1
sözlükte henüz bir başlığının olmadığına şaşırdığım cska moskovalı oyun kurucu. zamanında antalya büyükşehir belediye'de oynarken kendisi ile ilgili hoş bir anım var. antalya bb'nin play-off kovaladığı, kadrosunda aaron jackson ve patrick femerling gibi oyuncuların olduğu dönemde* ben de antalya bb'nin altyapı takımına girmeye çalışıyordum. antalya bb'in maçlarında paspas yapan çocuklar da benim de içinde bulunduğum kurstan seçiliyordu her hafta. bir gün antalya bb-darüşşafaka maçında bir arkadaşım paspasçı olacaktı, bize de giriş ücretsiz olduğu için başka bir arkadaşımla maça gittim. tam bizi bedavaya soksun maça diye koçu ararken, adam gelip "bu hafta gelecek olan çocuk gelmedi, şu odada değiştir üstünü sen halledersin" diyip üstüme gri eşofmanları atmasın mı :( neyse bi pota altında ben, diğerinde de benim yaş grubumdan bi alt dönem olan bi çocuk, elimizde paspas başladı maç. abartmadan söylüyorum, karşı pota altında bütün maç boyunca maksimum 2 ya da 3 oyuncu yere düşerken, benim pota altımda hayvan gibi sert savunmalar yapıldı, dolayısıyla 2 metrenin üstündeki terli adamların bol bol yere düştü. şimdi hikayenin aaron jackson ile ilgili kısmına gelelim. yine bu pozisyonlardan birinde ben elimde paspasla sahaya girdim, temizlemeye çalışıyorum. ben baya bi temizledim sanıyorum, yanımda da aaron jackson vardı. "is it okay?" diye sordum ve hiç beklemediğim bir cevapla karşılaştım. aaron jackson önce "no man, keep going" diyip 1-2 saniye sonra da paspası elimden alıp kendi silmeye başladı. sonra da "thank you." dediğimde de elini omzuma atıp gülümsedi. o maçın sonucunda da darüşşafaka 10 küsur maçtan galibiyet alamamışken, ilk galibiyetini almayı başarmıştı. o günden sonra, aaron jackson'a duyduğum sempati nedeniyle az çok takip ettim nerelerde ne yapıyor diye, şu anda cska'da euroleague'de pek süre alamasa da en azından cska gibi bir takımda oynaması benim için büyük bir mutluluk kaynağı. :(
