*

  • 2
    müfettiş sınıfa girmiş, bütün öğrenciler ayağa kalkmış, öğretmen masasını müfettişe bırakıp ayağa kalkmış. müfettiş başlamış sorular sormaya, birini gözüne kestirmiş

    - sen oğlum, söyle bakalım alfabemizde kaç harf var ?
    - 25 tane öğretmenim ; demiş çocuk.
    - oğlum nasıl olur nasıl 25 tane birdaha söyle bakayım.
    çocuk başlamış saymaya, sayıyor sayıyor 25 çıkıyor. müfettiş dellenmiş.
    - öğretmen hanım nasıl oluyor bu siz nasıl eğitim veriyorsunuz bu çocuklara ?
    öğretmen birşey diyememiş ama çocuğa da sinirli bir bakış atmış. müfettiş dayanamamış birdaha sormuş.
    - oğlum alfabede kaç harf var ?
    - 25 öğretmenim
    demiş çocuk ve arkadaşı parmak kaldırmış hemen;
    - öğretmenim birşey söyleyebilir miyim ?
    - tabi
    demiş müfettiş.
    - öğretmenim bu arkadaşımız fenerbahçeli de u-e-f-a harflerini bilmez ondan her sayışında 25 çıkarıyor.

    demiş *

    -------------

    bir gün şenol güneş brezilya milli takımı antrenörü scolari ile karşılaşmış.
    - hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.
    - çok kolay zekalarına göre seçiyorum. bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve ronaldo'yu çağırmış.
    - ronaldo'ya oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir?
    ronaldo biraz düşünmüş, "tabiiki ben oluyorum" demiş. şenol güneş bundan çok etkilenmiş. türkiye'ye döner dönmez ilhan mansız'ı çağırmış.
    - ilhan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
    ilhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş hakan'ı bulmuş.
    - hakan, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
    hakan cevap vermiş: benim tabii ki, ilhan sevinçle şenol güneş'in yanına dönmüş:
    - sorunun cevabını buldum hocam: hakan'mış.
    şenol güneş köpürmüş:
    - vay salak herif, hakan olur mu hiç, doğru cevap ronaldo idi!.. demiş *
  • 3
    real madrid fenerbahçeyle maç yapmak için istanbul'a gelmiş. futbolcular maçtan önce ısınmak için sahaya çıkmışlar. zidane arkadaşlarına ' çocuklar siz gidin kadıköy'ü falan gezin, ben tek başıma maç yaparım bunlarla' demiş. bunun üzerine futbolcular ' olur mu zidane, nasıl yeneceksin tek başına 11 kişiyi ?' demişler. zidane'da ' siz merak etmeyin, ben hallederim' demiş. futbolcular inanmamış fakat yinede maçı bırakıp kadıköy'de gezmeye gitmişler. futbolcular ilk yarının bitimine doğru skora bakmak için stada geldiklerinde real madrid'in 1-0 önde olduğunu görmüşler ve iyice keyiflenip nasıl olsa zidane tek başına fener'i yeniyor diye tekrar gidip turlarına devam etmişler. maç bitince stada geri dönen madrid'li futbolcular maçın 1-1 berabere bittiğini görüp zidane'ı tebrik etmeye gitmişler. fakat zidane üzgün bir şekilde soyunma odasında oturmaktaymış. ' ne oldu zidane, tek başına 11 kişiye karşı beraberlik aldın, hala niye böyle üzgün duruyorsun? ' diye sormuşlar. zidane'da :
    maçın 70. dakikasında kırmızı kart görüp oyundan atılmasaydım, galip bile gelebilirdim de o yüzden' demiş.
  • 4
    az önce hoşuma giden bir tanesini hiç dokunmadan, olduğu gibi yapıştırıyoum;

    "febe'linin biri berberde saçini kestiriyormus.
    berberin durduk yerde "ilk gittigin maci animsiyor musun?" diye soracagi tutmus: "evet, ne olacak?" demis bizimki sinirli sinirli...
    hangi maçtı?
    bir galatasaray maçiydi.
    sami yen de mi?
    evet, oradaydi."
    aradan bir-iki dakika geçmis.
    berber yeniden sormus:
    hangi maçti demistin?
    galatasaray maçi.
    nerede nerede?
    sami yen dedik ya!!
    bir-iki dakika sonra yine ayni hikaye:
    demek hayatta gittigin ilk maç bir febe-galatasaray maçiydi ha?.
    bizimki sinirlenerek :
    evet be, galatasaray maçi dedik ya !...
    berber birkac dakika sonra ayni konuyu bir daha açmaya kalkisinca
    bizimki isyan etmis:
    kardesim, ilk gittigim maçin galatasaray maçi oldugunu elli kere soyledim.
    niye yeniden yeniden soruyorsun?
    berber açiklamis :
    galatasaray deyince saclarin diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum demiş.:):)"
  • 6
    iki futbol hastası adam aralarında sözleşirler. kim önce ölürse sağ kalanın rüyasına gelip öbür tarafta futbol oynanıp oynanmadığını haber verecek.
    biri ölür ve bir müddet sonra arkadaşının rüyasına girip söze şöyle başlar;

    - sana bir iyi bir de kötü haberim var
    - önce iyi yi söyle
    - burada futbol var
    - eh güzel. kötü haber ne?
    - pazar günkü derbi de sen cehennemspor'un ilk onbirindesin.
  • 11
    bizim trabzonlu cami hocaları ile rizeli cami hocaları, en yaşlı imamı teknik direktör yapıp birer futbol takımı kurarak maç etmeye başlamışlar fakat her seferinde rizeli hocalar galip geliyor. buna bir çare arayan trabzonhocaspor'un teknik direktörünün birden aklına parlak bir fikir gelmiş.

    - uşaklar... demiş. ha bu bizim hami(mandıralı)'yi alalım takıma..
    - etma.. nasul edeceuk.
    - ula ne var.!! deruk bu uşak bizim merkez camisine yeni tayin edilen hocadur, maç yaparken de hami hoca!! hami hoca!!! diye konuşuk ettukmu aramızda farketmezler oni.

    neyse hamiyi aralarına alıp çıkmışlar maça. maç bittikten sonra kıraathaneye giren trabzonhocaspor'un teknik direktörü olan imama, emicelerden biri seslenmiş.

    - ne ettunuz.. kaç kaç bitti maç
    - içi-pir (2-1) yenilduk emice
    - bizim golü çim attı?
    - hami hoca.
    - onlarınkini çimler attı?
    - içisini de ronaldinho hoca.
  • 13
    uefa merkezinden yapilan aciklamaya gore fenerbahce hakkinda bilgi almak icin uefa/championsleague.com sitesine girenler, "bu isimde bir takim kayitlarimizda bulunmamaktadir" yanitini almalari uzerine şikayette bulunmuslar.
    yapilan arastirmada bilgisayar sisteminin sampiyonlar liginde puan alamayan takimlari kaydetmedigi ortaya cikmis.
    bilgisayar bolumu sefi hans gunter "hatamizi kabul ediyoruz,bilgisayar
    programini hazirlarken iki buyuk ihtiyatsizligimiz oldu;ilki bir takimin hic puan alamayacagini aklimiza getirmememiz, ikincisi ise fenerbahcenin
    sampiyonlar ligine katilabilecegi ihtimalini ongormememiz " aciklamasini yapmis...
  • 14
    ben de en çok beğendiğimi noktasına dokunmadan aktarıyorum.

    vakt-i zamanında bir istanbul deplasmanında trabzonspor üstün bir futbol oynamakta ancak bir türlü gol atamamaktadır, teknik direktör o-s mac boyu saha kenarına gelip ana avrat küfür edip, kacan gollerden sonra sacını ba$ını yolmaktadır. 89. dakika da bir pozisyonda lemi topu bo$ kale yerine auta atar ama o-s agzını acıp kelime bile etmez ve trabzonspor macı kaybeder.. soyunma odasında hir gür sonrasında lemi'ye gene hic bir $ey söylemez teknik direktör..

    dönü$ ucagında lemi dayanamayıp hocasının yanına oturur ve sorar. ''hocam mac boyu herkese sövdünüz ama bana bir $ey demediniz. neden?''

    o-s lemi'ye bakıp tüm iyi niyeti ile; ''ben sana daa ne diyim oglum, sen benim anamı s.ktin''
    o-s: özkan sümer *
  • 15
    fıkra gibi ama gerçekmiş..

    futbol şubesi sorumlusu: - başkanım song transferini tamamladık. hayırlı olsun. tek eksiğimiz ön libero kaldı onu da çözümlersek temel sıkıntılarımız ortadan kaldırmış oluruz.
    sadri şener: - ön libero dediğin yer neresi ki? nerede oynar bu adam?
    futbol şubesi sorumlusu: - song'u düşünün başkanım, savunmada song'un 5-10 adım kadar önünde oynar. görüştüğümüz isimler var.
    sadri şener: - yahu o zaman transfere gerek yok. song'a 2 milyon vermiyor muyuz? song ile konuşun 2.5 milyon verelim 5-10 adım daha önde oynasın. adam almaya gerek yok. song ile konuşun, anlaşın...

