen olan hainlerin yaptıklarını yüz sene farkla başka hainler yoluyla tecrübe edeceğiz.

    işte burada şu ana dek yazdıklarım arasında tek bir galatasaray sözcüğü geçmedi. düşünün o kadar kötüler ki, bize yapılan kötülüğe sıra gelmedi, anlattıklarım arasında.
    2023 adında adalet olup namertlik eden, adında kalkınma olup memleketi çökerten bu kanser illetinin tarih olacağı yıldır.

    ya istiklal, ya ölüm.
  • 28
    20 yılın sonunda ülke olarak, ülke insanı olarak geldiğimiz mevcut duruma rağmen hala bu hükümeti destekleyen insanların sırf galatasaray ve ülke futbolunun geldiği yozlaşmış durum yüzünden tepki gösterip desteklemekten vazgeçeceğini düşünmek oldukça komiktir. çöplüğün içinde pis koku ayırt edilebilecek bir burun bizim insanımızda kalmadı. herkesin burnunun direği çoktan kırıldı.
  • 29
    şimdi de istanbul il başkanlığı aracılığıyla stat zeminimizi hiç etme işine girişmiş oluşum.

    https://twitter.com/.../1586346490649346053

    recep bey'i stadyumumuzda tribünde bindirilmiş kıtalar varken değil de bir lig maçımızda galatasaray taraftarı varken görmek isteriz. oysa stadyum açılışında ne güzel ağırlamıştık, ondan sonra göremedik bir daha kendisini.
  • 33
    iktidara geldiklerinde türk futbolu kendi tarihi zirvesini yaşıyordu, galatasaray’ın avrupadaki başarısını, 7’den 77’ye vatanın her köşesinde yürekten desteklenen milli takımımız, 2002’deki dünya kupası 3.lüğüyle taçlandırmıştı.

    söz konusu partinin iktidara gelişinden sonra 2008’de avrupa şampiyonası yarı finali oynasak da bu dönemde düzenlenen 2012 avrupa kupasına katılamadık 2016 avrupa kupasında en iyi üçüncülüğü bile elde edemedik. 2020’de ise grubumuzda 0 puanla sonuncu olduk. aynı dönemde düzenlenen 2006,2010,2014,2018 ve 2022 dünya kupası turnuvalarının grup aşamalarına katılamadık. son olarak da fareo adaları, gkry, belarus, cebelitarık gibi takımların bulunduğu uluslar c ligine kadar düştük.
  • 34
    iktidar olduklari 2002 yilindan itibaren zaten kendini kit kanaat ceviren turk futbolu, iflas etmistir. sporun her dalinda, her alanda doping skandallari, şike tapeleri, liyakatsiz ve siyasi atamalar vb... bir cok skandalla cokus donemine girildi. sakaryaspor, kocaelispor, eskisehirspor, canakkale dardanelspor, altay, genclerbirligi, gaziantepsor, bursaspor gibi bir sehre ait olan kulupler, baskanlarini insaatcilardan atamaya baslayinca kasalarin ici hizla bosaldi.
    bu kulupler yerlerini siyasi erke daha yakin belediyelere birakti.
    alt yapilar ve sahalar, yerlerini yuz seksen katli is merkezlerine ve plazalara birakti. turkiye'de dogup buyuyen cocuklar, ne sahaya ulasabildi ne futbol oynayacak bir alana.
    az sayida sansli cocugun oynadigi milli takim seviyesinde, sinir hastaligi olan mahalle kabadayilari, yine garip atamalarla bu cocuklarin ogretmeni oldu.
    bir buyuk kulubu iflasa surukleyen adam, nasil oldugu belli olmayan ama aslinda cok belli olan bir sekilde federasyon baskani olarak atandi. daha sonra bu kisiye sans oyunlari ihalesi verildi. normal bir ulkede bunu birakin yapmayi dusunmek bile ahlak normlarina aykiriyken, bundan hemen sonra ulkenin yol kopru ihalelerinin en sevilen simasi, olmazsa olmaz kazanani federasyon baskani olarak atandi.
    bir buyuk(!) camianin yoneticiligini yapmis ve sahasinda kupa kaldiran ezeli rakibini hic affetmeyecegini soyleyen bir insan turk futbolunun basina getirildi.
    bize sahada futbol diye bir sey izlettirmeye calistilar fakat asil mucadele her zaman sahanin disindaydi. bir kac yuz insanin servetine servet katabilme yarisi, taninma hirsi ve koltuk sevdasi turk sporunun bugun yerlerde surunmesinin temel sebebidir.
  • 36
    gerek gs sözlük, gerek ekşisözlük ve twitter'da malum alanya maçı ile beraber eleştiri yağmuruna tutulmaları sebebi ile son 2 haftadır hakemler daha iyi maçlar yönetiyorlar.

