• 606
    yazacaklarımı "galatasaray sözlük anayasası" içerisinde meşrulaştırmak adına; türk sporunun da türkiye cumhuriyeti'nde yaşanan gelişmelerden etkileneceğini baz aldığımı belirtmek isterim. o yüzden dünkü referandum hakkında (ki ülke geleceği açısından, dolayısıyla türk sporu açısından çok önemli bir oylamaydı.) birkaç kelam etmek ihtiyacındayım. meşrulaştırma gayretimi bağışlayınız. yasalar çiğnendikçe, hukuk hiçe sayıldıkça geriye gitmeye mahkum olacağız. bari bizler şuradaki sözlük anayasasına uyalım. uymayanları uyaralım. yazıma bu cumhuriyette dün yapılan "anayasa değişikliği referandumu" ile ilgili devam etmek istiyorum.

    öncelikle ohal kapsamında yapılan referandumun vicdanları ne kadar tatmin ettiğini sormak isterim. eğer amaç bu yasayı öyle veya böyle çıkarmak ise, neden halka sorma ihtiyacı hissediyorsunuz ki? yapılan oylamanın sonucu 48.5, 51.5 oranlarıyla bitmiştir. eğer amacımız demokrasi ise, "halka sorduk, evet dedi." diyebilecek yüzsüzlüğü göstermek neyin nesidir? amacın en başından beri, "yasa geçsin de, nasıl geçerse geçsin." olduğunu herhalde bilmeyen kimse yoktur. o zaman demokratik hakkımızı kullandığımızı, demokrasiye olan inancımızı filan iddia etmenin mantıksız olduğunu da eklemek gerek. bakın tekrar etmekte fayda var.

    "demokrasi çoğunluğun dediği olur, demek değildir. azınlıkların da haklarının korunduğu ve kendini ifade edebildiği oluşumdur."

    hele ki bu kadar yakın bir sonucu "sandıktan evet çıktı" olarak yorumlamak aymazlıktır. kazanmak için halka sorma fasa fisosunu geçiniz. her yolun mübahlığı konusunda neler olduğu ortadadır. bakınız, ysk'nın -tamamen kanuna aykırı olarak- aldığı "mühürsüz oyların dışarıdan getirildiği ispatlanmadıkça geçerli sayılacaktır." kararını oyların kullanımından sonra alması buna bir örnektir. mühür, sevgili arkadaşlarım. mühür dediğimiz şeyin varlığını izah edeyim dilimin döndüğünce. detayları geçiyorum. oy pusulaları torbaları sandık başkanlarına verilir. oylama başlamadan önce herkesin gözü önünde pusulalara mühür vurulur. bunun yegane amacı dışarıdan pusula getirmeyi önlemektir. çünkü oy pusulası basmak kolaydır. ancak o mühür yasal oyları garanti altına alır. ysk ne diyor? bazı sandık görevlilerinin ihmalkarlığı. yani mührü basmamışlar. peki o kadar insan da mı uyarmamış? bakın şimdi söyleyeceklerim mühim.

    ysk'nın savunması şu: sandık görevlilerinin hatası vatandaşın oylarının geçersiz kılınmasına yol açardı. vatandaşın ne günahı var?
    hayır. her vatandaş oy pusulasının arkasında mühür olup olmadığına bakmalıdır. ben mühür olmayan pusulaya neden oyumu basayım? nerede bunun mührü? benim oyumu yasal hale getirecek olan mühür olmadıkça ben oy kullanıyorsam, o oy geçersiz sayılır sevgili arkadaşlarım. tıpkı oy kullanacağım bölümü taşırmış olmamın oyumu geçersiz kılması gibi, mühürsüz pusulaya oy basıyorsam da geçersiz kılınmalıdır.

    bütün bu sebeplerle demokrasi adına bir seçim yaptığımızı söylemek güç. hakkın, hukukun kimlere nasıl işlediğini görmek için bir çift göz yeterli. yüzde 51.5 ile başkanlık sistemine geçiş yaptık mı? yaptık. meşruluğu sıkıntılı bir oylama ile hem de. peki kabul. bundan sonrası için (bkz: vicdan).

    şimdi ise köylü, cahil meselelerini bu topraklarda tartışmaya açan arkadaşlarım için birkaç lafım var. sevgili arkadaşlar, büyük şehirlerde çıkan hayır oylarına dayanarak mesnetsizce insanları cahillikle suçlamak yerine, o insanların içine karışmayı deneseniz mi acaba? oturduğunuz yerden insanları cahillikle suçlayacağınıza kaçınızın bu kadar uzun bir yazıyı enine boyuna okuyacağını düşünsenize. sorun cahil olmakta mı, yoksa cehaletini bile göremeyecek kadar kibirli olmakta mıdır merak konusu... sizler de iyi biliyorsunuz ki verilen yüzde 48.5 oyun hiçbiriyle aynı görüşte değilsiniz. herkesin yolu, fikri, düşüncesi farklı. çeşitlilik ve çoğulcu bir sistemin varlığına ne kadar tahammülünüz var inanın hiç bilmiyorum. hayır derken özgürlükler adına dediğinizi zannediyorsunuz ancak nefret ve ötekileştirme huylarınızın içinize işlediğini görmek en büyük "hayır" olacaktır diye düşünüyorum. madem halk cahil. neden eğitime önem vermiyorsunuz? neden insanlarımızı yetiştirme gayreti göstermiyorsunuz. bir tarafta durup, karşı tarafı cehaletle suçlamaktansa onların cehaletini gidermek için yollar aramayı yeğlerim.

    cumhuriyetin getirdiği güzellikleri anlatmak, yaşamak varken; özgürlüklerimizi, haklarımızı bilerek hareket etmek varken; her şeyiyle sporu, sanatı, bilimi yüceltmek ve ilerletmek varken bize bu hayatı dayatan sistemin, insanların hepsine selamları var devranın. döndüğümde görüşürüz diyor...

    spor yapmak zihinsel ve bedensel faaliyetleri geliştirir sevgili arkadaşlarım. türkiye cumhuriyeti'nin evlatları olarak bol bol spor yapalım. zira zihnimizin ve bedenimizin gelişmeye o kadar ihtiyacı var ki...
App Store'dan indirin Google Play'den alın