    http://calciomesso.blogspot.com/...02/yapma-baskan.html
  • 16
    bir gsli bir fbli ve bjkli arabistan'da yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar. mahkemeye çıkarılırlar. karar idam.itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevirilir. ama o gün bayrama denk geldiği için prens 20 kırbaç cezası verir. bizimkileri sempatik bulduğu için bir de kıyak yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır. bjklı "sırtıma bir yastık bağlayın"der. ama 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. sözde uyanık fenerbahçeli sırtıma 2 yastık bağlayın der. ama 2 yastık bile 10 kırbaca dayanamaz. sıra galatasaraylıya gelince "bak ben de galatasaraylıyım. sana ceza vermek istemezdim ama ne yaparsın kurallar böyle..sana 2 istek hakkı tanıyorum."
    bunun üstüne galatasaraylı" o zaman bana 40 kırbaç vurulsun" der. herkes şaşkına döner. prens hazretleri:"peki 2. isteğin nedir?" diye sorar.
    galatasaraylı pis pis sırıtarak: "fenerbahçeliyi sırtıma bağlayın"

    edit: imla. demek neymiş; olduğu gibi kopyalama.
  • 17
    adamın biri bir gün geneleve gider; hayat kadınıyla beraber olduktan sonra geyik yapası gelir.

    adam- yahu sizin bu meslekte hiç kazalar olmuyor mu?
    kadın- ne kazası?
    - hani yani çocuk falan olmuyor mu?
    - evet oluyor bazen ama hemen çocuk esirgeme kurumuna bırakıyoruz.
    - e iyi de hiç takip etmiyor musunuz neler yapıyorlar hayatta?
    - 5-6 kere takip ettikten sonra vazgeçtik.
    - o neden?
    - çünkü artık klasikleşti, zengin olanlar fenerbahçe'de yöneticilik yapıyorlar; biraz futboldan anlayanlar fenerbahçe'de futbolcu oluyorlar; bir halta yaramayanlar da fenerbahçe taraftarı oluyorlar...
  • 18
    fenerbahçe spor kulübü kongreye gitmiş...
    bütün başkan adayları sıra sıra çıkıp vaatlerini sıralıyo, projelerini açıklıyo falan...

    ilk saadettin saran çıkmış:

    "fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadyumu'nun üstünü açılır kapanır hale getircem!!!" demiş.

    tabi bi alkış bi kıyamet...

    sonra şadan kalkavan çıkmış sonra kürsüye:

    "ben seçilirsem her fenerbahçeliye fenerbahçe klüp kartı vercem böylece bi dünya kar etcez!!!" demiş.

    daha büyük bi alkış tabiii, millet coşmuş...

    en son bizim aziz yıldırım çıkmış.

    sağına bakmış, soluna bakmış... demiş ki:

    "ben seçilirsem fenerbahçe üç yıl üst üste şampiyon olacak!!!" **

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    fenerbahçe'nin idmanı sonrası teknik direktör christoph daum basın toplantısı düzenliyo.
    tabi bütün fenerbahçe medyası toplanıyo falan...
    daum içeri giriyo yanında yardımcıları...
    sağına bakıyo, soluna bakıyo diyor ki:
    "bence daniel güiza dünyanın en iyi golcülerinden biridir!!!"**

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    bir hıncal uluç, bir ercan saatçi, bir selçuk yula, bir de bizim gürcan bilgiç bi uçağa binmişler...
    neyse uçak havalanmış falan hostesler espresso, nescafe falan allah ne verdiyse servis yapmışlar bunlara...

    birden hıncal uluç kalkmış ayağa bağırmaya başlamış:
    "bu rijkaard futbolu bilmiyor! bu rijkaard futbolu bilmiyor!" diye...
    sonra hıncal uluç oturmuş hiçbişey olmamış gibi yakmış purosunu.

    tabi herkes şaşırmış birbirine bakıyo falan...

    bi 5 dakka geçmiş bu sefer ercan saatçi fırlamış ayağa

    "galatasaraylı taraftarlar bir organizasyon yapmışlar... üstelik oldukça renkli bir karton gösterisi organize etmişler ! sadece renklerle ilgili biraz kafam karıştı... sarı ve kırmızı kartonları anladım ama yeşil rengin sarı kırmızıyla aynı tribünde olmasını anlayamadım?" diye bağırmaya başlamış.
    tabi herkes yine şok halinde.ne diyo bu adam diye biribirine bakıyo...
    ercan saatçi de hiçbişey olmamış gibi oturmuş eski saçma sapan albümlerindeki şarkılarından birini mırıldanmaya başlayıp zengin kayınbabacığının resmine sarılıp oturmuş koltuğuna...
    aradan bi beş dakka daha geçmiş bu sefer selçuk yula fırlamış ayağa:

