takımın deprem sonrası düşen performansı, ligin en az gol yiyen takımından içeride dışarıda 2'lik 3'lük olmamızın en büyük nedenlerinden biri kendisinin oynamamasıdır. pozisyon bilgisi, dengeli oyunu ve kalitesiyle abdülkerim'i de rahatlatıyordu. abdülkerim ileri çıktığında kafası rahattı. geride bekleyen bir leo vardı. bu rahatlıkla adrese teslim ortalarını hatırlarsınız. kornerlerde arka direkte kafa vuruşlarını anımsarsınız. var mı şimdi? yok.
sene başında da abdülkerim ağırdı, nelsson rastgele kafa topları dağıtıyordu fakat topun geri dönüşünde konya ovası gibi boşluk bulamıyordu rakipler. abdülkerim yoksa leo oradaydı. sigorta gibiydi. hızlı değildi belki ama hıza da gerek var mıydı ki zaten. diğer kanatta hızlı bekin ve kanatın vardı.
deprem sonrası ise sırf yerli sayılıyor diye pozisyon bilgisi neredeyse hiç olmayan, birebir savunmada rakiple arasına en az 3 metre mesafe koyan, hücuma gittiğinde dönmeyen atletik diye oynattığımız sam var. başta abdülkerim olmak üzere neredeyse tüm takımın simetrisini bozdu. bunları tüm taraftar görürken okan hocanın görmemesi imkansız.
çözüm basit. kendi yeri olmamasına rağmen leo kalan tüm maçlarda sol bek oynamalı. mertens'ten vazgeçemiyorsak o zaman duygusallığı bırakıp kaleye okan'ı koymamız lazım.
muslera canımız ciğerimiz ama aklı sahada değil. aklı sahada olmayan bir muslera bize tek başına şampiyonluklar yaşattığı gibi tek başına şampiyonluktan da edebilir. yerli kuralı için berkan denilse de oliveira bir maçla vazgeçilecek oyuncu asla değil. berkan ikinci yarı oyunun gidişatına göre hamle oyuncusu olmalı.
kendisiyle ilgili geçmişteki görüşlerim
(bkz:
leo dubois/@guase)