31
phoenix (feniks, simurg aka anka kuşu) denince aklıma ilk önce şu gelmiştir daima: https://gss.gs/7cg.jpg rahmetli dumbledore reyizin karizmatik dostu. zümrüdüanka yoldaşlığı'nda şöyle şekil bir kaçış anı da vardı: https://youtu.be/-cV-MCqEMF8 işte bu entaride tam olarak bundan bahsetmeyeceğim.
asıl mevzuya gelelim.
1968'de kurulan, müzesinde 2 batı şampiyonluğu bulunan arizona temsilcisinin günümüz basketboluna büyük bir etkisi oldu bundan 13-15 yıl kadar önce. şu an birçok basketbol severin ayıla bayıla izlediği golden state basketbolunun temeli suns'ın o dönem oynadığı basketbola dayanıyor aslında. hadi beni geçin, bunu dillendiren adam steve kerr'ün bizzat kendisi. suns'ın o dönemki koçu olan mike d'antoni'ye karşı duyduğu büyük saygıyı, onu koç idolü olarak benimsediğini her defasında söylüyor. nbc'deki bir makaleye göre kerr d'antoni hakkında şöyle konuşmuştu:
"ligin oynanış şeklini değiştirme konusunda en fazla hakkı teslim edilmesi gereken adam mike d'antoni. pivot pozisyonunu ortadan kaldıran ve 'hadi kısa kadrolarla daha hızlı gidelim ve daha çok üçlük atalım' diyen adam o."
mantalite olarak gregg popovich'in tam zıttı bir anlayış bu. hatta bundan birkaç ay önce pop reyiz, "basketbolun geldiği noktadan nefret ettiğini" söylemişti. açıkçası benim gibi tamer oyguç, nikola pekovic, mario kasun, kaspars kambala tipi pivot tarzını seven tiplerdenseniz siz de pop reyizle paralel düşünüyorsunuzdur. güzelim pivotları harcadılar lan! :(
peki neydi d'antoni'nin suns'la basketbola soktuğu oyun anlayışı? amerikalılar bunu "seven seconds or less (yedi saniye ya da yedi saniyeden daha az)" olarak sadeleştirmiş(ti). hatta bir sports illustrated yazarı olan jack mccallum bunun hakkında kitap falan yazmış etmiş. tabirin özeti; maksimum 7 saniyede topu çembere göndermiş ol, basit. steve nash gibi bir gardın önderliğinde, amare stoudamire ve shawn marion gibi parçaların desteğiyle o yılların en akıcı oyununu oynamıştı suns. cidden farklı bir tattı.
https://gss.gs/hc9.png
bu şekil bir suns girizgahından sonra isim konusuna geldik.
franchise kurulacağı zaman esasen bu fikre burun kıvıranların sayısı oldukça fazlaymış. arizona'da basketbol mu olurmuş, pazar küçükmüş vs. o zaman henüz 28 yaşında olan (28 yaşındasın ve bir nba organizasyonunun gm'isin, vay amk) genel menajer jerry colangelo franchise ismi için bir ad yarışması başlatmış phoenix'te. dudes, cactus giants, poobahs, rattlers, scorpions, sun lovers, thunderbirds ve white wing doves gibi seçeneklerin arasından sıyrılan suns organizasyonun ismi oluvermiş. sun ile yani güneşle phoenix'in bir ilgisi var mı? var; phoenix şehri arizona eyaletine bağlı bir şehir. arizona neyi ile meşhur? bakınız: http://gss.gs/1M3 arizona çölü. çöl ne demek? sıcak demek, güneş demek.
bitti. :(
kuru kuru bitireceğimi mi sandınız köftehorlar! alın lan alın, gözümüz gard görsün de gönlümüz açılsın: https://youtu.be/EHQkR8DTWRc
tamam, şimdi the end.
derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
asıl mevzuya gelelim.
1968'de kurulan, müzesinde 2 batı şampiyonluğu bulunan arizona temsilcisinin günümüz basketboluna büyük bir etkisi oldu bundan 13-15 yıl kadar önce. şu an birçok basketbol severin ayıla bayıla izlediği golden state basketbolunun temeli suns'ın o dönem oynadığı basketbola dayanıyor aslında. hadi beni geçin, bunu dillendiren adam steve kerr'ün bizzat kendisi. suns'ın o dönemki koçu olan mike d'antoni'ye karşı duyduğu büyük saygıyı, onu koç idolü olarak benimsediğini her defasında söylüyor. nbc'deki bir makaleye göre kerr d'antoni hakkında şöyle konuşmuştu:
"ligin oynanış şeklini değiştirme konusunda en fazla hakkı teslim edilmesi gereken adam mike d'antoni. pivot pozisyonunu ortadan kaldıran ve 'hadi kısa kadrolarla daha hızlı gidelim ve daha çok üçlük atalım' diyen adam o."
mantalite olarak gregg popovich'in tam zıttı bir anlayış bu. hatta bundan birkaç ay önce pop reyiz, "basketbolun geldiği noktadan nefret ettiğini" söylemişti. açıkçası benim gibi tamer oyguç, nikola pekovic, mario kasun, kaspars kambala tipi pivot tarzını seven tiplerdenseniz siz de pop reyizle paralel düşünüyorsunuzdur. güzelim pivotları harcadılar lan! :(
peki neydi d'antoni'nin suns'la basketbola soktuğu oyun anlayışı? amerikalılar bunu "seven seconds or less (yedi saniye ya da yedi saniyeden daha az)" olarak sadeleştirmiş(ti). hatta bir sports illustrated yazarı olan jack mccallum bunun hakkında kitap falan yazmış etmiş. tabirin özeti; maksimum 7 saniyede topu çembere göndermiş ol, basit. steve nash gibi bir gardın önderliğinde, amare stoudamire ve shawn marion gibi parçaların desteğiyle o yılların en akıcı oyununu oynamıştı suns. cidden farklı bir tattı.
https://gss.gs/hc9.png
bu şekil bir suns girizgahından sonra isim konusuna geldik.
franchise kurulacağı zaman esasen bu fikre burun kıvıranların sayısı oldukça fazlaymış. arizona'da basketbol mu olurmuş, pazar küçükmüş vs. o zaman henüz 28 yaşında olan (28 yaşındasın ve bir nba organizasyonunun gm'isin, vay amk) genel menajer jerry colangelo franchise ismi için bir ad yarışması başlatmış phoenix'te. dudes, cactus giants, poobahs, rattlers, scorpions, sun lovers, thunderbirds ve white wing doves gibi seçeneklerin arasından sıyrılan suns organizasyonun ismi oluvermiş. sun ile yani güneşle phoenix'in bir ilgisi var mı? var; phoenix şehri arizona eyaletine bağlı bir şehir. arizona neyi ile meşhur? bakınız: http://gss.gs/1M3 arizona çölü. çöl ne demek? sıcak demek, güneş demek.
bitti. :(
kuru kuru bitireceğimi mi sandınız köftehorlar! alın lan alın, gözümüz gard görsün de gönlümüz açılsın: https://youtu.be/EHQkR8DTWRc
tamam, şimdi the end.
derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri