skibbe'nin deplasman anlayışı

• 1

  türkiye koşullarında ne yazık ki yetersiz, hatta komik kalmaktadır. türkiye'de üç büyükler diye bir kavram olduğunu; anadolu takımlarının bu takımlardan alacakları beraberliğe 3, galibiyete 9 puan verildiğini zannettiğini ve bu hırsla bilendiğini ama eninde sonunda şampiyonluğun bu üç takım arasında döndüğünü birinin ona anlatması lazım. normal bir ülkede olsa "lig 3.nden deplasmanda 1 puan almak" güzel bir sonuç sayılabilir de, türkiye şartları öyle değil ne yazık ki. galatasaray'ın büyüklüğünden bahsetmedim bile, ondan zaten haberi yoksa bıraksın bu işleri. *
• 2

  kendini halen bundesliga'da sandığı için henüz idrak edemedi kendisi. türkiye'deyiz, rakiplerimiz az ve belli bizim, kendince iyi bir teknik adam olabilirsin ama beraberlik sonrası verdiğin demeçlerde buradaki ligi hala çözemediğin aşikar. kimse sana kayseri deplasmanına puan bıraktın diye kızmaz, ama ankaraspor'a bırakılamaz o puanlar, yazıktır!
• 3

  artvin hopaspor'a birebir uymaktadır.
• 4

  bir fazla hücumcunun rakibi yenmeye yetmesi oldukça nadirdir. ancak fatih terim'de uefa kupası finaline çıkmadan önce hasan şaş ile arif erdem arasında kararsız kalmış, kendisinin de belirttiği üzere "takım hep çok sayıda hücumcuyla oynamış, bugün hasan ile oynarsak takımı zihinsel olarak geriye çekeriz" düşüncesiyle arif erdem'i sahaya sürmüştür. yalnız söyle bir olay var ki fatih terim "arsenal bu annadın mı, yenersin, yenilirsin o kadar kolay değil" de demiştir. şimdi skibbe'ye bakıyorum, adam bu "bir fazla hücumcuyla oynama" olayını çok saçma bir şekilde yapmış. fatih terim takımı genel olarak hücum oynatıp, bu mentaliteyi bozmamak için klasik kadroyla çıkarken, skibbe takımı normalde savunma oynatıyor iken, bu maçta rakibe "bunlar bizden tırsmış lan" dedirtmemek için bir "fazla" hücumcuyla oynatmıştır. yani anlaşılıyor ki skibbe'nin oturtmak istediği bir planı falan yoktur. kendinden güçlü gördüğü takımlara kafasına göre taktik uygulayıp, türkiye ligindeki takımlara güya "kendi" sistemini dayamaktadır. sonra gel de fatih terim'i arama kardeşim.
• 5

  (bkz: yok boyle bisey)
• 6

  benim için olmayan, bazıları için benfica maçında ortaya çıkan ve çok sevilen anlayıştır..bu anlayış benfica maçında gün yüzüne çıkmış, sonra naftalinlenip sandığa kaldırılmıştır..kim bilir bir daha ne zaman göreceğizdir..ama çok şükürdür, benfica maçını yenmişizdir, artık ilelebet teknik direktörümüz olmayı haketmiştir..
• 7

  almanya liginde adsız bir takım ilk 3'teyse herkes o takımdan çekinir. bizim skibbe'nin aklı hala oralarda. galatasaray'da 6 deplasmanda 1 galibiyet, 2 beraberlik, 3 mağlubiyet almaya kimsenin hakkı yok. ali sami yen takımı yaptı galatasaray'ı.
• 8

  bu anlayış sonucunda deplasman karnemizde 6 maçta 1 galibiyet ki kocaelispor'u ligde yenmeyeni dövüyorlar, 2 beraberlik kayserispor ve ankaraspor bu zorlu deplasmanlardan 1er puan önemli(!) ve 3 yenilgi. geçen sene lig boyunca 3 kere yenildik yanılmıyorsam ama pardon unutmuşum benfica galibiyeti var. hepsini unutalım adam benfica'yı deplasmanda yendi. dahi skibbe.
• 9

  asıl amacı puan kaybetme olan anlayıştır. inanılmaz bir başarıyla da devam ediyor.
• 10

  ligde galatasaray'ı dış saha performansında 13. sıraya oturtan anlayış.
• 11

  puan kaybetmekten ibarettir..
• 12

  #30174 ü yazarken farkettiğim üzere genelde çift forvetle başlamaktır.
• 13

  (bkz: milan baros/#30190)
• 14

  complicated for a while.
• 15

  bir puana odaklı olduğu gözüken,ancak şimdilik zamana bırakılması gerektiğini düşündüğüm olgu
• 16

  olmayan bir anlayıştır.
• 17

  "vay anasını" dedirtecek kadar değişmiş anlayıştır.
• 18

  değişen tek şey kalli'nin gelmiş olmasıdır, dolayısıyla bir anlayış değişikliğinden bahsedeceksek eğer bu kalli sayesindedir. sanmıyorum ki skibbe yazdıklarımızı okuyup da deplasman anlayışını değiştirmiş olsun. * *
• 19

  (alinti: biz sadece büyük takım olma bilincine ulaşılsın istiyoruz, her maç galatasaray gibi oynasın şu takım; rüzgarı geçemedik dediğinizde sesimizi çıkarmayalım. ama sahada hiçbir varlık gösteremeyen iki top yapamayan takımımızın maçından sonra her şey mükemmelmiş de sadece rüzgardan dolayı top kaleden içeri girmemiş gibi bir beyanat verirseniz ne yemedik tırnak kalır bizde ne yolmadık saç baş.
  yapmayın hocam, sakatlıklar bahane olamaz, bu taraftar geçen sene birçok maçta kadrosunda yabancı futbolcu görmedi ama aslanlar gibi oynadı, şampiyon oldu. bizim beklentimiz "bahanelerin ardına sığınılmasın". rüzgar da bunlardan biri. -rüzgar konusunda yaptığınız talihsiz demek istediğim o konuda iğneleme yapmak istedim bilmem farkedebildiniz mi?-
  kadroya bakın, kalecisinden forvetine kadar en az 8-9 futbolcumuz mili takımlarında forma giyiyorken, sahada büyük takım, güzel futbol görme isteğimizi çok görmeyin.) skibbe ye açık mektup başlıklı entrymden alıntıdır.
  
  galatasaraysözlük yazarı olduğundan şüphe ettiğim ama okuru olduğundan emin olduğum skibbe nin yazılanlardan feyz almasıdır deplasman anlayışı.
• 20

  bu anlayışta değişen tek şey mehmet topal ve barış özbek'in takımda yer almasıdır.
• 21

  24 ocak 2009 sivasspor galatasaray maci' ndan puanlarla dönülmesiyle, galatasaray taraftarındaki soru işaretlerini kaldıracak anlayıştır.*
• 22

  (bkz: aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor)