1611
türkiye'nin yüzde 90'ını oluşturan galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş taraftarına yönelik yayınlar yaptığını iddia eden basın. bir kere fenerli patronlardan veya fenerbahçeli amigolardan oluşan bir kast sistemi var. bizim sinan'ı serdar ali'nin yanında süt dökmüş gibi oturtan zaten bu düzen. bu 50 yıllık problem, bunu geçelim. özellikle muhalif medya ali koç'un reklamıyla mamasıyla geçiniyor, bunu da geçelim. ama üçüncü faktör kitle farkı. şaka kaldıramayan, aniden sinirlenen, sürekli pohpohlanmaya alışkın, eleştirel hiçbir düşünceye katlanamayan sadece bir kitle var: o da fenerbahçe taraftarı. bu yüzden hakikat ifade edilemez hale gelmiş. 7 nisan 2024 galatasaray fenerbahçe maçında rezil olan ve çekilen takımın galatasaray olduğunu düşünün. yangına benzin taşırdı bu basın. bizim taraftar da kelle alırdı tabi. ama şimdi hepsinin suratlarına bakıyorum, kıpkırmızı. ifadelerine bakıyorum, olması gerektiği gibi maça çıkan, olay çıkartmak istemeyen, yönetiminin ağzından itidal dışında bir şey çıkmayan galatasaray'ı suçluyorlar neredeyse. içlerinde eyyamcısı bile var. fenerbahçe hata yaptıysa galatasaray da az değil hani gibisinden. ben içlerinde fener taraftarı olmayan tiplerden bile hakikati duyduğumuzu düşünmüyorum. gerçek fikirlerini bile bile söylemiyorlar. tek amaçları var, şizofren fenerbahçe taraftarına aynı yalanı söylemek, kibar tabirle onları küstürmemek, kaçırtmamak. aynısını günlük hayatta da görebiliriz. şaka kaldırmayan veya aşırı alıngan bir arkadaşınız oldu mu? benim oldu, yahu kırk takla atardım herif kırılmasın diye. maalesef fener taraftarının da hali bu. objektif olacağım diye kendi takımını ezdiren taraftar durumu var ya, bu da aynı meseleye dayanıyor. yahu sen de onun kadar holigan olsan taş taş üstünde kalmayacak. fenerbahçe taraftarına karşı dürüstlük işlemiyor. çünkü söz konusu fener olunca bu adamların gerçeklikle bağı kalmamış oluyor. bizim basın da bunu iyi biliyor. ben hayatımda bu kadar prenses ikinci bir kitle görmedim.