    önümüz seçim, hem de çok bıçak sırtı bir seçim. bu parti ve ittifağı oldukça oy kaybetmiş gözükmekle beraber hala umutlarını sürdürmek istiyorlar. dolayısı ile haziran seçiminin öncesindeki kasım ayında sırtını siyasete veren adamlar ligi dizayn etmeye kalkıp iyice de şımarınca çok büyük tepki yediler. hatta dursun özbek o hafta içi cumhurbaşkanı ile görüşme yapmaya gitmişti. daö akıllı ve ticari zekası olan bir adam, ne kadar kendisi ile birinci dönemi yüzünden biraz alay etmiş olsak da gerçek bu. bunları görüp aktardığına eminim. sonucunda da futbolun içinde cumhurbaşkanından baya bir zılgıt yiyen insan olduğuna eminim. yoksa oraya "ya sayın cumhurbaşkanım bize olmayan kırmızı kartı verdiler" demeye gidecek hali yok. aynı benzer durumu daha önce ünal aysal'da yapmıştı akp'ye oy veren milyonlarca taraftarımız var diyerek.

    sonuç olarak sahip olduğumuz kozu iyi kullanmalı ve dillendirmeye devam etmeliyiz. neticede biz ayrıcalık değil adalet istiyoruz. maçlar hakkaniyetli yönetilsin istiyoruz.
  • 37
    seçim öncesi her tuşa basacağını düşündüğüm mevcut iktidar partisi.

    benim bildiğim dünya liderimiz ülkemizin reklamı için her şeyi yapar, takvimden çıkarılan çin grand prix yerine 2023'te formula 1'i istanbul park'a getirir. şimdi değilse ne zaman reis? bundan büyük pr olmaz, hem almanya yarış düzenleyemiyor, getirelim şu yarışı da biraz daha kıskansınlar.
  • 38
    göreve geldiklerinden itibaren görev yapan federasyon başkanları:

    -hasan doğan
    -mahmut özgener
    -mehmet ali aydınlar
    -hüsnü güreli
    -yıldırım demirören
    -nihat özdemir
    -servet yardımcı
    -mehmet büyükekşi

    şeklindedir. bahsettiğimiz süre yaklaşık 20 yıl. şu liste bile bir galatasaray taraftarının kendilerine oy vermemesi için yeter sebep.