    "bu rijkaard uzaydan gelmiş türkiyeyi bilmiyor!!!" diye bağırmış bağırmış oturmuş objektif objektif yazılarını yazmaya devam etmiş koltuğunda.

    tabi bizim gürcan bilgiç durur mu?
    fırlamış ayağa...
    sağına bakmış, soluna bakmış...

    demiş ki:

    "deivid de souza abdul kader keita'dan daha iyi!!!"**
  • 19
    trabzon merkez camiinde imamın rahatsızlandığı bir gün namazı kıldırmak amigo orhan'a kalmış. çağırmış imam oni;
    - uşak, çok hasatayım kıldır ha bu cumayı
    - hocam dema, ne anlarım ben imamlıktan.
    - ula yok ona bişe. sen duayı oku sonuna "veleddalin de, onlar (cemaat) herşeye amin diyecek zaten.

    orhan durdurmuş cemaati namaza. fatihayı okumasının ardından;

    orhan - veleddalinnnn.....
    cemaat - (yüksek sesle) amin..
    orhan - (tezahüratı duyunca dayanamayıp bir daha) veleddalinnnn...
    cemaat - aminnnn...
    orhan - (bir daha) veleddalinnn..
    cemaat - aminnnnnn..
    - artık dayanamamış orhan. arkaya dönüp-
    - lay lay lay lay lay layyyyy.. oooooo drabzoooooonnnnnn...
  • 20
    bir barcalı bir realli bir manu'lu birde fenerli muhabbet ediyolarmış. barcalı başlamış , biz süper kupayı kazandık , şampiyonlar ligi kupasını kazandık onu yaptık bunu yaptık diye anlatmış, reallide aynı şekilde süper kupa vs kazandık diye anlatmış, manuluda aynı şekilde şampiyonlar ligi kupasını kazandık en değerli oyuncu bizde bilmemne diye anlatmış. fenerliye sıra gelmiş oda bizde galatasarayı yeniyoruz demiş.
  • 21
    anaokulunun birinde öğretmen çocuklara şöyle der:
    -fenerbahçe taraftarı olanlar el kaldırsın.

    daha taraftar kelimesinin anlamını dahi bilmeyen çocuklar el kaldırmış, bir kişi dışında. zeynep...

    öğretmen sinirle sormuş:
    -niye el kaldırmadın?

    zeynep:
    -ben galatasaraylıyım demiş.

    öğretmen:
    -neden galatasaraylısın demiş sinirle.

    zeynep:
    -annem ve babam galatasaraylı ben de galatasaraylıyım demiş.

    öğretmen:
    -annenle baban gerizekalı olsa sen de mi gerizekalı olacaksın demiş yine sinirli bir şekilde.

    canımız zeynep'imiz:
    -hayır o zaman fenerbahçeli olurdum demiş.
  • 22
    kadin cinsel sikayetinden dolayi doktora gider.
    " doktor bey kocamla uzun zamandir kankayiz, cinsel adina zayifiz " der. doktor bir kac ilac yazdiktan sonra kadini yollar.
    kadin aksam eve gider fakat ne yapsa ne etse bir turlu kocasiyla iliskeye giremez. yine doktora gider.
    doktor bu sefer kocasinin galatasaray'li oldugunu ogrenir ve ona gece " alex " formasi giymesini soyler.
    kadin bir gazla gider formasini alir, aksam olunca formasini giyer ve evet ise yarar bu hareket. kocasi resmen yillarin intikamini alir gibi ise koyulur, tam 2 ay boyle surer. hergun forma giyen kadin sabahinda allak bullak bir sekilde kalkar ve durumdan rahatsiz olur.
    " doktor bey kocam bu sefer rahat vermiyor, 2 aydir yedi bitirdi beni " der. doktorda galatasaray formasini giymesini soyler.
    kadin gider ve 10 numara arda turan formasi alir ve aksaminda yatak odasina formayla gelir. ve adam son sozu soyle koyar :
    " iste adami s*ke s*ke galatasaray 'li yapariz! "
  • 24
    fenerlinin biri ıssız bir adaya düşmüş. perinin biri gelmiş benden bir dilek dile demiş. fenerlide buradan kadıköye kadar köprü yap. o köprüde yürüyüp kadıköye iniyim demiş. peri bunun imkansız olduğunu söylemiş ve yeni bir dilek dile demiş. fenerlide 'fenerbahçe yi avrupa fatihi yap' demiş. bunun üzerine peri sormuş 'köprü kaç şeritli olsun?'
App Store'dan indirin Google Play'den alın