    yeni yılda kurtulmak dileğiyle.
  • 39
    secimi kazanmak icin butun tuslara bastiklarina gore kendileri de goruyor kaybedeceklerini. siyasi partiler icinde en cok anket yaptiran ve anketlere gore hareket eden partidir kendileri. anketlerde durumun vahim oldugunu biliyorlar. ardı ardına verilen asgari ücret, kredi genişleme hareketleri, eyt vs aslında kendilerinin sonunun geldiğinin habercisi. imamoğlu’na bu kadar baskı da yine bunun ile ilgili.
    bir kaç yıl önce ne böyle bir enflasyon, ekonomik kriz vs yokken bile bütün büyükşehirleri kaybeden bir partinin herşey boka sarmışken zaten kazanması imkansıza yakındır. burda muhalif seçmenin karamsarlığı bırakması lazım. zaten en büyük olayları psikolojiye oynamak. baştan kaybettiler refkeksi vermek. bir çok kişi hala abi kaybetmezler, zaten kaybedecekleri seçime girmezler diyerek daha maçı baştan kaybediyorlar. futbol da böyle. önce inanacaksın, inanmadan zafer gelmez. tıpkı yıllardır bizin kadıköy’e o psikoloji ile gittiğimiz gibi. ama son 4-5 senedir bu psikoloji değişti ve kazanmaya başladık. demem o ki kaybedecekler ve buna bizim inanmamızı istemiyorlar.
  • 40
    bilim insanları deprem deprem diye bas bas bağırırken deprem vergilerini yandaşlarına yediren, sporun içine siyaset sokan, deprem sonrasında vatandaşına çadır bile getiremeyen, enkazların olduğu yerlere bile ulaşamayan, muhalif belediyelerin yardımlarını bile kabul etmeyecek kadar kalbi katranlaşmış, depremi önlem alınabilir bi afet olmasına rağmen kader kader diye milleti geçiştirmeye çalışan beceriksiz yöneticilere sahip iktidar partisi. türkiye'nin her kara gününde beceriksizlikleriyle damga vuruyorlar, 20 yıldır ülkenin iliğini kuruttular doymadılar hâlâ devam ediyorlar. bunlardan kurtulacağımız günü bayram ilan edeceğim.
  • 49
    ülkenin başıma gelmiş en büyük belalardan biridir.

    ancak aşağıdaki video çok yürek burkucu cinsten, o insanların dışa vurdukları öfkenin kaynağının acı olması çok üzücü

    tepki veren insanların yaşadıkları acı ve ömür boyunca unutulmayacak zor şartları sebebiyle akplilerin gördükleri tepki iç soğutmuyor iyice insanı üzüyor.

    keşke böyle acı ve elim bir olaydan kaynaklı değil de başkaca rezillikler yüzünden tepki görselerdi de oh deseydim.

    https://twitter.com/...XCqqxgVVbf9bl6VrWGaA
  • 50
    deprem vergisi toplar -> vergilerin nereye gittigi belli degil

    kizilay, gatayi cökertir. -> kan bagisindan baska bir sey yaptirtmaz, cadir hastaneleri kuramaz

    afad adi altinda bir ekip olusturur -> türkiye´nin en büyük felaketinde 10 binden fazla calisani bir araya getiremez.

    en gurur duydugu seylerden biri olan orduyu bosaltir -> katar´a dünya kupasina yolladigi asker sayisindan az deprem yerine asker yollar, tam 36 saat sonra askeriyenin müdahelesine izir verir.

    diyanete milyar lira para toplar, binlerce calisani vardir -> depremden bir kac saat sonra sela okunur, enkaz altindaki insalarin umutlarini bitirirler.

    kriz yönetimini yapacak akutu kapatir -> tek kriz yönetimi ve koordinasyonun saglandigi twitter kapatilarak gerekli yardimlarin önüne gene tas koyar, belki o dakika veya saat icerisinde kurtarilabilecek insanlarin üzerine bir kürek toprak daha atar.

    kepceler, yardimlar halk tarafindan sehir kapisina getirilir -> izin yok denilerek kullanimlarina engel olurlar.

    yeterli destek saglandi derler - > binlerce gönüllü kalifiyesiz denilerek, yetkisiz denilerek deprem bölgesine gönderilmez.

    basin üzerinden hersey yolunda gibi gösterir -> kameralar yayin icin arka plana yardim ekiplerin gelmesini bekler, yardim yok diye aglayan halk konustugu anda hemen baska yöne dogru kosarlar.

    simdi size soruyorum, gercekten halkin veya hadi gectim sana oy veren insanlarinda mi artik senin icin bir önemi kalmadi?

    inancim yüksek biriyim, fakat artik ilahi adalet bu partiyi kaldirana kadar benim inancim rafa kalkmistir.

    türkiye´yi yöneten parti.

    ekleme: 17 agustos gölcük depreminde direk gölcükte yikik binadan cikmis biriyim, eger bu hükümete denk gelseydim, galatasaray´in uefa kupasini bile göremeyecektim...
App Store'dan indirin Google Play'den alın